English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ H ] / Hacking

Hacking traducir portugués

62 traducción paralela
Aslında, ufak tefek hileler yaptığımı söyleyebilirim.
Estive a fazer um pouco de hacking.
Benim adım Poole ve bu da Bay Hacking.
Chamo-me Poole, e este é Mr. Hacking.
Bilgisayar korsanlığıyla ilgili her şeyi sen öğrettin.
Ensinaste-me tudo sobre hacking de computadores.
Bilgisayar korsanlığı mı elmasların bunla ne işi var?
O que tem hacking a ver com diamantes?
Bence hacking bir halk hizmeti : )
A pirataria é um serviço público.
Ve Feingold imzanı alan herif City Bank'ı becermekten 5 yıl yatmıştı o.
E o Feingold, o tipo que o inscreveu, cumpriu uma pena de cinco anos, por "hacking" ao Citibank.
- Hacking.
- Pirataria.
- Uydu hack'lemek zorunda kaldık.
- Grande hacking por satélite.
Sizin bu soruşturmanızı kurcalamak için bizi yollamıştın ancak ufak bir kaynak problemimiz var.
- Mandou-nos fazer hacking na investigação, mas tivemos um fiasco na angariação de fundos.
Bay chow bu DG 7 47 güvenlik sistemi.
Sr. Chow isto é o DG747. Sistema anti-hacking.
Bankanın bilgisayarına girerken iyi eğlenceler.
Pois, e diverte-te hacking nos computadores dos bancos, sozinho.
Maxine Barnol. Donanım, hacking ve rüşvetin işe yaramadığı yerde bir ilham perisine ihtiyacınız olacaktır.
Onde armas, hackers e subornos não adiantarem... vão precisar de uma musa.
Hack edilecek bir kapı.
Uma "porta traseira" de hacking,
Acemiler için Hack
HACKING PARA PRINCIPIANTES
Acil Ekiptekilerin en iyi tahmini, elemanın sağlam bir bilgisayar korsanı olduğu yönünde.
Na opinião dos rapazes do E.R.T., devia estar a fazer uma operação complexa de hacking a computadores.
Vay canına.
Santo hacking.
Bu güç gerektirmeyen bir içeri sızma yöntemi. Tereyağından kıl çekmek gibi.
Isso é hacking de baixa tecnologia, é canja...
Çünkü, yazılım üzerine neler yapabileceğimi biliyorlar. Füze sistemleri, korsanlık, ne ararsan, hepsi bende.
Porque gostaram do meu velho projecto de software, de orientação de mísseis, hacking, dê o nome que quiser, eu faço.
Bilgisayar korsanlığı deneyimleri var.
Têm experiência de hacking.
Hack'lemek çok uzun sürer.
Entrar por hacking demoraria muito tempo.
Evet, hackledim.
Sim. Sim, consegui fazer hacking.
Hacklenmişsiniz ahbap.
Alguém fez hacking.
Merhaba, Ben Etik Korsanlık'ta mastır yaptım ve tez projem Örümcek'ti.
Olá. Fiz mestrado em Ethical Hacking.. E Aranha foi o meu projeto de tese.
Adam öldüren biri yerine bilgisayar korsanlığı yapan bir adamla sevişmek istemediğine emin misin?
Não preferes "sacudir" os lençóis com um condenado por hacking e não por homicídio involuntário?
Dilfer hem etik hem de etik dışı bir hacking uzmanı.
Dilfer, é um especialista em computadores e perito em hacking.
Devletten birçok iş alıp yapmışlar. Seçkin askeri eğitim, bilgisayar casusluğu, bilgisayar korsanlığı.
Lidaram com muitos contratos governamentais, formação militar de elite, contra-espionagem, hacking.
Ve hemen diğer hacker'lık suçlarından dava edildi.
Foi imediatamente acusado por outros crimes relacionados com hacking.
Bunun başka bilgisayara girmekten bir farkı yok.
- É o mesmo que hacking.
Hacklemek hakkında ne biliyorsun?
O que sabes sobre hacking?
Bu askeri modül nereden geliyor?
De onde viria este tal "módulo militar"? É uma unidade de "mass Field-Hacking"
Gecenin geri kalanında Saturnware Bilgisayar'daki elemanı o bölgede kimin hacking yapabilecek nitelikte malzeme aldığını söylemesi için kandırmaya çalıştım.
Isso foi às 2 da manhã. Passei o resto da noite, bajulando um empregado da Saturno Softwares para tentar descobrir quem dentro desse raio comprou recentemente equipamentos sofisticados para piratear.
- Hackleniyoruz. - Hackleniyor muyuz?
Estamos a ser alvo de hacking.
Evet ama Pelant yüzünden sunucuya bir koruma programı yüklemiştim.
- Hacking? - Sim, mas por causa do Pelant, instalei um programa de segurança no servidor.
- Hacklemenin amacı sınırları keşfetmekse o zaman şu anda ben senin en üst düzey hack diyeceğin şeyi başarmak üzereyim.
- Se o hacking é sobre explorar os limites daquilo que é possível, então estou à beira de alcançar aquilo que consideraria o derradeiro hack.
Bu adam da sunuculara izinsiz girerken mi ölmüş yani?
Então, este homem morreu a fazer hacking radical nos servidores?
Paso bir hafta sonu uğraşsam alfa sürümünü çıkarabilirim.
Posso criar uma versão alfa, num fim de semana de hacking.
Hacklemek benim işim.
Hacking é o que eu faço.
Evet, burada hacklemeden, küçük çapta elektronik ihlalden dolayı tutuklamalar görüyorum.
Sim, estou a ver algumas prisões por hacking... PACIENTE FOGE DE HOSPITAL EM SÃO FRANCISCO
Bilgisayar korsanları, meth laboratuvarı kaçırılan sahte dövizler, silahlar, kim bilir başka neler var.
Ele tem estações de hacking, um laboratório de metanfetamina cristal, contrabandeia moedas falsas, armas, foda-se mais sei lá o quê.
Silah taşıma yasa dışı hackleme, saldırı.
Posse de armas, hacking, assalto.
Keskin nişancımız, siberbeyin korsan desteğimiz ve Logicoma kalkanlarımız var.
Temos um sniper, hacking de ciber-cérebros para auxilio, e Logicomas como escudos.
Hacklemek çok havalı.
Hacking é sensual.
Bir YouTube kanalı bile var. Hacking Magic's Hacks.
Fez uma série inteira no YouTube, "Piratear os truques mágicos".
- Bu ileri seviye bir hack. sansimizin yaver gittiği tek nokta adamimizin egoist olup etiketini birakmasi.
É um hacking muito avançado, mas o tipo é convencido e "assinou" o trabalho.
Sherman, İnsan Kaynakları sitesini hacklediğini söyledi.
O Sherman disse que você fez hacking ao site dos Recursos Humanos.
Tamam ama sadece açıklamak için söylüyorum, ben hacklemedim.
Só para clarificar, não fiz hacking.
Harika. Hackerları hackliyorsun.
Podes fazer hacking aos hackers.
Az önce hacklendik.
- Fomos vítimas de hacking.
Beni bilgisayar korsanlığından yakaladılar.
Nem sequer sei como pegar numa arma. Apanharam-me por hacking de computadores.
Bana hacklediğini söyle.
Diz-me que conseguiste fazer hacking.
Soruşturuyoruz.
Hacking? Estamos a investigar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]