Hırsız mı traducir portugués
1,431 traducción paralela
- Hırsız mı?
- O assaltante?
" Bir hırsız mı yakalamak istiyorsun?
" Queres prender um ladrão?
Bana hırsız mı diyorsun?
Está a chamar-me ladrão?
Bunlar hırsız mı yoksa salak mı?
São ladrões, ou são estúpidos?
Hırsız mı?
Uma ladra?
O şimdi hırsız mı oldu?
Digam, ela roubou?
Binbaşı'yı gördüm ama korkarım ki o bir hırsız.
Nina, eu vi o tal Major, mas temo que ele seja irresponsável.
- Tanrım neden onlara hırsızı anlatmıyorsun?
- Valha-me Deus, Dave! - Porque não lhes falas do assaltante?
Ben bir hırsız ve yalancıyım.
Sou um ladrão e mentiroso.
bir hırsız paranızı aldığında, paranızı geri alırsanız bu sizi de hırsız yapar mı?
Se um ladrão leva o seu dinheiro e você o toma de volta, isso faz de você também um ladrão?
Ben hırsızım, serseri değilim.
Sou um ladrão, não um cusco.
Bu arada ben hala bir hırsızım ve kural olarak, bizler bilgileri paylaşmayız
Ainda sou uma ladra e por regra, não partilhamos informações.
Ben bir hırsızım, malzemelerim sende mi?
Sou um ladrão. Tens as minhas coisas?
Cinayetten olmasa bile seni hırsızlıktan içeri tıkacağımızı söylemeye geldim.
Se não te prendermos por homicídio, prendemos-te por roubo.
- Mezar Hırsızı nedir? Silinmiş dosyalan dirilten bir yazılım.
É uma ferramenta de software que ressuscita ficheiros apagados, e vê o que pertence a onde.
Bir araba hırsızımız, bir çocuk katilimiz ve bir borsacımız var.
Temos um ladrão de carros, um assassino de crianças e um corretor.
- Hırsız mı?
- Ladrões?
- Duruşma için hırsızlığın sanal canlandırmasını yapmamız için yardımın gerekiyor.
Queríamos a sua ajuda para uma recriação virtual do roubo.
Araba hırsızı mı?
- O Denon? O tipo dos carros roubados?
- Araba hırsızı çete başı mı?
É o cabecilha do gang de assalto a carros?
Kılıcı geri alamadım. Ama hırsızın Yu'larla bağlantısı olduğuna eminim.
Não recuperei a espada, mas tenho a certeza que o ladrão está ligado ao Yu.
- Asla bir hırsız olmayacağım!
- Nunca viverei como uma ladra.
Dokuz hayatımın birinde... Santiago de Compostela'nın kedi hırsızıydım.
Numa das minhas nove vidas, fui o maior ladrão felino de Santiago de Compostela.
Görevim ulusal toprak bütünlüğünü korumak. Bağımsızlığımızı hırsızlar toprağımızı çalsın diye mi kazandık?
O compromisso de preservar a integridade do território nacional a dar a independência a esse povo, como pretendem esses bandidos.
"Gece Tilkisi" olarak tanıdığımız hırsız.
O ladrão que conhecemos apenas como Raposa Nocturna.
Seni hırsız yaptığım için üzgünüm.
Desculpa ter feito de ti uma ladra.
Ufak bir miktar iş kredisi aldım ve, evet, Milt Shaw bana fazladan biraz para veriyordu ama ben hırsız değilim, Ray.
Tenho um pequeno negócio e o Milt Shaw dava-me um extra, mas não sou ladrão!
Ben hırsızım.
Sou uma ladra.
Hırsız takımındaki kız.
A rapariga do contrabando do ópio.
Ben kibar bir hırsızım.
Sou um ladrão delicado.
Ben hırsızım, tamam. Soyguncuyum...
Sou um ladrão, um assaltante...
Karım bir hırsız tarafından öldürüldü Bay Keats.
A minha mulher foi morta durante um roubo à minha casa, sr. Keats.
Şimdi yakaladım seni, küçük hırsız.
- Apanhei-te, ladrãozeco.
- Zavallı küçük bir hırsızım, o kadar.
- Não passo de um ladrãozeco.
Ben hırsız değilim! Ben sıradan bir vatandaşım!
Estou a dizer-te que não fui eu!
Sanırım senin Ali hırsızın teki. Tüm suratında bu yazıyor.
Acho que o teu Ali tem escrito na testa "ladrão"
Hayır, babamız hırsızlıktan dolayı hapiste, hatırladın mı?
Ele foi para a cadeia por roubar, lembras-te?
- Gob, hırsızlık mı yapacağız?
- Gob, vamos roubar? - Ratos!
Hırsızım! Çaldığım bir çanta dolusu kıyafet var.
Tenho um saco de roupa roubada.
- Hırsızlık yaptığımızı bilmiyordum, baba.
- Pai, eu não sabia que íamos roubar.
Hırsız! Defol buradan yoksa seni parçalarına ayırırım. "
"Desaparece ou rasgo-te ao meio como um pacote de batatas fritas."
Bir mezar hırsızı aradığımızı sanmıyorum.
Acho que não procuramos um ladrão de campas.
Çalıntı bir arabadan aldığımız parmak izini,.. ... daha önceki bir araba hırsızlığından teşhis ettik.
Confirmámos as suas impressões digitais tiradas de um carro roubado, contra as de um outro roubo e bingo, correspondência.
Esrarengiz hırsızımızın en iyi görüntüsünü bul.
Ok, encontra o melhor ângulo que puderes do nosso ladrão mistério.
Sanırım bunu hırsızı bulup ona sormanız gerek.
Acho que vai ter de encontrar o ladrão e perguntar-lhe. Está bem.
Ölü hırsızımızın kimliği hakkında bir gelişme oldu mu?
Alguma sorte na identificação do nosso ladrão morto?
Tamam, hırsızım ama hepsi o kadar.
Posso ser ladrão, mas é só isso.
- Tekne hırsızı... - Vanilla Ice mı?
- O ladrão de barcos?
Kendisi, sadece benimle iş yaparken yalancı, hırsız... kazıkçı bir hergele gibi davranıyorsa şaşarım.
Que, com surpresa, é um mentiroso, ladrão e um estupor falso... apenas quando lida comigo.
Sanırım bu tornavidayı hırsız bıraktı.
Acho que o gatuno deixou para trás esta chave de fendas.
Tanrım, senden küçük bir hırsız yarattığım için kendimden nefret ediyorum.
É simples. Meu Deus. Odeio-me por estar a transformar-te numa ladra.