Halat traducir portugués
1,118 traducción paralela
Bahattin, kızak için daha halat getir.
Bahadin, mais cordas para os trenós.
Yararı yok. Halat olmadan bunu kıpırdatamayacağız.
Não conseguiremos sem alavancas e cordas.
Sean, halatı yakala.
Agarra na corda, Sean!
Sean, halatı yakala.
- Sean, agarra a corda!
Halat Sean!
- Sean, a corda!
Sean! Sean, halatı yakala!
- Sean, agarra a corda!
Halatı tut, Sean!
- A corda, Sean!
Sana bu halatı atacağız ve sen de onu yakalayacaksın.
Vamos atirar-te uma corda! E tens de agarrá-la!
- Haydi. Halatı at göt herif.
- Vamos, atira a corda palhaço.
Elbiselerimizi kullanarak bir halat yapacağız.
Fazemos uma corda com as nossas roupas.
Çıkartın, halatı belime bağlayacağım.
Tirem as roupas. Vou descer.
Aynı şekilde bu halat ya da cellat ilmiği,... Pt "o" lemy, bir "o".
De igual modo, esta corda, ou laço de enforcado, em Ptolomeu. É um'o'.
Çelik halatı fırlatmaya hazır ol.
Prepare para atirar o cabo.
Halatı sen fırlatacaksın.
Terá de dar esse tiro.
Halatı bırak!
Cabo preso. Pode soltar!
Halatı bırak.
Solte o cabo.
Halat serbest.
Cabo solto.
- Bize halat lazım.
- Vamos precisar de alguma corda.
- Bu halatı da al.
Toma esta corda também.
Rusya'nın boğazına sanki bir halat geçirilmişti. Ülkenin tamamı dört bir yandan kuşatılmıştı.
Havia uma corda... que apertava a toda Rússia... e que dava a entender como um país inteiro... pode estar rodeado por leste, oeste, sul e norte.
Kendimi astım ama halat koptu!
Arrebentei-me todo, a corda partiu.
- Halatı çekelim!
Puxem essa corda!
Halatı bana ver!
Dá-me a corda!
Halatı bağla!
Prender.
Alt tarafı halatınız kopmuştu.
É treta.
Bay Peck bu borina halatını doğru bağlayamıyoruz.
Sr. Peck... Parece que não conseguimos dar este nó como deve de ser.
Neden sadece yelken halatını bağlamıyorsunuz?
Porque é que não icas o estai?
... ve can halatı da tamam.
Atei um cabo de segurança.
Bırak pompalar seni dışarı atsın, sonra da can halatı ile çekersin kendini.
As bombas empurram-te para fora. Com o cabo, puxas-te para dentro.
Can halatının emniyetli olup olmadığını test ediyorlar.
Estão a testar o cabo de segurança, para ver se está firme.
Kılavuz halatı!
A corda-guia!
Sanki bir halat çekme oyununda falan, ortadaki adam gibiyim sizin aranızda.
É como se estivesse no meio de uma luta entre vocês.
- Bobby, çöz halatı. - Hay lanet!
- Bobby, larga âncora.
Baş tarafın halatını çözer misin?
- Lança linha à proa.
Halat uzatacağım.
Eu vou atirar-te uma corda.
Yedek halatı getirin!
Temos que fugir agora.
Halatı yolluyorum!
Vou engatar o gancho, agora
Sen kabloyu al, ben de sana halatı atayım.
Vai apanhar o cabo, eu atiro-te a corda.
Halatı, yukarı çekmeliyiz.
O cabo! Temos que desfazer o cabo.
Halatı değil, onu kes.
Não, corta-o.
Tahliye kapısı açılıyor ve halatı çekmenle ana paraşüt açılacaktır. Herşey birbirine bağlı..
O pára-quedas abre assim que puxar a corda.
Eğer doğru yapmak istiyorsan, şuraya gel paraşütü topla, çelik halat bağla, fazla yükü at ve yere paralel kal, anlaşıldı mı?
Tem de ir até ali, vir por aqui, dobrar-se e fazer o pino e um alinhamento, mas sempre a olhar para o horizonte.
- Jennifer, halatı çek.
- Virar a barlavento. - Jennifer, vira o estai.
Halat laçka!
Solta um pouco!
Halatı 8 cm bırak.
Põe o poste à frente cerca de 1 0 cm.
Size bir halat uzatacağız.
Vou mandar-te uma corda.
Halatı uzat, Cheetara, ve sonra da buraya gel.
Manda a corda, Cheetara, E depois vem cá ter.
Tamam, çocuklar, Kokpitte halat kontrolü var.
Já tenho o controlo do cabo.
Geminin halatı kopmuş!
A corrente da barcaça partiu-se.
- Tubbs, şu halatı çeksene.
Tubbs, agarra a corda e puxa-a.
Halat bunu önlemek için. Çatıya mı? Neden?
Por que ele iria para o telhado?