English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ G ] / Guerra

Guerra traducir portugués

37,194 traducción paralela
Savaşa yardım amaçlı.
Por causa da guerra.
Savaş bittiğinde de onları size iade ederim.
E quando a guerra acabar, poderei devolver-lhos.
Peki savaş ya Almanya'da da başlarsa?
Mas, e se a guerra vier para a alemanha?
Savaş bitince yeniden evimize döneceğiz.
E quando a guerra acabar, voltaremos para casa.
Önce hayvanat bahçesini düşündük ama Savunma Bakanlığı'yla uğraşacaktık.
Pensámos no vosso zoo, mas tivemos de lidar com a burocracia do gabinete de guerra.
Savaşın seyri değişti.
A guerra está a mudar.
Savaş bitince geri dön. Söz ver bana!
Voltem quando a guerra acabar, prometam-me.
Gücün tadına varmadan ve o savaş yaratıklarını önceydi.
Isso foi antes de terem provado o poder e produzido aquelas criaturas de guerra.
Savaş, diploması ve kahramanlık sanatında...
Na arte da guerra, diplomacia e cavalheirismo.
Annemin bir erkek arkadaşı vardı. Körfez Savaşı gazisi, tam bir göttü.
A minha mãe tinha um namorado, veterano da guerra, um anormal.
Elbette, iyilik ve kötülük arasındaki savaşı bir köşeden sessizce izleyebilirsin.
Claro, fica de fora da guerra entre o Bem e o Mal.
Bu mısır 2. Dünya Savaşı'ndan kalma.
Este milho é da Segunda Guerra Mundial.
"İyi ki bir savaş görmüşüm." Eskiler böyle derdi.
"Tive a sorte de ter uma guerra." Era assim que os velhos o viam.
Savaş hikayeleri bir nebze utanç olmadan doğru olamaz.
Uma história de guerra só é verídica se tiver alguma vergonha ligada a ela.
Savaşın geri kalanında görüşemezsek kendine iyi bak.
Se não te vir durante o resto da guerra, mantém-te a salvo.
Savaşma vakti geldi çocuklar.
Vou pedir-vos para irem para a vossa guerra.
Savaş bu, yavrum.
Isto é guerra, meu caro.
Senin savaşın bitti.
A sua guerra terminou.
- Savaş bitmedi...
- A guerra não terminou...
Ama savaştan bu yana bir şeyin eksikliğini hissediyorum.
Mas desde a guerra, sinto que me falta algo.
Savaşa geri git.
Pense na guerra.
Bu savaş, bir tehdit Herkes benimle gelecek
Chame de guerra ou ameaça Todos irão atrás da caça
Savaştan başka bir şey değil.
Nada menos do que uma guerra.
Yaralanmış gibi görünüyor.
Parece que foi à guerra.
Ama Juárez'deki gibi arkanızda savaş alanı bırakamazsınız.
Mas não pode deixar atrás de si uma zona de guerra, como em Juárez.
Derste İç Savaş belgeseli izletmeye çalışıyordum.
Estou a tentar mostrar à turma um documentário da Guerra Civil.
Bu çocukların yarısı İç Savaş'ın Batman'le Süpermen arasında gerçekleştiğini sanıyor.
Metade destes miúdos pensavam que a Guerra Civil era um combate entre o Batman e o Super-Homem.
İç Savaş'la ilgili bu güzel belgeseli izleyeceğiz ve burada Tupac ile Biggie'nin savaşı anlatılmıyor.
Vamos ver este belo documentário sobre a Guerra Civil e não é o Tupac contra o Biggie.
Irak Savaşı'nda bu tipleri Strickland öldürmüş.
Na Guerra do Iraque, o Strickland matou-os.
Birlikte bebek de yaparız Savaş da çıkarırız
Podemos fazer a guerra Ou fazer bebés
Savaşa!
Para a guerra!
Barışı sağlamak için bu sefer savaş zorunlu, Efendim.
Para manter a paz a guerra é uma obrigação desta vez senhor.
Bu olaylar zinciri ardından durdurulamayacak ve böylece III. Dünya Savaşı başlayacak. - Ciddi misin?
Esta cadeia de eventos provar-se-á imparável, levando à 3ª Guerra Mundial.
Buna göre Soğuk Savaş hatıraları için büyük bir pazar var.
Há um mercado e tanto para objetos da Guerra Fria.
Bu yeni okyanus, barış denizi mi yoksa yeni ve korkutucu bir harp sahası mı olacak?
Quer seja este um oceano de paz ou um novo palco de guerra.
Savaşı durdurun!
Parem a guerra! Parem a guerra!
Savaşı durdurun!
SIM À DESTITUIÇÃO NÃO À GUERRA! Parem a guerra!
Bu savaş bittiğinde, keşif seyahatimiz için onay alamayız.
Quando esta guerra acabar, nunca aprovarão a nossa expedição.
Bugün, savaşı bitirip, Vietnam'a onurlu bir barış getirme kararı aldık.
... que nós, hoje, chegámos a um acordo para acabar com a guerra e honrar a paz no Vietname.
ABD, komünistlere, askerlerin çekilmesinin savaş esirlerinin serbest bırakılmasına bağlı olduğunu söyledi.
Os Estados Unidos deixam claro aos Comunistas que a retirada das tropas americanas é pela libertação de prisioneiros de guerra.
İnsanlar savaşa bir şey aramak için girer Bay Conrad.
Os homens vão para a guerra em busca de algo, Sr. Conrad.
Savaşı kaybettiğiniz için silahsız insanları suçlamayacaksınız ya?
Não vai mesmo culpar quem não tem armas por ter perdido a guerra, vai?
Ayrıca savaşı kaybetmedik, bıraktık.
E nós não perdemos a guerra, abandonámo-la.
O, madalyalı bir savaş kahramanı.
É um herói de guerra condecorado.
Sen de savaş fotoğrafçısına benzemiyorsun.
Não parece uma fotógrafa de guerra.
Savaş ne oldu? Kazandık mı?
O que aconteceu com a guerra?
Şimdi onlarla savaştayız mı diyorsun?
Estão a dizer que agora estamos em guerra com eles?
Soğuk savaş diyelim.
É uma espécie de guerra fria.
Galiba savaştan kimse dönemiyor.
Suponho que homem nenhum regresse a casa da guerra.
Savaş!
Guerra!
Savaşta mı kaybettiniz?
Ou perderam-no na guerra?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]