English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ H ] / Hâkim

Hâkim traducir portugués

1,576 traducción paralela
Sayın Hâkim, eyalet savcılık bürosundan Matan Brody.
Excelência, Matan Brody do gabinete da procuradoria do estado.
Savcılık, şikâyete bir suçlama daha ilave etti. Sayın Hâkim.
O povo adicionou uma acusação à denúncia, Excelência.
Sayın Hâkim, bu bir intikam alma.
Excelência, isto é vingança.
Ağır saldırı bir suçtur, Sayın Hâkim, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası vardır.
Agressão agravada é crime, Excelência, com pena de prisão de dois a cinco anos.
- Sayın Hâkim, gördüğünüz gibi video açıkça olayla alakalı.
- Excelência, como pode ver, o vídeo é claramente relevante.
Biz altında yatan amacın aynı olduğunu iddia ediyoruz, Sayın Hâkim.
Estamos a argumentar que o principio subjacente é o mesmo, excelência.
- Sayın Hâkim.
- Excelência.
- Sayın Hâkim, nesi gayri kanuni...
- Excelência, o que pode possivelmente ser ilegal... - Sr.
-... polis memurunun... - Sayın Hâkim ben, Bay Stern'ün yasal temsilcisiyim.
Sua Excelência, eu sou a representante legal do Sr. Stern.
Bayan Florrick ile 5 dakikaya ihtiyacım var Sayın Hâkim.
Sra. Florrick preciso de 5 minutos,
Demek ki tutuklanmış, Sayın Hâkim.
Então foi uma detenção, sua excelência.
Sayın Hâkim, video sonradan işlenecek bir suçun görüntülerini yakalamıştır. - Bir polis memurunun dövülmesinin.
Excelência, o vídeo captura o cometimento de um crime posterior... a agressão a um agente da autoridade.
- Evet Sayın Hâkim ama ben daha çok yapmadığı bir testle ilgileniyorum. Peki.
Sim, Meritíssimo, mas eu estou mais interessada nos que ele não fez.
- Sayın Hâkim sebebi tamamen masumaneydi.
A sua honra é perfeitamente inocente.
Hâkim ön duruşma yapacakmış. Finley'in avukatı işlerin daha hızlı ilerlemesini istiyor.
A advogada do Finley quer que isto passe rapidamente pelo sistema.
Terrence Ramsay, Sayın Hâkim.
Terrance Ramsey.
- Burada, Sayın Hâkim.
- Aqui, Meritíssimo.
Evet, Sayın Hâkim, Bay Ramsay basit saldırı suçunu kabul etti.
Sim, o Mr. Ramsey aceitou admitir que cometeu uma agressão simples.
- Hayır Sayın Hâkim.
- Não, Meritíssimo.
- Florrick, Sayın Hâkim.
- Florrick, Meritíssimo.
Suçlu, Sayın Hâkim.
Culpado, Meritíssimo.
Diğer çocuk hızla iyileşiyor Sayın Hâkim.
A outra criança está a recuperar bem.
- Hayır, Sayın Hâkim... - Sizin için en hayırlısı bu. Emin olun.
É o melhor para si, prometo.
Sayın Hâkim, özür dilerim ama biz sulh anlaşması yaptık.
Desculpe, mas tínhamos um acordo : sem prisão.
Sayın Hâkim.
Meritíssima.
Hayır, teşekkür ederim Sayın Hâkim.
Não, obrigada.
- Sayın Hâkim, 5 yıllık...
- Vimos cinco anos de estatísticas.
- Sayın Hâkim, konu eşim değil.
- Isto não tem a ver com ele.
Sayın hâkim sonra telefon etti. Karısının suçlamayı geri çektiğini söyledi.
O Juiz telefonou mais tarde e disse que a mulher queria retirar a queixa.
Anlayamadım Sayın Hâkim?
- Perdão? - Sem adiamento.
Şu çokbilmiş çenene hâkim ol.
Oh, cuidado com a boca inteligente.
Ama kendime hâkim oluyorum, Phoenix'e dönmek durumunda da değilim.
Mas tenho tudo controlado e não preciso de ir outra vez para Phoenix.
Colorado'da, her kösede tehlike olasiligi mevcutken kurtarma ekibinin, "kapkara olmus" bu küçük melekleri teker teker disari çikarmasi dolayisiyla cosku hâkim.
Elação aqui em Colorado e, no entanto, o perigo espreita a cada esquina, enquanto os bombeiros trazem os querubins para cima, um de cada vez.
Ben Federal Bölge Mahkemesinden hâkim Leslie Freeman.
Sou a Juíza Leslie Freeman, do Tribunal do Distrito Federal.
Hâkim olarak ben görev yapacağım.
Eu irei servir como juiz.
Sayın Hâkim, Marjorie Wantz ya da Sherry Miller'ı onun öldürdüğüne dair, küçücük, zerre kadar bile kanıt yok.
Vossa Excelência, não há um pingo, uma partícula de evidências, de que ele assassinou Marjorie Wantz ou Sherry Miller.
- Yapmayacak Sayın Hâkim.
- Ele não o vai fazer, Excelência.
Hâkim'in kararından mutlu olmadığınız görünüyor.
É óbvio que não está satisfeito com a decisão do juiz.
Bu çok fazla bir ücret Sayın Hâkim.
Está para além do escandaloso, Excelência.
Benim bu kefaleti ödeyebilmemin imkânı yok Sayın Hâkim.
Não há forma de eu pagar uma caução dessas, Vossa Excelência.
- Müvekkilimle biraz görüşmem gerekiyor Sayın Hâkim.
- Preciso de falar com meu cliente, Exa.
Teşekkürler Sayın Hâkim.
Obrigado, Vossa Excelência.
- Sayın Hâkim. Dr. Kevorkian, sizi uyarıyorum.
Dr. Kevorkian, estou a avisá-lo.
Sayın Hâkim, siz beni aşağılamak için mahkemeye çağırabilirsiniz ama benim bu saçmalıkla işim bitti.
Sabe, Meritíssimo. Pode-me acusar de desrespeito, mas estou a acabar com esta farsa.
- Ara verilmiştir. - Teşekkürler Sayın Hâkim, teşekkürler.
- Obrigado, Meritíssimo.
Bundan daha net olamam Sayın Hâkim.
Não posso ser mais claro que isto, Meritíssima.
O zaman Hâkim Cooper onların... ifadesinin dinlemesine izin vermek zorunda kalırdı.
Assim a juíza teria que deixá-los testemunhar.
- Sayın Hâkim?
- Meritíssimo?
- Sayın Hâkim, şunu belirtmek isterim ki...
O seu acordo, Mr.
- Sayın Hâkim lütfen.
- Meritíssimo, por favor.
- Burada hâkim ve jüri var...
- Que há um juiz, júri...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]