Havacı traducir portugués
808 traducción paralela
"O zamanlar" dedi, havacılık tarihinde eşi benzeri görülmemiş, cesaret ve kahramanlıklar gösterildi. "
Ele disse : "Naquela época, " houve proezas e conquistas "que superaram todos os marcos da aviação."
Uçmaya geldi sıra. Havacıların karada yetiştiğini anlamaya.
Eles vieram para voar - só para aprender que os aviadores são formados no solo.
Ben havacılara katıldım.
Eu não, Horace. Vou para a RAF.
Vin havacıların uzun sevdiklerini söylüyor.
O Vin diz que gostam assim, na Força Aérea.
Bugün öğleden sonra Havacılık Bakanlığı'ndan bilgi geldi.
A notícia chegou esta tarde do Ministério do Ar.
Kim demiş havacılar kötü iş yapar diye?
Quem disse que a força aérea não funciona?
Havacı parlak çocuklar yere indiğinde işler kolay gitmez.
Não é fácil para os da força aérea quando voltam a terra.
Neyse ki havacı olmamışım.
Ainda bem que eu não entrei para a Aeronáutica.
Hepsi Amerikalı havacılardı.
Todos da força aérea americana.
- Topçular mı havacılar mı? - Havacılar.
- Fogo anti-aéreo ou caças?
- Havacılık.
- Aviões.
Havacı.
Que dilema!
- Minot Havacılık'ta.
- No Minot Aircraft.
Orada General Webster tarafından imzalanan havacılık hizmeti bildirgen var. Neredeyse yapılabilecek hiçbir şey yok.
O General Webster delegou-o para o inter-serviço de embarque, quer dizer que vai ter muito pouco para fazer.
Bu konuda ısrarlı olmaktan pişman değilim ama siz havacılar bunu anlamazsınız.
Detesto ser convencional, mas os teus homens não compreenderiam.
Bu da havacı Kelly.
Este é o aviador Kelly.
Yaptıklarından sonra sen havacıların örnek adamısın.
Afinal de contas, tu és a superestrela da força aérea.
- Havacı Kelly kayboldu.
- O aviador Kelly desapareceu.
Deniz Kuvvetleri'ne, Savaş Dairesi'ne... ve Havacılık Bakanlığı'na, bu çizimlerin savaş silahı olmayıp... son model elektrik süpürgesi olduğunu bildirmeliyiz.
Temos de avisar a Marinha, o Departamento de Guerra... e a Força Aérea de que estes desenhos não são uma arma de guerra... e sim o estilo mais recente de aspirador.
Havacı yüzbaşı Willinski : Dört kaçış.
Tenente de Voo Willinski : quatro fugas.
Havacı Teğmen MacDonald.
Tenente de Voo MacDonald.
Havacılar kibardır, toprak kazan köylülere benzemezler.
Pilotos e cavalheiros, não mendigos para cavar a terra.
Varşova düştüğünde sen kaçıp İngiltere'ye geldin, çünkü havacısın.
Quando o Warsaw caíu, escapaste e vieste para a Inglaterra porque és piloto.
Siz iki havacı nasılsınız bakalım?
Como estão os dois aviadores?
Havacı, ben şehre iniyorum.
Vou à cidade, aviador.
General Bogan'ın ofisi, ben Havacı Slote.
Gabinete do General Bogan. Aviador Slote.
Rus Uzay Ajansı, Ulusal Havacılık ve Uzay Araştırmaları'na Ay'la ilgili mektuplar yazar.
Para a Agência Espacial Russa... para a Aeronáutica e a Agência Espacial. E fala sobre a Lua.
Hava folyoları, kaldırma ve sürtünme katsayıları,.. ... ağırlık ve itiş gücü oranları, bunların tümü bu gün gerçek havacılığın temellerini oluşturuyor.
Planos aerodinâmicos, coeficientes de impulso e resistência... equações de importância-propulsão, e todo o padrão da aviação moderna... se originaram aí.
Zaten transfer edildin, donanma havacılıktan.
Já foste transferido. Para fora da Aviação Naval.
Günümüzde havacılığın sorunu çok fazla iyi fikirin... Günümüzde havacılığın sorunu çok fazla iyi fikirin... çok çeşitli uçaklarda deneniyor olmasıdır.
O problema da aviação é que há boas ideias espalhadas por vários aeroplanos.
- Çok güzel. Detayları ekibime... ve siz Ulusal Havacılık Klübü centilmenlerine bırakıyorum.
Os detalhes estarão a cargo do meu pessoal e dos senhores do Royal Aero Club.
Siz Gascoyne, benim irtibat subayım... ve havacılık muhabirim olacaksınız.
Você será o elemento de ligação. Um correspondente aeronáutico.
Bu dünyanın her yerindeki havacıları cezbedecektir.
Irá atrair pilotos de todo o mundo.
Bu yarış havacılığa faydalı olsun diye düzenlendi... beyinsiz, kemik kafalı avanaklar keyif uçuşları yaptırsın diye değil.
Organizei a corrida para ajudar a aviação. E não para alguns mentecaptos darem umas escapadas.
Başına gelmedi tamam ama güvertende bir kadınla kaza yapsaydın... havacılığı 20 yıl geriletirdin.
- Suponho que não lhe ocorreu que se caísse com ela a bordo a aviação recuaria 20 anos?
"Bu gece diğer yarışmacılarla birlikte... " havacıların arasında barış ve iyi niyet ruhunu
"Esta noite, ele e os outros concorrentes, estarão presentes na recepção de abertura."
Bizler Londra ile Paris arasında yarışan ilk havacılarız.
Somos os primeiros aviadores a fazer a corrida de Londres a Paris.
Havacı nerede?
Onde está o aviador?
Havacı... pilot!
O aviador... o piloto!
İki havacıyı esir aIdık, diğeri burada sakIanıyor.
Há dois aviadores prisioneiros. Um, está escondido aqui.
İki İngiIiz havacısı ve bir Fransız kahraman... Torunum sizden ve cesaretinizden övgüyIe bahsetti.
A minha neta falou-me de si e da sua grande coragem.
- HırsızIar, bırakın. - Havacıyız! KraIiyet Hava KuvvetIeri!
- Ingleses da Royal Air Force!
Selanik. Orada havacılık dersinde tanışmıştık.
Foi em Salónica que nos conhecemos, na aeronáutica.
Washington D.C.'deki Ulusal Basın Servisi, Ulusal Uzay ve Havacılık İdaresi'nden yüksek rütbeli bilim adamlarının da, bu çok geniş kapsamlı toplantıya katılacağını açıkladı.
Diz-nos que a conferência presidencial de emergência que mencionámos incluirá cientistas de elevado escalão da NASA.
Havacılık Bakanı'na
"Para o Secretário de Estado do Ar em função..."
Havacılık Bakanı, efendim. Güvenli hatta.
É o Ministro do Ar, senhor, na ligação segura.
Zappi, Mariano ve Rus havacılar...
Já salvos a bordo do Krassin...
Havacılık bakancığımız beni Hava Kuvvetleri'nin başına getirdi.
A Ministério da Aviação nomeou-me chefe da RAF...
"bu Havacı Madalyası Yüzbaşı JS..."
" esta Medalha do Ar é concedida ao Capitão J. S...
- Havacı.
- Aviador?
Denizcilerin ve havacılar güzel yaşıyor.
Quer que lhe fale dele?