Hızlıca traducir portugués
2,045 traducción paralela
Piskopos bu deneyin görevini tamamladığını ve hastane kaynaklarının hızlıca başka yerlere aktarılacağını söyledi.
O próprio bispo determinou que esta experiência chegasse ao fim, e prefere que os recursos do hospital sejam aplicados noutras áreas, com efeito imediato.
Yüzden fazla görüşme yaptık şu ana kadar,... ve birinin hızlıca ilgilenmesi lazım adamı bulmada yardımcı olacak bilgileri toplaması gerekiyor.
Já realizámos mais de 100 entrevistas até agora e alguém tem de as rever rapidamente à procura de uma coisa que possa ajudar a identificar o suspeito.
Bilirsiniz, bu sahne... Kolaylıkla 8 milyon yıl önceki otların gerçekten hızlıca iyileşip ve yeniden kolonileştikleri sahne olabilirdi.
Sabem, este cena podia ter sido igual a uma cena há 8 milhões de anos onde a erva recupera rapidamente e recoloniza.
Dur hızlıca birini arayayım.
Deixa-me só fazer um telefonema rápido.
Çıkışı bulmalıyız. Ve bunu hızlıca yapmalıyız!
Nós vamos encontrar uma saída também.
Paige'in bisikletini ödünç aldım. Yüzme alıştırmama hızlıca çalışacağım.
Pedi-a emprestada à Paige porque tenho de ir para a natação.
Yeminli ifadeye hızlıca başlamak istedim.
Ficar aqui fora ajuda.
Şimdi hızlıca damarlarını temizlememiz lazım.
O que temos de fazer é revigorar as veias.
O büyük silahlardan birkaçını hızlıca getirebilirsin misin?
Achas que consegues rapidamente algumas armas grandes?
Starling City Polisi! Herkes hızlıca ve sakince istasyondan ayrılsın.
Aqui é a polícia de Starling, evacuem a estação rápida e calmamente.
O yüzden hızlıca yeni kanıt bulmalısınız, yoksa serbest kalır.
É melhor encontrar novas provas depressa, ou ele sai.
Sadece hızlıca bir viski içmek ve cam temizleyici için uğradık.
Apenas parei aqui para um pequeno uísque e... "Limpa vidros".
Sadece, bu akşam yemeğini hızlıca atlatmam gerek.
Não. Apenas tenho de conseguir ultrapassar este jantar o mais rápido possível.
Çıkıp hızlıca bir arama yapmamın sakıncası var mı?
Posso sair um minuto? Para usar o telemóvel.
Hızlıca bakıp çıkmama izin ver.
Deixa-me só dar uma vista de olhos.
Odada bile değilmiş gibi onun hakkında konuşuyorsun. - Hızlıca selamlaştık.
Falas como se ela nem estivesse aqui.
- Hızlıca sardırsak daha iyi olur.
Talvez devêssemos puxar para a frente.
Uçan bizonlar şu aşağıdaki mağarada yaşıyor, ve bu da Büyükbaba Aang'in inşa ettiği tapınak ve şu gri ev de hızlıca yemek yemeye gidebiliriz.
Os bisões voadores dormem naquelas cavernas lá em baixo, e este é o templo que o meu avô, Aang, construiu e aquela é a horta, onde cultivamos os vegetais que comemos.
Tüm bunları hızlıca keşfetmiştim.
Consegui rapidamente descobrir isto.
Kaçmak için altlarında Mercedes Benz yoktu iletişim yoktu ya da hızlıca kaçmak için paraları yoktu. Hırpalanan hep en fakir insanlar oluyordu.
Não têm um Mercedes Benz para fugirem, não têm as comunicações ou o dinheiro para fugirem rapidamente, são sempre as pessoas mais pobres que são espancadas.
Bunları duyduğumuza memnun olduk bizim küçük performansımız hızlıca duyuldu.
Satisfaz-nos saber que se espalhou de boca em boca sobre a nossa pequena representação.
Sadece hızlıca tavana bakmam gerekiyordu.
Só precisava de olhar para o teto.
Birikimleri çalıp hızlıca güneye kaçan türden.
Do tipo que rouba ovos do ninho e voa rápido para Sul.
- Bu taraftan hızlıca olur.
Por ali, é mais rápido.
Buraya geldiğimden bu yana bana verilen ilk görevdi. Onu hızlıca ve sessizce yüksek kurula çıkartmak beni başarılı gösterirdi.
É o primeiro informador sob a minha responsabilidade desde que cheguei, então levá-lo depressa e em sigilo ao Alto Comissariado era bom para a minha imagem.
Hızlıca.
Depressa, depressa.
Hızlıca bilgi vereyim mi? Ben Purgatory'deydim. Sam köpeğe çarptı.
Eu fui para o Purgatório e o Sam atropelou um cão.
Bir yerden hızlıca tüymeyi iyi bilirim.
Sei como fazer uma saída rápida.
- Sana hızlıca bir soru sorabilir miyim?
Posso-te fazer uma pergunta rápida?
Neden yukarı çıkıp hızlıca bir kere yapmıyoruz?
Porque não vamos lá a cima para uma rapidinha?
Cihazınızdaki kartı hızlıca değiştireceğim ve ardından yola koyulacağım.
Bem, vou apenas trocar o cartão muito rapidamente da vossa box e ponho-me a andar.
- O zaman meseleyi hızlıca sonlandırmayı öneriyorum.
A Paradise é só minha.
- Bak, öğrendim ki birkaç sene önce bir güreş takımı hızlıca güçlendiğinde siz yine oradaymışsınız.
- Olha, eu descobri que estavam por perto á uns anos quando uma equipa de luta livre estrelou rapidamente.
Hızlıca bir şeyler yapmazsak kasaba kan gölüne dönecek.
Temos de fazer alguma coisa antes que a cidade se encha de sangue rapidamente.
Böylece her şeyi hızlıca unutabilir.
Assim ela esquecerá depressa...
Ya tamircim hızlıca bir bakarsa?
E se o meu mecânico desse uma vista de olhos rápida?
Çünkü ona her dokunduğumda hızlıca gözlerini kırpıyorsun.
Pois sempre que lhe toco você pisca os olhos rapidamente.
- Durumu düzeliyor. Olmaz. Tek şansımız, Rodor'a hızlıca ve gizlice ulaşmak.
Agora, a única oportunidade de resgatar o Rodor é usar rapidez e discrição.
Önceki başkan Zelensky'nin ani ölümü onun iktidara hızlıca gelmesini sağladı.
A sua rápida ascensão ao poder foi resultado da súbita morte, no mês passado do ex-Presidente, Zelensky.
- Beyler, hızlıca halledelim.
Senhores, vamos acabar com isto depressa.
İnsanlar bizi yargılamadan hızlıca bir kadeh kaldıralım.
Depressa, um brinde antes que as pessoas possam julgar-nos.
Mideye karıştığı zaman, metanol hızlıca formaldehite ve daha sonra da...
Quando ingerido, o metanol transforma-se rapidamente em formaldeído,
İçimde ta derinlere kadar hızlıca girivermiş.
Enfiou-se mesmo lá dentro.
Herkese merhaba. 24. bölümü izlemeye başlamadan önce, size hızlıca Where The Bears Are 1.
Olá, pessoal! Antes de verem o episódio 24 Gostava que dessem uma espreitadela ao nosso futuro
Ayrıca çocuklar motive olduklarında çok hızlı öğrenir.
E as crianças aprendem mais rápido quando motivadas.
Bu yüzden hızlıca ve sessizce harekete geçmemiz gerekiyor.
Por isso precisamos de agir rápido e discretamente.
Bıçakta parmak izi yok ama yaraların açısına ve yerlerine bakarak katilin kadın olduğuna neredeyse eminiz ayrıca çok hızlı, oldukça başarılı, ve bir uzman eğitiminden geçtiği belli.
Não há impressões digitais na faca, mas pelo ângulo e localização do ferimento, temos quase a certeza que o assassino é uma mulher, bastante rápida, e muito eficiente, alguém muito bem treinado.
- Hırsızlığı rapor etmişti ama buraya geldiğimizde...
O segurança. Denunciou um assalto, mas quando cá chegámos...
Endüstriyel emme fanları dakikada 1400 devirden hızlı dönerler..... ve ağırlıkları da 227 kilo kadardır. Bunu tutma kısmına sıkıca bağla.
A sucção de ventiladores industriais alcançam 1.400 RPM e pesam cerca de 200 Kg.
Temiz, hızlıca, tam üstüne gelmiş.
O cinzel cortou o tronco cerebral.
Herkese merhaba. 22. bölümü izlemeye başlamadan önce, size hızlıca Where The Bears Are 1.
Hei, pessoal!