Hediye mi traducir portugués
635 traducción paralela
Bana hediye mi edecektin?
Querias oferecer-me isto como presente?
Hediye mi?
Presente?
Hediye mi?
Deram-te de presente?
Hediye mi? Ne hediyesi?
Que presente?
- Onu bana hediye mi edeceksin?
- Queres oferecer-mo, é isso?
Daha büyük hediye mi?
Dádiva maior?
O kız, bir hediye mi?
Ora, a moça é um presente?
- Büyükanne için küçük bir hediye mi?
- Um presente para a sua velha avó?
- Artık boşanınca hediye mi veriliyor?
- Agora também dão prendas de divórcio?
Kendime 1 dolarlık bir puro aldım. Doğum gününde kendi kendine hediye mi aldın?
Comprou o seu próprio presente de aniversário?
Bir hediye mi?
Um presente?
Hediye mi?
Uma prenda?
Hediye mi?
Onde o arranjaste? Foi uma prenda?
Hediye mi?
Um presente?
- Hediye mi?
- Um presente?
Bir kahramana hediye mi?
Esta é a recompensa do herói vitorioso?
Biz... - biz buraya efendiniz Jabba'ya bir mesaj getirdik. ... ve bir hediye. - Hediye mi?
Trazemos uma mensagem para o seu amo, Jabba'the Hut'e uma surpresa.
Onunla yeni tanıştın ve sana hediye mi verdi?
Você acabou de conhecê-la e ela dá-lhe um presente?
Bana hediye mi getirdin?
Vieste trazer-me uma prenda?
Doğum gününü kutlayan insana, bir de hediye mi veriyorsunuz?
quem faz anos, é que recebe os presentes?
Bize hediye mi aldın?
Compraste-nos presentes?
- Baba, arabamızı hediye mi ettin?
- Papá, deste o nosso carro?
Hediye mi?
Prendas?
Bana hediye mi yaptın?
Uma prenda para mim?
İnsanlar kendilerine hoş bir şey yapılınca hediye verirler, değil mi?
Damos presentes quando alguém é simpático connosco, não é?
- Bir çeşit hediye. Değil mi Herman?
- É um presente, não Herman?
Sana hediye getirdim diye, bir şey mi olması gerekiyor?
Só por te trazer uma prenda, já pensas que tramei alguma.
Hediye verdi mi?
Deu-te presentes?
Gwen'in düğün yatağı için bir hediye olmadan... eve dönmemi istemezsin değil mi?
Não gostava que voltasse sem um presente... para a cama da Gwen, gostava?
- Hediye mi?
Há muito mais.
- Neden mi? Sen mi hediye verecektin bana?
- Ter-me-ia dado um?
Yaşlı amcana hediye getirdin mi?
Trouxeste algum presente para o teu velho tio?
Hediye etmek için mi?
Dar-lhe um presente?
- Paris'ten hediye getirdiniz mi?
- Trouxe-nos prendas de Paris?
Bir hediye mi?
Uma prenda?
Annem doğum günümde hediye etti. Öyle mi?
Não sei nunva vi nada assim, mais parece um botão de punho de ouro, sem ser um botão de punho de ouro.
WiIIiam'dan bana bir iyilik yapmasını istemem ve krallığımı bir hediye olarak kabul etmem mi gerekiyor?
Eu deverei pedir a Guilherme de me fazer o favor... De aceitar o meu reino de presente? !
- Bana hediye getirdin mi?
- Trouxeste-me um presente?
Hediye, öyle mi?
Presentes, hein?
Hediye mi?
Isto é que é uma prenda?
- Bana hediye getirdin mi?
Tenho direito a lembrança?
Benim mi? - Senin günün için bir hediye.
- Um presente, pelo dia da sua santa.
Bir hediye mi?
As flores recomeçaram a florir. Mas sem aroma.
Hediye de mi aldın?
Um presente, também?
Ne, o mısırı hediye paketi mi yapıyorsun?
Estás a embrulhar o milho?
- Ufak bir hediye verilip serbest mi bırakılır?
Dão-lhes um pequeno presente e deixam-nas ir livremente?
Biliyorum, ama bizim yıldönümümüz. Ve engel olamadım. Annene ona hediye alacağımı söylemedin, değil mi?
A sala devia ter um frigorifico pequeno para o sumo e outras coisas saudáveis.
Sen de mi bana hediye aldın?
Quero avançar com isto.
Bana gerçekten hediye alacaksın, değil mi baba?
Vais dar-me um presente, não vais?
Bak onu sana hediye ederim, ama bu ay ders çalisacaksin tamam mi?
Pois então, dou-ta. Mas este mês tens de estudar, está bem?
Bencil mi? Bize hediye olarak bir çek verdi ve bu armonika da hediye.
Deu-nos um cheque e esta harmónica a troco de nada.