Hayatımı kurtardınız traducir portugués
467 traducción paralela
Ama kabahat sizin, hayatımı kurtardınız.
Mas a culpa não é minha, você salvou-me a vida.
Hayatımı kurtardınız.
Salvou-me a vida... Porquê?
Hayatımı kurtardınız.
Você salvou minha vida.
Nedeni ne olursa olsun, siz benim hayatımı kurtardınız.
Independentemente do motivo, o senhor salvou-me a vida.
Ayrıca da hayatımı kurtardınız.
E nao só isso, mas salvou-me a vida.
Tam zamanında hayatımı kurtardınız.
Acabou de me salvar a vida.
Bir kere daha hayatımı kurtardınız.
Salvou-me a vida uma vez mais.
Bir şey değil, hayatımı kurtardınız, söylemeliyim ki...
Não tem de quê. Salvou-me a vida. Eu devia dizer-lhe...
- Hayatımı kurtardınız, Salomon.
Salvou-me a vida Salomon.
- Hayatımı kurtardınız.
Me salvou da apoplexia.
Hayatımı kurtardınız.
Salvou-me a vida.
Oh, doktor, hayatımı kurtardınız,
- Doutor, salvou-me a vida.
Teşekkür ederim. Hayatımı kurtardınız.
Obrigado, o senhor salvou a minha vida.
- Hayatımı kurtardınız. - Ja.
- Salvou-me a vida.
Hayatımı kurtardınız.
- Sim. E você salvou a minha.
Ama en büyük seçimi engelleyip, hayatımı kurtardınız.
Mas interferiram na maior das escolhas, a vida ou a morte.
- Hayatımı kurtardınız.
- Vocês salvaram-me a vida.
Hayatımı kurtardınız!
Salvou a minha vida.
Hayatımı kurtardınız ve Fremenler borçlarını mutlaka öder.
Salvaste-me a vida, e os Fremen pagam as suas dívidas.
Hayatımı kurtardınız mı, Finch Hatton?
Salvou-me a vida, Finch Hatton?
Hayatımızı kurtardınız.
Obrigado. Salvou-nos.
- 90 beyazın hayatını kurtardığımızı yazdın mı?
- Disseste que salvámos 90 pessoas? - Sim.
- Hayatımızı kurtardınız.
- Nos salvou a pele.
Hayatımızı kurtardın.
Salvou as nossas vidas.
Kesinlikle hayatımızı kurtardın.
Agradeço-te a ti.
Hayatını kurtardığımız için minnettarmış.
Ele agradece por o termos salvo.
Bay Temple, hayatımı kurtardığınız için ve herşey için teşekkür ederim ama şu Osceolalar için.... Masum insanları öldürmektense öldürülmeyi yeğlerdim.
Estou-lhe muito grato por ter salvado a minha vida, mas... preferia ter morrido a sujar as mãos... com o sangue de inocentes como os Osceola.
Bu hayatımı kurtardığınız için.
Isto é por ter salvo a minha vida.
Dan benim hayatımızı kurtardın.
Salvou a vida do Dan e a minha.
Hayatımı kurtardığınız için teşekkür ederim.
Obrigado por me salvar a vida.
Hayatımı kurtardığınız için teşekkür ederim.
Quero agradecer-vos por me terem salvo a vida.
İstediğinizi düşünebilirsiniz ama az önce hayatınızı kurtardım.
Tem direito à sua opinião mas acabei de lhe salvar a sua vida.
Baba, dün bir kızın hayatını kurtardım.
Pai, ontem salvei uma rapariga.
Tanrım, siz ikiniz Larry'ye pek çok kere hayatınızı kurtardığı için minnettar olmalısınız.
Vocês deviam estar muito gratos ao Larry... por ele vos ter salvo a vida tantas vezes.
Hayatımızı kurtardın.
Rapaz, és um salva-vidas.
Hayatımızı kurtardınız, bayım. Çok minnettarız. Bizim için yaptıklarınızı unutacağız sanmayın.
Salvou as nossas vidas, senhor, estamos muito agradecidos... não pense que vamos esquecer o que fez por nós.
Hayatınızı kurtardım.
- Salvei-lhe a vida. - Ai sim?
- Yani, hayatınızı kurtardım.
- Assim, salvei-lhe a vida.
Kaptan, hayatınızı kurtardım.
Capitão, salvei-lhe a vida.
Önce bizim hayatımızı kurtardın.
Já salvou as nossas vidas antes.
Hayatınızı kurtardım, gömdüğünüz yeri artık bana göstermelisiniz.
Que lugar do enterro? Dos dólares americanos.
Hayatımı kurtardığınız için teşekkürler Bay O'Malley.
Sr. O'Malley, obrigada por ter salvado a minha vida.
Kimsiniz siz, bayım? Bizim hayatımızı kurtardınız.
Quem sois vós, cavalheiro que acabaste de nos salvar a vida?
Hayatımı kurtardınız.
Salvou-me!
Hayatımı kurtardıınız!
Sou uma mulher completa.
Ben sizin hayatınızı kurtardım.
Fui eu que lhe salvei a vida.
Hayatımı kurtardınız!
- Salvou-me!
Hayatımızı kurtardın.
Você salvou nossas vidas.
İlk tanıştığımız o anı nasıl unutabilirim? En büyük fedakarlığı sergileyerek hayatınızı tehlikeye attınız ve beni dalgaların gazabından kurtardınız.
Revivo constantemente o perigo que nos impeliu um para o outro, a enorme generosidade que vos fez resgatar-me das ondas, os cuidados ternos que tivestes depois de me salvardes e as provas constantes desse ardente amor que nem o tempo nem as dificuldades mataram,
Ve hayatını, içeri tıkmaya çalıştığımız bir mafya elemanı kurtardı.
E a sua vida foi salva por um mafioso que estamos a tentar apanhar.
Oğlum, hayatımızı kurtardın!
Filho, salvaste-nos.
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatımda 29
hayatın 30
hayatını yaşa 16
hayata 34
hayat dolu 30
hayat çok kısa 40
hayattayım 45
hayatım boyunca 96
hayatta 78
hayatımda 29
hayatın 30
hayatını yaşa 16
hayata 34
hayat dolu 30
hayat çok kısa 40
hayattayım 45
hayatım boyunca 96