English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ H ] / Houseman

Houseman traducir portugués

75 traducción paralela
Bunlar Doktor Houseman ve eşi.
Este é o doutor e a Srª Houseman.
- Sunucu Bay John Houseman...
- Apresentado por Sir John Houseman.
Söz Bay Houseman'da.
Deixa do Sr. Houseman.
Houseman'a yönel.
Câmara no Houseman.
.. Houseman'dan hemen sonra kamera 3'e yönel.
... assim que o Houseman estiver fora de plano, muda para a câmara três.
Freed ve daha sonra John Houseman gibi sempatik yapımcılar sayesinde tabii.
As câmaras eram os seus pincéis e os estúdios as suas telas.
Ta ki yapımcı John Houseman, Stefan Zweig'ın romanı olan.. ... "Letter From An Unknown Woman" ın film uyarlamasında ona bir şans verene dek.
Diga "Stefan" como a noite passada.
İmzanı attığın filmlerle gurur duymak istemiyor musun? Hayır.
Os dois filmes foram realizados por Vincente Minnelli, produzidos por John Houseman e protagonizados por Kirk Douglas.
İki filmin de yönetmeni Vincente Minelli, yapımcısı John Houseman ve başrol oyuncusu Kirk Douglas'dı.
Está tudo bem, Mrs. Kerr. É formidável, Krueger.
Adamın John Houseman tarzında adı var. - Alec Berg.
Tem um nome digno do John Houseman.
- John Houseman mı?
- O John Houseman?
Tam John Houseman tarzı bir adın var. Alec Berg.
Tens um nome digno de John Houseman.
- Cardinal Houseman.
- Cardial Houseman.
Arkadaşın Kardinal Houseman tarafından aniden kapatılmıştı.
Foi fechada subitamente pelo teu amigo Cardial Houseman.
- Kardinal Houseman.
- Cardial Houseman.
Houseman beni öldürür.
O Houseman matar-me-ía.
Houseman çalışmaların durdurulmasını emretti.
Houseman ordenou-nos que parássemos imediatamente.
Houseman bizi aforoz etti.
Houseman excomungou-nos na nossa ausência.
Houseman asla belgenin açığa çıkmasına izin vermez.
Houseman nunca permitirá que este evangelho se divulgue.
Kilisenin gerçek düşmanı sensin, Houseman.
Tu és o verdadeiro inimigo da Igreja, Houseman.
Bu gece herkesin Houseman'ın anılarını okumasını istiyorum.
Quero que todos leiam os capítulos sobre representar, fiz fotocópias do livro do Houseman.
Ülke'deki en iyi program Houseman institute'ye ait.
Mas o Hausman Institute tem o melhor programa do país.
Kenny Houseman mı?
O Kenny Houseman?
Bence o Kenny Houseman'ı tercih eder. - Pekala.
Acho que ele preferia andar com o Kenny Houseman.
Peter Houseman, ülke güvenlikten...
Peter Houseman da Administração Interna, supervisiona estes exercícios.
Mr. Houseman, bakın, bunu duymak istemeyeceğinizi biliyorum, fakat gerçekten bu tatbikatları durdurmak zorunda kalacağınızı düşünüyorum.
Sr. Houseman, eu sei que não quer ouvir isto, mas eu acho mesmo que vai ter que suspender esses exercícios.
Nash, Houseman'ın anti-terör tatbikatlarını mahvetmenin ne kadar kolay olacağıyla ilgili mektuplar göndermiş.
O Nash enviou umas cartas, fazendo uma barulheira sobre como seria fácil estragar os exercícios anti-terrorismo do Houseman.
Bunları verdiğimi Houseman'a söylemezsen sevinirim
Agradecia que não dissesse ao Houseman que lhe dei isso.
fakat neden sadece geri kalan tatbikatlar için Houseman'ın planlarını çalmadı?
Se o tipo quer arranjar problemas porque não roubar os planos de segurança do Houseman para os restantes exercícios?
Çünkü o zaman Houseman onları iptal ederdi.
Porque assim o Houseman poderia cancelá-los.
Şu biziz, fakat Houseman'ı seyrediyor.
Certo. Somos nós, mas olha para o Houseman.
Yani bizi gözlemiyordu, Houseman'ı gözlüyordu.
Logo, ele não estava a olhar para nós, estava a olhar para o Houseman.
Houseman'a söyle korumaya giriyor, istesede istemesede.
Leva a equipa anti-bombas para lá. Diz ao Houseman que ele vai para custódia protectora, a bem ou a mal.
o Houseman'ın peşinden gidiyor, tatbikatların değil.
Portanto, ele vai atrás do Houseman, não dos exercícios.
Houseman nerede?
Onde está o Houseman?
Seni üzmek istemezdim, fakat Houseman nerde bilmiyorum.
Lamento estragar-vos a festa, mas eu não sei onde está o Houseman.
Bu bölümden önce Houseman'ın Irakta danışmanlık yaptığını biliyordun.
Sabe que o Houseman fez consultadoria no Iraque antes de trabalhar para o Departamento.
Nereye gittiklerini bilmek istiyorum, bombanın nerde olduğunu bilmek istiyorum ve Houseman'ın nerede olduğunu bilmek istiyorum, ave bir hakkın var beni duyuyormusun?
Quero saber onde estão, onde está a bomba e onde está o Houseman, e é a sua única hipótese de conseguir um acordo, ouviu?
Pekala, o değilse, o zaman kim, ve, ve neden Houseman'ın peşinde?
Está bem, se não foi ele, quem, e, porque estão atrás do Houseman?
Houseman'ın iki numaralı adamı.
O ajudante do Houseman.
Houseman tespit edildi.
- O Houseman acabou de ser avistado. - Onde?
Genç bir zenci kadın Dupont'dan kaçırılıp Houseman'da boğazlanmış.
Uma jovem negra foi apanhada em DuPont e estrangulada no parque vazio da Houseman.
Adı Frances Houseman, ama herkes ona "Bebek" derdi.
O nome dela era Frances Houseman, mas toda a gente a chamava de Baby.
John Houseman bir keresinde bu işin tam bir saçmalıktan ibaret olduğunu söyledi ve gün geçtikçe bunun doğru olduğuna daha fazla inanıyorum.
Segundo John Houseman, esse ramo é de cabeças-ocas, a cada dia que passa, mais concordo com isso.
Sevgili Sonja Jones, John senin yeteneklerinden övgüyle bahsetti.
"Cara Sonja Jones," "John Houseman fala radiante do seu talento."
- Yapma ama, Houseman'mı?
- Credo, Houseman?
Yenilikçi bir Broadway koreografçısı olan Minelli,..
Durante 30 anos, graças a produtores como Freed e depois John Houseman,
Hayır, hiç sanmıyorum. - Venedik'teyiz. - Evet.
O mestre vienense sofre anos no desemprego, até que o produtor Houseman lhe deu a oportunidade de adaptar a obra de Stefan Zweig, Carta de Uma Desconhecida.
Her ikiside, Mr. Houseman?
Bem, que tal ambos, sr. Houseman?
Eğer Houseman'nın bilgisayarını hackliyorsa?
E se ele estava a piratear o computador do Houseman?
Houseman bugün işe gelmemiş.
O Houseman não apareceu no trabalho esta manhã.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]