Hadji traducir portugués
125 traducción paralela
Beni şımartıyorsun Hacı.
- Você mima-me, Hadji.
Hacı haklıymış.
O Hadji tinha razão.
Hacı belli ki zar atmaktan hoşlanıyor.
O pequeno hadji adora jogar aos dados.
Hadi, ya sen?
- E tu, Hadji?
Hadji?
Hadji?
Demek hacının kız arkadaşı en sonunda doğru yolu buldu.
Então, a namorada do Hadji finalmente abriu os olhos.
- Hacı.
- Hadji.
Hadji.
Hadji.
Yav Hacı Bedir Ağa gelmiştir.
Não pode, Hadji Bedir chegou.
# Hacı baba evde mi? #
O pai de Hadji está em casa?
# Tavukları döndermişem Hacı'yı da çarşıya göndermişim. #
Grelhei a galinha e também enviei Hadji ao centro da cidade
Yılan dansçısı Hadji'yle daha fazla zaman geçirmek istemiyorum.
Não quero aturar o encantador de serpentes.
Dupont dedi ki Hadj, Boitel ve Pitard iki gün önce vurulmuşlar.
O Dupont disse-me que Hadji, Boitel e Pitard foram fuzilados há dois dias.
Hacı gümüş bu mu? Hacı!
- Tu és o Hadji Gumus?
Bırakın beni, bu da ne?
- Hadji! Solte-me! Onde está...
Deccal, Hacı Gümüş de, değil mi?
Hadji Gümü é Dajjal, não é?
Deccal, Hacı Gümüş mü?
Dajjal é Hadji Gümü, não é?
Deccal, Hacı Gümüş.
Dajjal é Hadji Gümü.
Deccal, Hacı Gümüş.
Hadji Gümü é Dajjal.
FBI hocamızın evini basmış alıp götürmüştür
O FBI invadiu o apartamento do nosso Hadji e levou-o.
Maria beni yanlış anlamandan korkuyorum ama... Sence Hacı'nın bir takım şeylere karışmış olması...
Maria, eu não quero que me entendas mal, mas... há alguma possibilidade que o Hadji se tenha confundido...
Burada Hacı'dan bahsediyoruz.
Estamos a falar do Hadji!
Hacı, ne oluyor böyle?
Hadji, o que é que se passa?
Aleyküm selam, Hacı Gümüş.
A paz esteja convosco, Hadji Gümü!
Teşkilattasın Hacı.
Tu és uma lenda lá no quartel-general, Hadji.
Kes sesini Hacı.
Cala a boca, Hadji.
Tüm birimlere haber verin. Hacı Gümüş adına yakalama emri var.
Temos de emitir um APB para o suspeito turco Hadji Gumus.
Hacı, FBI her yeri arayacaktır.
Hadji, o FBI vai procurar tudo.
Maria, sen Hacı'yla kal.
Maria, fica com o Hadji.
Hacı yaşlandık artık.
Hadji, estamos profundamente ligados.
Ailen ve ben senin için ilk kez bu kadar endişeleniyoruz, Hacı.
Esta é a primeira vez que a tua família e eu estamos muito preocupados contigo, Hadji.
- Hacı Gümüş nerede?
- Diz-me onde está o Hadji!
Meraklanma Hacı, dostlarımız seni Amerika'dan çıkarmak için gemi arıyor.
Não te preocupes, Hadji. Os nossos amigos estão a procurar navios para tirá-lo da América.
Hacı, böyle bir durumdayken, Jasmin için endişelenmemelisin.
Hadji, tu não podes preocupar-te com o Jasmin estando numa situação como esta.
Hacı, bana neler olduğunu anlatmanı istiyorum.
- Hadji... Eu preciso que me digas o que se passa.
Biz Hacı'yı arıyoruz. Hacı mı?
- Estamos à procura do Hadji.
Beş bölgedeki camilerin tümünü taradık. Hacı hiç birisinde yok.
Verificámos as mesquitas das cinco comunidades e ninguém viu o Hadji.
Hacı, sen bu ayeti sakın ağzına alma.
Hadji... não te atrevas a citar-me o Alcorão.
- Hacı.
- Hadji...
Tek bildiğim, Hacı'nın içinde bir gram kötülük yoktur.
Tudo o que sei é que não há sequer um osso mau no corpo de Hadji.
Hacı içeri geçelim.
Hadji, vamos entrar.
Bana oğlum deme, Hacı.
Não me chames filho, Hadji.
Senin günahkar bir katil olduğunu bilmiyorum, Hacı.
Você é um pecador e um assassino, Hadji.
Hacı, ailenle ne alakası var?
Hadji, o que tem isso a ver com a sua família?
- Hacı avukatının ofisinde.
O Hadji está no escritório do advogado.
- Hacı, teslim olmak istediğine emin misin?
Hadji... - Tens a certeza que queres ir?
Ve Hadji.
Este aqui é o Hadji.
Konuşmama hakkına sahipsin.
Hadji Gumus,... tens o direito de permanecer em silêncio.
Hacı.
Hadji!
- Hayır, hayır... - Hacı lütfen.
- Hadji, por favor...
Bana yalan söyleme, Hacı!
Não me mintas, Hadji!