Hughes traducir portugués
1,370 traducción paralela
Teşekkürler, Bayan Hughes.
Obrigado, Sra. Hughes.
Bayan Hughes, İtiraf edeyim, oyununuzu ilk duyduğum zaman endişelenmiştim
Confesso, Sra. Hughes, quando ouvi acerca da sua actuação, fiquei preocupado.
Bayan Hughes.
Sra. Hughes.
Bayan Hughes'e oynayacak bir rol vermemize ne dersin?
Que tal darmos à Sra. Hughes um dos papéis para interpretar?
Bayan Hughes konusunda daha fazla ısrar ederseniz ya da herhangi bir kadını tekrar seçmelere alırsanız anlaşmayı ihlal kabul eder ve sahneyi hemen bırakırım!
Se insiste em continuar a discutir o caso da Sra. Hughes, de facto... se tentar fazer audições a ela ou a qualquer outra mulher mais alguma vez, vou considerar isso uma falha no contrato e abandono o palco imediatamente!
Bayan Hughes, her ne kadar yetenek kalıcıdır güzellik gün ağarırken sönen yıldızlar gibidir dense de hiç kuşkusuz siz de kabul edersiniz ki sahnelerin en güzel kadınısınız.
Também a beleza desvanece, como o luar no romper do dia, com certeza você reconhece que é, sem dúvida, a mulher mais bonita num palco Inglês.
Olabilir. Bir tablonuzu yapabilirsem göğüsleriniz açık kalmalı.
Seja como for, se eu pintar a sua beleza, Sra. Hughes, terá que ser com os seios descobertos.
Belki Bayan Hughes yerini bilir.
Pergunto-me se a Sra. Hughes saberá onde está.
Hughes, bir aktris olarak iyi mi?
A Hughes? Como actriz?
Korkarım olmacağım Bayan Hughes.
Receio que não, Sra. Hughes.
Rakibiniz yok Bayan Hughes.
Não tem rivais, Sra. Hughes.
Sevgili Bayan Hughes...
Então, minha querida Sra. Hughes!
Bayan Hughes... Kıyaslama imkanı yoktu.
Sra. Hughes não havia comparação.
- Bayan Hughes.
- Sra. Hughes.
Bugün işler biraz hafif mi?
A casa está fraca hoje. Sra. Hughes?
Hakkınızda çok şey duydum Bayan Hughes.
Ouvi tanto a seu respeito, Sra. Hughes.
Kesinlikle oynamalısınız.
Tem que actuar, Sra. Hughes!
Onu hiç sahnede gördün mü?
Sr. Kynaston, alguma vez viu a Sra. Hughes em palco?
Bayan Hughes.
Menina Hughes.
- Bayan Hughes ısrar etti.
- A Menina Hughes insiste.
- Bayan Hughes mu?
- Menina Hughes? - É verdade.
Bravo Bayan Hughes!
- Brava, Menina Hughes! - Brava!
Bravo Bayan Hughes!
Bravo, Menina Hughes!
Bravo Bayan Hughes!
Brava, Menina Hughes!
Bayan Hughes!
Menina Hughes!
- Bayan Hughes!
- Menina Hughes!
Bayan Hughes ve Bay Kynaston nerede?
Onde estão a Menina Hughes e o Sr. Kynaston?
Eskiden bu odada Howard Hughes kalırdı.
O Howard Hughes ficava no quarto.
Clacy Hughes Ortakları.
Clacy Hughes Associates. "
- Langston Hughes
- Langston Hughes
45 dakikalık 2.yarı başladı ve İngiltere şansını değiştirmeyi deneyecek ve görünüşe göre ingiltere kendini buna şartlamış baskılarına daha ilk anlarda başladı hemen gol aramaya başladılar ve
Restam 45 minutos para a Inglaterra mudar o rumo desta partida. Os Ingleses devem ter passado um mau bocado no balneário. Mas aí vem a Inglaterra mais uma vez, ao ataque à procura de Laurie Hughes no segundo poste contrariado pela defesa dos EUA.
Topu ayağında çeviriyor ve rakibine kaptırmıyor gerçekten de inanılmaz bir çekişme söz konusu
Na ala esquerda, Gino Pariani. Tem pela frente Laurie Hughes do Liverpool. Muda de velocidade, vira-se, simula, vai à linha...
Zamanın dolmasına çok az kaldı ve ingiltere topa sahip durumda, topu sürüyor arkadaşına çok iyi bir pas attı top takımın yıldızında
A Inglaterra está toda no ataque. Apenas Bert Williams ficou no meio-campo inglês. Todos à espera de um cruzamento de Finney Hughes, Wright e Mannion estão na área.
Pekâla, Howard Hughes. Susmamı tekrar söyle.
Tudo bem, Howard Hughes. manda-me calar a boca de novo.
Howard Hughes bile dolduramaz bu mereti.
Nem mesmo o Howard Hughes conseguiria enchê-la.
Jacey, ben Dr. Hughes.
Jacey, eu sou o Dr. Hughes.
Bay Shaitana'yı iyi tanır mısınız, Albay Hughes- -
Conhece bem o Sr. Shaitana, Coronel Hughes?
- Albay Hughes.
Coronel Hughes...
- O da Albay Hughes.
É o Coronel Hughes.
Albay Hughes?
Coronel Hughes?
- Hartman Hughes'la çalışıyorum. Duymadınız mı?
- Trabalho com Hartman Hughes.
- Adamımsın Hartman Hughes.
- És o maior, Hartman Hughes.
Ben Hartman Hughes, olayın içinden bildiriyorum.
Hartman Hughes, no local do acontecimento.
Ben Hartman Hughes, Oklohoma City'den bacağın yanından ve her zamanki gibi olayın içinden bildirdim.
Hartman Hughes, em directo de Oklahoma City. Perto da perna e, como sempre, em cima do acontecimento.
Ben Hartman Hughes, olayın içinden bildiriyorum.
Hartman Hughes, em cima do acontecimento.
Hartman Hughes.
Hartman Hughes.
- Bazı göllerde ağaç kurbağaları... - Hartman Hughes! ... ek uzuvludur ve bazen...
Em alguns lagos, um quarto das rãs têm membros extra, e por vezes...
- Hartman Hughes bana her şeyi anlattı.
- O Hartman Hughes contou-me tudo. - O quê?
- Ne? - Hartman Hughes'la konuştum.
- Falei com o Hartman Hughes.
- Nerede O? Hughes!
- Onde é que ele está?
ALTI HAFTA SONRA
Sra. Hughes, se bem que seja verdade que o talento pertence a quem o têm,