Heey traducir portugués
72 traducción paralela
Selam, Cimino. Heey selam.
Cimino...
Heey, s.k kafalı, sana diyorum.
Ó artolas! - Estou a falar contigo.
Heey, hey çocuklar.
Olá, rapazes.
Bu çocuklar çaresizlik içinde yardımlarınıza ihtiyaçları var. Heey!
Estas crianças necessitam desesperadamente da sua ajuda.
Heey, Reiben, Reiben, Reiben, senin BARlN nerede?
Reiben, onde está a tua Browning?
- Heey, balık.
- Fish.
- Heey, ölüme paraşüt açma, onbaşı.
- Não chateies, cabo.
Heey, gençler, Yüzbaşı Hamill'i arıyoruz.
Procuramos o capitão Hamill.
Belki yerel olanlar... Heey, biliyor musunuz...
Talvez a gente cá da terra o tenha visto...
Bu benim için de büyük bir şoktu. Ama ben "Harika!" ve "heey!" dedim.
Também foi um grande choque para mim, e eu disse "ainda bem" e "sim".
Heey, sen değilmisin bana sürekli yaşamlarımızın sonsuz bir oyunun içinde... hiçbir anlam ifade etmediğini söyleyen.
És tu que dizes que as nossas vidas são um jogo disparatado.
Anladın mı? Heey.
Cuidado.
Heey! Denemem gerek Richie.
Tenho de tentar, Richie!
Heey hey!
Whoa, whoa!
Heey, delikanlı?
- Olá, rapazinho?
Heey, sen Albay mı oldun? Tüm üst yönetimlerin A sırasındasın Barış Muhafızlarının evrende asla karşılaşmak istemeyeceği cehennemlik ne kadar ağır görev varsa hepsini yaparsın
Por ser um capitão... estava no topo da lista de todas as festas.
- Heey! Konuyu değiştirelim, ne dersiniz?
Muito bem, vamos mudar de assunto, está bem?
Heey, nasılsın?
Olá, como está? Prazer em tê-los por cá.
Heey... Kamboçya'nın milli ürününden var mı arkadaş ha?
Tens aqui o produto nacional bruto do Cambodja!
- Heey!
- Hei!
Şey, heey!
bem, tudo bem!
Heey! Pappu'nun annesi bizim Veer'i geldiğini görmüş yanında da nişanlısı varmış!
Mãe de Pappu olha, chegou o nosso Veer e ele trouxe a sua noiva
- Heey!
- Hey!
- Heey, ukala göt!
- Hey, é o sabichão.
Heey!
Olá?
Heey, Dutch oğlan tuvalet gözcülüğüne terfi etmiş.
O Dutch foi promovido a vigilante de casa de banho!
Heey, buranın neresi olduğunu biliyorum.
Oh, meu Deus. Eu sei onde é isso.
Heey! Kırk haramilerin gerisi nerede?
Onde é que estão os outros 40 ladrões?
Heey, damat da gelmiş!
O noivo chegou, boa!
Heey. Bu.. benim masam.
Esta é a minha secretária.
Heey?
Olá?
- Heey!
- Olá!
Heey! Ew!
Olá!
Heey, Luke, tamamen onun içindeyim.
Jesus, Luke. Já as tomei a todas!
Uh, heey? Bu ne demek oluyor?
A que horas?
He-he-heey!
Queres matar-nos?
- Heey.. Kapıyı tutun!
- Saul!
Kim yeni bir Xbox istiyor? Heey!
Quem quer uma Xbox novíssima em folha?
Buradaki bazı şeyler - Heey! Sucuk!
Algumas das coisas que aqui estão são...
Dımbıl dımbıl bora Dumbul dumbul böre Asla ve asla- - Heey!
E eu nunca...
Heey.
Olha!
Heey, şunu sevdim.
Isso agrada-me.
Heey, sana söylüyorum. inanıImaz..
É inacreditável.
Heey sana söylüyorum.
- Mas eles devem ter coisado!
- Heey.
- Fogo.
- Heey?
- Alô!
Heey!
Olá!
- Heey!
- Yay!
Heey!
Está alguém?
Heey!
É o Tins!
Heey!
Muito bem.