English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ H ] / Hauser

Hauser traducir portugués

395 traducción paralela
Üzgünüm, Müfettiş Hauser, sizinle hemen görüşmeliyim. Çok acil.
Sinto muito, Inspetor Hauser, preciso falar com você imediatamente.
Müfettiş Hauser, Hamburg Polisi, Baş Müfettiş Morand da lnterpol'den.
Inspetor Hauser, da polícia de Hamburgo, e o Inspetor Chefe Morand, da Interpol.
HERKES KENDİ İÇİN YAŞAR VE TANRI HERKESE KARŞIDIR
O ENIGMA DE KASPAR HAUSER
Kaspar Hauser bu güzel şehrin meydanında bulundu ve bugün, gördüğünüz üzere, karşımızda duruyor.
Kaspar Hauser foi encontrado na Praça desta bonita cidade da mesma forma que lhe vêem hoje, diante de vós.
Bununla beraber, olay ve Hauser kökenleriyle ilgili bugünlük ondan pek birşey bekleyemeyiz.
Tudo igual, quanto ao crime e às origens de Hauser, não podemos esperar mais nada dele por hoje.
" Hauser, tam olarak neye benzediğimi ve nereden geldiğimi söyleyebilir misin?
" Hauser pode dizer exactamente como sou e de onde venho.
Kaspar Hauser'in beyninde ve ciğerinde biçim bozukluğu bulundu!
Deformidades descobertas no cérebro e o fígado do Kaspar Hauser!
Ben Hauser.
Sou o Hauser.
Merhaba, Hauser.
Olá, Hauser.
Yüzünü burada gösterdiğine göre cesaretli birisin, Hauser.
Não te falta lata, para mostrares as ventas aqui, Hauser.
Hauser, tanrıya şükür... Yaşıyorsun!
Hauser, graças a Deus... vives!
- Hauser bana haber verdi.
- O Hauser deixou-me uma mensagem.
Sen Hauser'sin!
Tu és o Hauser!
Hauser'in karşı tarafa geçtiğini öğrenince onu bana çevirdi.
Ele descobriu que Hauser se passou para o inimigo e transformou-o em mim.
Hauser'in karısı mıydı?
Era a mulher de Hauser? - Esquece-a.
Hauser bana bir görev verdi.
- Hauser encarregou-me de uma missão.
- Sizinle Bay Hauser hakkında konuşmam lazım.
- Tenho que falar consigo, sobre o Sr. Hauser.
Bundan dolayı Hauser ile ben sizi yarattık.
Por isso o Hauser e eu inventámo-lo.
Hauser taraf değiştirdi.
Hauser mudou de lado.
Hauser kendisini gönüllü olarak Doug Quaid'e dönüştürdü.
Hauser transformou-se voluntariamente em Doug Quaid.
- Benim için zevkti. - Bavulu, maskeyi, parayı, Hauser'in mesajlarını...
A mala, a máscara, o dinheiro, a mensagem de Hauser...
Hauser olmaktan hoşlanacaksın.
Vai gostar de ser Hauser.
O çünkü Hauser'in sevgilisi olacak.
Ela passa a ser a namorada de Hauser.
Ben Hauser'i geri istiyordum ama hayır. Siz ısrarla Quaid olmak istediniz!
Queria que o Hauser regressasse, mas tu tinhas à força que ser o Quaid!
- O Hauser. Ben de O'Brien.
- Ele é o Hauser, eu chamo-me O'Brien.
Yogi Berra, Lou Piniella Bucky Dent, Billy Martin Dallas Green Dick Hauser, Bill Virdon Billy Martin Stump Merrill, Billy Martin Bob Lemon, Billy Martin Gene Michael, Buck Showalter... George, bunu benden duymadın!
O Yogi Berra, o Lou Piniella o Bucky Dent, o Billy Martin o Dallas Green, o Dick Hauser o Bill Virdon, o Billy Martin o Stump Merrill, o Billy Martin o Bob Lemon, o Billy Martin o Gene Michael, o Buck Showalter...
Tek bir dilek hakkım olsa zaman makinesi yaparak 7 yaşıma dönüp Jimmy Hauser suçiçeği olmuşken yüzümü çocuğa sürüp sürüştürmeyi dilerdim.
Se me concedessem um desejo, voltaria à altura em que tinha sete anos, quando o Jimmy Hauser teve varicela, e esfregá-lo-ia na minha cara toda.
Verbum Dei kız futbol takımının koçu Don Hauser Rhode Island Üniversitesi'nde görev alacak.
Hauser, treinador dos Verbum Dei Equipa Feminina de Futebol assumirá um lugar na Universidade de Rhode Island...
Koç Hauser'le uzun bir konuşma yaptım ve... Oynayacağım.
Tive uma grande conversa com o treinador Hauser e... vou jogar.
Koç Hauser'i arıyorum.
Procuro o treinador Hauser.
O serserilere söyle, Don Hauser'in gözünü korkutamazlar!
Diga àqueles idiotas que o Don Hauser não se deixa intimidar!
Bugün Shelly Hauser aradı.
A Shelly Hauser ligou-me esta tarde.
Bir televizyon, Koç Hauser gibi birini etkiler sanki.
Como se um televisor fizesse alguma diferença para o treinador Hauser.
Koç Hauser, Ally'yle seks yapmış.
O treinador Hauser fez sexo com a Ally.
Sadece koçun kalmasını sağlamasın diye söyledim.
Só lhe contei para ele não obrigar o treinador Hauser a ficar.
Verbum Dei Lisesi kız futbol takımı koçu Hauser aleyhine yapılan suçlamalar meslektaşlarını ve komşularını şoka uğrattı.
As colegas e os vizinhos ficaram chocados ao inteirar-se das acusações levantadas contra Hauser o treinador da equipa feminina de futebol do liceu Verbum Dei.
- Sen modern çağın Kaspar Hauser'ısın.
- És um Kaspar Hauser da modernidade.
Hala Kaspar Hauser'ın öldürüldüğünü nasıl bildi anlamıyorum.
Ainda não percebi como é que ele sabia que Hauser tinha sido assassinado.
- Çoğunuz onu... Elliott Hauser Vakfı'ndaki çalışmalarından tanıyorsunuz.
- São muitos os que a conhecem pelo seu trabalho na Fundação Elliott Hauser para os Direitos Humanos.
Aynı zamanda gurur verici, çünkü UNHCR'la beni ilk tanıştıran dostum Elliott Hauser olmuştu.
Sinto-me igualmente muito honrada, pois o UNHCR foi o primeiro organismo que o Elliot Hauser me deu a conhecer.
O adamın beyninde kalıcı hasar var Dr. Hauser.
Esse homem tem danos cerebrais irreversíveis, Dr. Hauser.
Bay Hauser... işiniz bitince odama gelin lütfen.
Sr. Hauser, por favor venha ao meu gabinete quando acabar.
Aperitiflere geçmeden kardeşlerim... tanışmanızı istediğim biri var. Joachim Hauser.
E antes dos comes e bebes, gostava de vos apresentar... o Joachim Hauser.
Jo Hauser, 6. koğuş.
Sou o Jo Hauser, do serviço 6.
Adım Joachim Hauser, 27 Kasım 197 4 doğumluyum.
Chamo-me Joachim Hauser, nasci em 27 de Novembro de 1974.
Ben Jo Hauser.
Fala o Jo Hauser.
Dr. Hauser aradı.
O Dr. Hauser ligou.
Sevgili kardeşlerim... sevgili meslektaşım Hauser.
Caros irmaos, caro colega Hauser.
Hauser?
Hauser?
Gidebilirsiniz Dr. Hauser.
Acho que pode ir.
Kaspar Hauser.
Kaspar Hauser.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]