English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ I ] / Iciyor

Iciyor traducir portugués

1,872 traducción paralela
- Onu şeytan içiyor, ben değil.
É o demónio que está a beber, não eu.
Ot mu içiyor?
Anda a fumar erva?
Başka şeyler de içiyor musun Wendy?
Alguma vez fumaste outra coisa, Wendy?
Aslında şu anda bayağı güçlü ilaçlar içiyor.
Está a fazer o tratamento mais forte, agora.
Bunu 1930'da içiyor olsaydık kanunu çiğnemiş olurduk.
Se estivéssemos a beber isto em 1930, estaríamos a infringir a lei.
Benim şarabımı içiyor.
Como devia de estar?
Birincisi hepsi içiyor!
Primeiro, eles bebem!
Çok içiyor...
Muito...
Birisi sigara içiyor.
Alguém está a fumar.
Tüm haftayı, bu yemeği hazırlamakla geçti ama şimdi orada içki içiyor.
Depois de ela ter passado a semana inteira a preparar este jantar, - gosta de vê-la a beber?
Herif benden fazla esrar içiyor.Ümitsiz vaka.
Ele fuma mais erva do que eu.
Senden, Miami'deki tarım uzmanlarının, basit bir listesini istiyorum, ve sen benim şarabımı içiyor ve yemeğimi yiyorsun, hiçbir şey vermiyorsun.
Eu pedi-lhe uma lista muito simples de especialistas agrícolas de Miami e bebe o meu vinho, come a minha comida e não me dá nada.
Hala çocukların kanını içiyor musun?
Ainda bebes o sangue de criancinhas?
Sen içiyor muydun?
- Estiveste a beber?
İçiyor musun sen?
Estiveste a beber?
Ne diyeceğimi bilemiyorum. Fakat sanırım o içki de içiyor.
Não sei o que dizer, mas acho que é ele que anda a beber um pouco.
Şey, son zamanlarda Ryota, evde sık sık bira içiyor.
O Ryota agora bebe muitas vezes a sua cerveja.
Efendim, o sadece bir bela. Geç saatlere kadar dışarda kalıyor, yalan söylüyor, içki içiyor.
Mas depois apercebemo-nos que ainda estamos vivas e desatamos a rir.
Annen sigara içiyor tatlım.
- Diga-lhe sete dias por semana.
evet, bazen fazla içiyor.
Sim, na altura tinha estado a beber.
- Sigara içiyor musun Crane?
- Fumas, Crane? - Às vezes.
Banliyöde yaşayanların sayısında artış var ve o bölgede bulunan bar sayısı görece az kalıyor. İnsanlar daha çok evlerinde içiyor.
Já vos explicámos que a pesquisa mostra que, com o aumento das cidades-dormitórios e a relativa escassez de bares nos subúrbios, as pessoas agora bebem mais em casa.
Şimdi yalnız bira içiyor.
Agora, só bebe cerveja.
O kadar içki içiyor olmasından belki ölüyor olabilir. Ama hayatta ve teyzesi Lily numarası yapıyor.
A morrer, talvez, por causa de tanta bebida, mas viva e a fingir que é a tia Lily.
O her zaman meyve suyu içiyor.
Ele está sempre a beber sumo.
Aklına geldikçe daha da fazla içiyor.
- Bebendo demais quando não até mesmo aguentar a parada.
Her dört ABD'liden üçü şişe suyu içiyor. ve her 5'inden biri sadece ve sadece şişe suyu içiyor.
3 em 4 americanos bebem Água engarrafada e 1 em cada 5 bebem apenas Água engarrafada.
Eger anlasma olsaydi karsilikli zehirli oralet içiyor olurduk
Se fosse um pacto, estaríamos bebendo algo envenenado juntos.
Casey viski içiyor.
O Casey está a beber uísque.
Kurban maruana içiyor diye mi bana çağrı attın?
Enviou-me uma mensagem porque ele fumava marijuana?
Bu bir şey mi içiyor benim bilmediğim...? Başlama yine.
Ele tem "absorvido" alguma coisa que eu não...?
Benzemek için kan içiyor- - Onun gibi görünmek için, adamım.
Bebe sangue para ficar... para ter este aspecto.
Deney sırasında sigara içiyor muydun?
Estiveste a fumar durante a experiência?
Titan maden suyu içiyor.
Ele está a beber água da nascente Titan.
Brock Sterling dizide içki içiyor, ama Evan hiç içki içmiyor.
O Brock Sterling bebe na novela, mas o Evan não bebe mesmo nada.
Amber şeri içiyor mu?
- A Amber bebe xerez?
Şeri içiyor olsa, bir anlamı olmazdı.
- Se ela bebesse, era irrelevante.
Bu kasabadaki insanlar epey içiyor.
As pessoas nesta cidade bebem muito.
Bunu içiyor musun?
- Está bebendo isso?
Durmadan içki içiyor, Dex.
Ele anda a beber muito, Dexter.
Ayrıca, Quinn olmasaydı bir muhbirin de olmazdı. Ve tek başıma içiyor olurdum.
Além disso, sem o Quinn, não terias nenhum informador e eu estaria a beber sozinho.
Normalden fazla içiyor.
Tem bebido mais do que é normal.
Ramon kendinden geçene kadar içki içiyor. Syl ilgi görmek için başımın etini yiyor.
Primeiro, o Ramon bebe até cair para o lado, e depois tenho Syl a chatear-me porque quer atenção.
Aynı web sitesinde onun da resimleri var ve esrar içiyor.
Com o Kleavon de volta, acho melhor falar com o Chotzen sobre os disparos do Lloyd Denton.
- 16. - İçki içiyor muydun?
- Estiveste a beber?
Ben bira içiyor muyum?
- Eu bebo cerveja?
Bara gidip içki içiyor olmalıydık.
Devíamos estar num bar a beber álcool.
İçiyor musun?
Bebendo?
Cin Martini içiyor ve altı dil biliyor. Bu inanılmaz Bulgari inci gerdanlığını verdi. "B" sınıfı altından.
Ele bebe Gin com Martini, fala seis línguas e deu-me um colar de pérolas fantástico da Bulgari, com um "B" de ouro inscrito.
Bir sürü meyve suyu içiyor.
Ela serve bebidas frutadas.
Gemide başka herhangi birisi bu marka soda içiyor mu?
Há mais alguém a bordo que beba esta marca?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]