English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ H ] / Halife

Halife traducir portugués

68 traducción paralela
Bir zamanlar Halife'ye karşı ayaklanan... Sangali adında yerli bir kabilenin varlığından söz ettiler.
Disseram-me que há uma tribo chamada Sengali que se revoltou contra o Califa.
İntikam olarak da Halife, onları damgalayıp dillerini kesti. Toplumdan dışlanmalarını sağladı.
Como vingança, o Califa marcou-os, cortou as suas línguas e expulsou-os.
Ancak nehir Halife'nin ordusu tarafından tutuluyor... ve gemilerimiz boğazdan geçemiyor.
O rio está bloqueado pelo exército do Califa, e os nossos navios não podem passar.
O yüzden Halife bir çeşit kandırmaca ile çöle çekilmeli.
O Califa tem que ser desviado... para o deserto, através de uma qualquer dissimulação.
Halife, tüm ordusuyla Nil'den ayrılmış.
O Califa deixou o Nilo com todo o exército.
İstediğini verirsen Halife seni affedip ödüllendirecek.
O califa recompensá-lo-á, se fizer o que pede.
Halife, Kitchener ile çarpışmak için ayrıldı.
O califa vai atrás de Kitchener.
Hapishane kapısının tam karşında Halife'nin cephaneliği bulunuyor. Bu bizim tek şansımız.
Em frente à prisão está o arsenal do califa.
Selam ey ulu Halife.
Salve, poderoso califa.
Halife'nin yüzüğü!
O anel do califa.
Cüppesi ve Halife yüzüğü var.
Ele usa um robe e o anel do califa.
Halife üzerinde büyük etkim var.
Tenho influência sobre o califa.
- Selam, ey Ulu Halife. - Biliyor musun?
- Salve, poderoso califa.
Ölene kadar kölenizim, Ey Ulu Halife.
Seu escravo até a morte, poderoso califa.
Eğer Halife olursa onunla evlenmeye söz verdiğinizi herkes biliyor.
Todos sabem que prometeu casar com ele se ele fosse o califa.
Kamar'ı Halife yapmışlar.
Kamar tornou-se califa!
Ve Kamar büyük konsey tarafından Halife ilan edilmiş.
E Kamar foi proclamado califa pelo conselho!
- Demek Halife Harun ölmüş!
- Então o califa está morto?
Duydunuz mu? Halife olur olmaz ilk yaptığı Şehrazat'a adam yollamak.
O primeiro ato como califa foi chamar Sherazade.
Yeni Halife bunu duyduğunda...
Quando o novo califa souber...
Yeni Halife Kamar bunu asla duymayacak.
O novo califa nunca saberá.
Dansçı kız Şehrazat ve arkadaşlarının yerini Halife'nin yazlık sarayına her kim bildirirse, cömert bir şekilde ödüllendirilecektir. "
quem levar notícias do paradeiro... da dançarina Sherazade e seus companheiros... ao palácio de verão do califa será ricamente recompensado. "
Bugün Halife'nin çadırında sadece neşe var.
Hoje, só haverá alegria nas tendas do califa.
- Yasak mı? Halife ve Vezir dışında hiçbir erkek hareme giremez.
Nenhum homem fora o califa e o vizir pode entrar no harém.
Düşündüm de, büyüdüğümde, belki ben de Halife'nin hareminde muhafız olabilirim.
Quando crescer, também quero ser guarda do harém do califa.
Emirlerinizi bekliyoruz, Ey Ulu Halife.
Esperamos suas ordens, califa.
Halife kaçmış.
O Califa escapou.
Ey, Ulu Halife! Ey, inançlıların savunucusu!
Poderoso Califa, defensor dos fieis!
Halife babam, Moğolların elinde ölmeden önce bunu bana vermişti. Ben hırsız değilim.
- Não sou nenhum ladrão.
Halkımın düşmanına mı güveneyim, yoksa Halife'nin katiline mi?
Devo confiar no inimigo de meu povo, ou no assassino do Califa?
Bir prens gibi ya da bir halife gibi zengin?
Rico como um príncipe ou califa?
İşte, halife geliyor.
Aí vem o califa. Sorria, papai.
Halife, cezanızı affetti.
O califa de Bagdá lhes oferece perdão total.
- Ben Sinbad, Halife Kasım'ın dostu!
Abra! É Sinbad! Amigo do califa Kassim!
- Ya Halife Kasım ve kız kardeşi?
A peste! E o califa Kassim e sua irmã Farah?
- Onlar iyi. Ama daha halife olmadı.
Estão bem, mas Kassim não é o califa.
Prens Kasım, yedi dolunay olmadan taç giymezse... halife olma hakkını tamamen kaybeder.
A menos que o príncipe Kassim seja coroado daqui a sete luas... ele perderá o direito de ser califa.
Prenses Farah'ı, Halife Kasım'dan istemeye niyetliyim.
Pretendo pedir ao califa Kassim a mão da princesa Farah.
Bu evliliğe rıza gösterecek bir halife yok ki.
Não há califa para te atender.
Ona sen büyü yaptın. Oğlun Rafi'nin halife olmasını istiyorsun!
Você o enfeitiçou para que seu filho Rafi seja o califa!
Rafi asla halife olmayacak!
- Mas Rafi jamais será califa!
Bana söz verdin. Halife olacaktım! Kasım, Charak'ı yönetemeyecekti!
Prometeu que eu seria o califa, que Kassim não herdaria Charak!
Kasım asla halife olamayacak!
Kassim jamais será o califa!
Adım Ömer Halife ve size ihtiyacım olduğunu söylemek için 1,000 mil yol kat ettim.
Chamo-me Omar Khalifa e andei 1.600 km para lhe dizer que preciso de si.
Jack Colton, Ömer Halife.
Jack Colton, Omar Khalifa.
- Bay Halife...
- O Sr. Khalifa...
HALİFE'NİN NİL KIYISINDAKİ DERVİŞ VE YERLİ KABİLELRDEN OLUŞAN ORDUSU
"EXÉRCITO DE DERVISES E NATIVOS DO CALIFA NO NILO"
- Yeni Halife Kamar El-Zaman'ın emriyle.
- Do novo califa Kamar.
- Adil Halife!
- O verdadeiro califa!
Ve Halife?
E o Califa?
- Halife öldü mü?
- O Califa está morto?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]