Heaven traducir portugués
234 traducción paralela
Çavuş Heaven. Dört adam getirin!
Sargento Hamen, 4 homens aqui!
Sadece telesekreteri var. Benimle sürekli hamburgercide buluşmak istiyor.
Só tem um serviço de atender chamadas e encontramo-nos sempre no Hamburger Heaven.
Father in heaven, terör ve kanla yaşayan bu adamların kötülüklerinden bizi koru, onların tek kanunu silahın kanunudur.
Vamos orar. Pai celestial, todos estes homens cheios do mal que vivem pelo terror e pela violência, os quais a única lei que conhecem... é a lei da arma.
- Heaven eve yardımcı ol.
Ajudem-me.
Bir yıI önce Stereo Heaven'da tanıştık.
Conhecemo-nos na Stereo Heaven, há um ano.
- Şehirde Stereo Heaven'da çalışıyor.
- Trabalha na Stereo Heaven, na Village.
Heaven 17?
O 17 Céu?
* Ve istiyorum cennete gitmeyi *
And I'd love to go to heaven
* Ama cennetteki annesinin hayalini kurmuş *
But he dreamed of his mama in heaven
Blue Heaven denen bir yer vardı.
Tinha um lugar chamado blue Heaven...
Shear Heaven ismini vermek istiyorum!
Quero chamar-lhe "Tosquia do Paraíso"!
Harlem! # There's someone waiting there # Who makes it seem like heaven
* existe alguém espera lá Que faz parecer céu de Iike
# But roll around heaven all day
* Mas roll ao redor céu ali dia
Bak Heaven's Gate'de ne oldu.
Olha o que se passou em "Heaven's Gate".
Heaven's Gate'de Cimino'nun sonu olduğu gibi.
Acabou com o Cimino em "Heaven's Gate".
CENNETE MERDİVEN YOK
NÃO TOCAR STAIRWAY TO HEAVEN
- "Stairway to Heaven" şarkısını mırıldanmaya başladı.
- Assobiou a "Stairway to Heaven".
Ama "Seventh Heaven" da aşk, ölümü boşa çıkarmıştır.
Era o mistério que elevava os seus melodramas a puras canções de amor.
"Leave Her To Heaven", doğmamış çocuğu dahil onunla kocası arasına giren her şeyi yok eden, ruhsal sorunları olan bir kadını anlatan renkli çekilmiş etkileyici bir kara filmdi.
Era um paraíso perdido, cuja beleza é destruída pela perversidade da heroína. Acho que estou a ficar cansado! Não te enerves.
Mesela, Douglas Sirk'in 1955 yılında çektiği "All That Heaven Allows" filmini veya Nicholas Ray'in 1956 yılında çektiği "Bigger Than Life" filmini ele alalım. Bunların B filmleri olmadığını göz önünde bulundurmalısınız.
Descendente espiritual de Thoreau ele representa um individualismo sólido e sereno que parece tristemente deslocado na Nova Inglaterra dos anos 50.
Douglas Sirk'in "All That Heaven Allows" filmindeki dulu oynayan Jane Wyman içinde bulunduğu toplum tarafından dışlanmamış, benimsenmiş biriydi.
Gosta? É incrível. Vamos tirar as botas?
"Stairway To Heaven."
"Stairway To Heaven".
Wonder if club-footed midgets get justice in heaven.
Será que o clube dos anões espezinhados têm justiça no Paraíso.
Jonestown'da, cennetin kapısı.
Em Jonestown. E Heaven's Gate.
Seninle tanışmasaydım annemin garajında "Stairway to Heaven" çalıyor olacaktım.
Se eu não te tivesse conhecido... ainda estaria a tocar "Stairway to Heaven" na minha garagem.
Bence eğlenceli olur.New Heaven'da Ralph Lauren mağazası açıldığında ben de genç mankenlerdendim.
Eu fui modelo para a Ralph Lauren quando abriram a loja de New Haven.
Dokuzuncu sınıfta, "Stairway to Heaven" üzerine ödev yapıp, "B +" almıştım.
No nono ano, eu fiz um relatório oral sobre a'Stairway to Heaven, e tive um bom.
Dokuzuncu sınıfta bir salak değildim ve "Stairway to Heaven" üzerine bir ödev hazırlamadım.
Donna no nono ano, eu não era parvo... e não escrevi um relatório sobre a'Stairway to Heaven.'
"Rachel Cennette." Edebiyat dersinden bu şiiri hatırladın mı?
Joe, "Rachel Ann Heaven", lembras-te deste poema que vimos na aula?
Heaven'a gidin, Marina sizinle ilgilenir.
Vão à Heaven, a Marina toma conta de vocês.
Heaven'dalar.
Estão na Heaven.
Slurpee Heaven disinda herkesi aradin!
Só não telefonou para a Slurpee Heaven!
SIurpee Heaven'i aradim. Seni istemiyorlar.
Telefonei, mas não a queriam.
Onu birkaç hafta egit, sonra SIurpee Heaven'a gidebilirsin.
Treine-o duas semanas e depois pode ir para onde quiser.
Cuma saat 09 : 00 / New Heaven, Connecticut
9 : 00 AM Sexta-feira - New Haven, Connecticut
09 : 50 Cuma-New Heaven-Connecticut
9 : 50 PM Sexta-feira - New Haven, Connecticut
11 : 30 Pazar-New Heaven, Connecticut
11 : 30 PM Domingo New Haven, Connecticut
10 : 03 Pazartesi-New Heaven, Connecticut
10 : 03 AM Segunda-feira - New Haven, Connecticut
"Korsan Cenneti" yazındaki tanıkların telefon numaraları var mı?
Você tem os telefones das pessoas que você entrevistou sobre a matéria "Hacker's Heaven"?
"Korsan Cenneti."
"Hack Heaven".
Bana kendisi söyledi! Eğer yabancı birisi olsaydı.
Não, a única matéria foi "Hack Heaven", ele mesmo me disse.
Yalan söyleyecek olsam Stairway to Heaven, ı yazdım derdim... Maple Loops şarkısını değil.
Se fosse mentir, dizia que escrevi Stairway to Heaven, não a canção do Maple Loops.
Ona " Stairvvay to Heaven'ı çaldım.
Temos de gostar de um puto como aquele.
" "Maple Loops" u... " ... daha çok seviyorum diye tutturdu."
Até o pus a ouvir Stairway to Heaven, mas continuou a preferir a música do Maple Loops.
Adult dergisiHeaven'ı daha önce hiç duymuşmuydun?
- Conheces a revista Heaven?
- Annen kürkünü Heaven'a gösterdimi?
- A tua mãe mostrou as partes baixas na Heaven?
- Heaven.
- A Heaven.
- Heaven Empire'ın kurucusu ve yayıncısıydı?
- O editor e publicador do inteiro império da Heaven!
Hamburger cennetinde balık yedin. Bunu ne için yaptın anne?
No Hamburger Heaven?
Evet.Bu arada bunu buldum.
É com grande frustração que nós lemos o artigo "Hack Heaven" que apareceu no dia 18 de maio. ]
"Korsan Cenneti" de geçmişti!
- "Hack Heaven" também foi!