Hombre traducir portugués
147 traducción paralela
Gerçekten dayanıklı bir adam, eh?
Um hombre bem rijo, não?
Kazandın. Gerçekten zekisin hombre.
Ganhaste, és mesmo esperto, homem.
Hombre!
Hombre.
Hey, hombre, adın her neyse.
Ei hombre, seja qual for o seu nome...
Este hombre, ¿ está muerto?
"Este homem, está morto?"
İnansan iyi olur, ahbap.
Podes crer que sim, hombre.
Dostum.
Que raio, "hombre".
Dostum, bu Tobias kardeşi mutlu ederdi.
Já vi, hombre! Isto vai deixar o irmão Tobias muito feliz.
Bu beyefendi madeni için adam topluyor.
Este hombre anda à procura de homens para a mina.
Bayım, tek gözü olan... beyaz, yabancı bir adam... gördünüz mü?
senhor, viu um homem... un hombre, gringo,
Düzen karşıtı yeni bir insan tek umudumuzdur.
"El hombre en el desorden" É a unica esperança...
En keskin nişancı en hızlı silah çeken kişi en sıkı adam benzersiz Bronco Billy McCoy karşınızda!
E agora, senhoras e senhores, tenho a honra e o privilégio de apresentar o pistoleiro mais rápido e certeiro, o hombre duro entre os duros,
Karnı çok aç bir centilmen arıyorum.
Procuro o cavalheiro que é um hombre muito esfomeado.
Beş parmak çak, hombre!
Dá cá cinco, homem!
Ölmekten daha kötü şeyler de vardır, dostum.
Há coisas piores do que morrer, hombre.
İyi iş becerdin dostum.
Saiu-se bem, hombre.
Adamı görür görmez bela olduğunu anladım. Üstelik yemek kokuyordu.
Mal vi este hombre cheirei chatices e feijão frito.
Hey, o benim biram.
Hombre, essa cerveja é minha.
ve bana büyük bir borcun var ahbap.
E tas em divida comigo, hombre.
- Bundan daha fazlasına ihtiyacın var, benim küçüğüm. - Siparişinizi alabilir miyim?
Precisas mais do que isso, hombre...
Kızlar ona "Hombre Çocuk" diyor.
Chamamos-lhe "Homem do Hombre".
Hombre?
"Hombre"?
Hombre?
Hombre?
Hombre bölümüne alındım.
Bom, mudaram-me para o Hombre.
Ona vahşi batının en iyi Hombre çekeni olduğunu ispatla!
Mostra-lhe que és o Hombre mais duro a oeste da lingerie!
El hombre con los manos de piedra.
El hombre con las manos de piedra.
- Sevgili dostum.
Meu bom "hombre"!
- Bundan daha fazlasına ihtiyacın var, benim küçüğüm.
- Precisas mais que isso, meu pequeno hombre.
- Hoş geldin, Yabancı!
- Como está, hombre!
Senin tarzını tuttum Ahbap, ama bu gülünç bir hikaye.
Gosto do seu estilo, hombre. Mas não é engraçado.
Onların haydut olduklarını anladım. Bana "hombre" dediler.
Posso dizer que eram "banditos" porque cheiravam a tacos, e chamaram-me "hombre".
Bizi öldürecek, hombre!
Ele nos matará, hombre!
Babamın kod adı Hombre olmalı.
O código do Papá deve ser "homem".
Son adam.
Ultimo hombre.
Sana neler oluyor, adamım?
Como estas, hombre? "
Kayıp hombre?
Hombre desaparecido?
Manuel Ruiz?
Manuel Ruiz? Ha visto este hombre?
Burası bir kilise, hombre.
É uma igreja, "homem".
- Bitirdin mi?
- Já está, hombre!
- AsıI diğer hombre'yi görmelisin.
- Devias ver o outro hombre.
Kötü bir adama rastlamışsın Bullock.
Foi um hombre mau que passou por ti, Bullock.
Pekala küçük adam bakalım ham derin ne kadar güçlüymüş.
Muito bem, hombre. Vamos ver se és assim tão duro.
- Bu gece gerçek bir erkekle parti yapalım.
- Vamos festejar com um hombre a sério.
- % 100 erkek.
- 100 % hombre.
Erkek partisi.
Hombre em festa.
- Adamım, sorun ne ya?
- Hombre, qual é o problema?
- Çok yavaş adamım. Devam.
- É muito lento, hombre.
Hey, dert etme, hombre.
Sim, claro, hombre.
- Geri çekil SERT ADAM!
- Chega para lá, hombre!
- Sakin ol, sakin ol çocuk.
- Calma, hombre.
Al bu herifi arka odaya götür.
Leva este "muy" fodido "hombre" de volta ao quarto.