Hartman traducir portugués
206 traducción paralela
Merhaba, Bay Hartman. Nasılsınız?
Sr. Hartman, como está?
Büyük bir darbe olduğunu biliyorum.
Hartman, eu sei, tem sido muito difícil.
Hartman, oğlum, bunu benim için yaparsan, günlük emirlerde adınızdan bahsettiririm.
Hartman, se fizer isso por mim eu prometo-lhe uma condecoração.
Hartman, seninle konuşmam lazım.
Hartman. Preciso falar consigo.
Zaman harcıyoruz Hartman.
Estamos a perder tempo, Hartman.
Hartman, bu bir emirdir.
Hartman, isto é uma ordem.
Köprüyü uçuruyorlar!
A bomba está armada! Hartman, saia daí!
Hartman!
Ei, Hartman!
Hartman, eğil seni manyak piç!
Hartman, desce aqui! Louco!
Hem biliyor musun?
Sabe de uma coisa, Hartman?
Hey, Hartman!
Ei, Hartman!
- Hartman piçi nerede?
- Onde está o Hartman?
Bizi uyardığın hakkında tek bir kelime bile duymak istemiyorum, Hartman.
Não o quero ouvir dizer, Hartman, que nos tinha avisado.
Hartman.
O Hartman.
- Hartman?
- O Hartman?
Hartman'ın adamları da.
E também da malta do Hartman.
Hartman, güney yürüyen merdivenine ilerliyor.
Hartman, sigam para a escada rolante sul.
Bana Hartman'ın Shakka hakkındaki son dersinin kaset kayıtlarını verin bulabildiğiniz en küçük kayıt cihazı üç metre kablo ve küçük bir çalıştırma düğmesi yapabildiğiniz kadar hızlı, tamam mı?
Arranje-me a gravação da última aula do Hartman sobre a Shakka, o gravador mais pequeno que conseguir, três metros de fio e um interruptor.
David Hartman benimle söyleşi yapar, Barbara Walters'la.
Nunca contei isto a ninguém.
Ben Uzman Çavuş Hartman, eğitiminizden sorumluyum.
Sou o sargento Hartman, o vosso instrutor principal.
Leonard, Hartman gelip bizi bu şekilde yakalarsa... ağzımıza sıçar.
Se o Hartman aparece aí e nos apanha... estamos ambos metidos numa grande merda.
Ben, bölge savcı yardımcısı Hartman.
Sou Hartman, assistente do promotor.
Hartman artık medyayla herhangi bir röportaj olmayacağını söylüyor. Güzel.
Hartman diz que não haverá mais entrevistas.
Aramıza katılmaya karar verdiğiniz için ne kadar mutlu olduğumu anlatamam, Doktor Hartman.
Não lhe posso dizer como estamos felizes por ter decidido juntar-se a nós, Dr. Hartman.
Bu yeni teoriler William Hartman'ı Ay uçuşları bulgularına yeniden bakmaya yöneltti.
Estas novas teorias levaram William Hartmann a ver as provas das missões de novo.
Anlat Doktor Hartman bütün çocuklar sana aşık oluyor mu?
Diga-me, Dr Hartman, as crianças todas apaixonam-se por si?
Tamam, Dwight Hartman. Senin parlama zamanın geldi.
Muito bem, Dwight Hartman, é a tua vez de seres herói.
Jezelle Gay Hartman.
- Jezelle Gay Hartman.
- Hartman Hughes'la çalışıyorum. Duymadınız mı?
- Trabalho com Hartman Hughes.
Bu haber büyük, sakın aptal muzipliklerle bunu da mahvetmeyin Hartman.
Esta é uma grande reportagem. Desta vez, não a estraguem com mais partidas estúpidas, Hartman.
- Adamımsın Hartman Hughes.
- És o maior, Hartman Hughes.
Ben Hartman Hughes, olayın içinden bildiriyorum.
Hartman Hughes, no local do acontecimento.
Ben Hartman Hughes, Oklohoma City'den bacağın yanından ve her zamanki gibi olayın içinden bildirdim.
Hartman Hughes, em directo de Oklahoma City. Perto da perna e, como sempre, em cima do acontecimento.
Ben Hartman Hughes, olayın içinden bildiriyorum.
Hartman Hughes, em cima do acontecimento.
Hartman Hughes.
Hartman Hughes.
- Bazı göllerde ağaç kurbağaları... - Hartman Hughes! ... ek uzuvludur ve bazen...
Em alguns lagos, um quarto das rãs têm membros extra, e por vezes...
- Hartman Hughes bana her şeyi anlattı.
- O Hartman Hughes contou-me tudo. - O quê?
- Ne? - Hartman Hughes'la konuştum.
- Falei com o Hartman Hughes.
Belki de mükemmel Hartman Hughes'un kadınını çalmasından korkuyorsun.
Talvez tenhas medo que o Hartman Hughes ta roube.
Anladım Hartman.
Estás a tentar vingar-te de mim, mas a Mary não é a solução. Já percebi, Hartman.
Hartman, o kızda bir sorun var.
Hartman, ela não bate bem da bola.
- Oh, Bay Hartman?
- Sr. Hartman?
Hartman nerede?
E o Hartman?
Bak, Hartman...
Ouça...
Hartman. "
Hartman. "
Tamam, Hartman, aşağıya inin.
Certo, Hartman.
Hartman!
Hartman!
Bilirsin... haftada birkaç kez onunla görüşmeye başladım...
Comecei a vê-las algumas vezes por semana no Hotel Hartman.
Hartman Otel'de, 331 numaralı odada.
- No quarto 331.
Bileklerini gevşek tutuyorsun.
Raios, Hartman.
Beni öldürmeye çalışıyor. Ben Hartman Hughes, habe...
Hartman Hughes em direct...