Illegal traducir portugués
306 traducción paralela
15 yıllık illegal davranışların yasalarla yok edilebileceğini düşünecek kadar salaklar.
Estão loucos se acreditam que... podem apagar 15 anos de vida criminal com uma lei.
Sınırı göçmen şeklinde geçmek, illegal geçmekten daha iyi.
É melhor cruzar a fronteira legalmente como imigrantes que clandestinos.
Bana göre ise illegal.
e, na minha opinião, ilegal.
Bazıları illegal işlerle uğraşırlardı.
Alguns tinham alambiques ilegais.
Hey, senin illegal hiçbir şey yapmanı istemiyorum.
Você quer que eu entre lá. Não quero que faça nada de ilegal.
Bir davayı asla illegal kayıtlara dayandıramazsınız.
Nunca se construiu nenhum caso sem uma escuta ilegal.
Bunu illegal olarak açığa çıkardım Başına bela getirebilir bu
Obtive estas informações de modo ilegal. Poderia causar-te problemas.
Ziyadesiyle sanatsal ama bir o kadar da illegal olan Fransız taşbaskılar mı? Her şeyi.
O altamente artístico mas também altamente ilegal conjunto de litografias francesas?
Özür dilerim sayın seyirciler, şu anda ordu bize inişe geçmemiz için illegal bir şekilde emrediyor.
O exercito acaba de nos ordenar ilegalmente que aterremos! A liberdade de imprensa está agora ameaçada!
Çok illegal ayrıca onu dışarıya attın.
Muito ilegal e nós sacamos tanto dele.
Başbakan Soto, Senator Edwards Amerikan dostlarım ve milyonlarca illegal yabancımız.
Primeiro-ministro Tojo, Senador Edwards meus compatriotas americanos e aos nossos milhões de emigrantes ilegais...
Bir zamanlar küçük bir çocuk varmış ve bu küçük çocuk en seçkin ( Amerikan ordusunun bir daha göremeyeceği ) illegal oyunları planlayacağını, yöneteceğini hayal etti.
Era uma vez um rapazinho e esse rapazinho tinha um sonho que era gerir uma das maiores operações de jogo ilegal que o Exército já vira.
Sayı geçersizdi bilinçli, illegal ve barbarca burun kımadan dolayı.
O touchdown não contou devido à espectacularmente ilegal e selvática quebra no nariz.
Evet, bu doğru. Son beş yıldır, bilmeden Jason Wynn'in A-6 ile ilgili illegal aktivitelerine ortak oldum. A-6'yı kullanarak dünyayı ele geçirmeyi hedefliyordu.
Durante os últimos cinco anos participei de forma inconsciente na manipulação que ele fez da A-6 de modo a poder saciar a sua sede de poder.
Her zaman illegal, Joe.
Isso é sempre ilegal, Joe.
Izu'da illegal yayın yapan istasyon kaydı yok.
Não há registo de redes ilegais em algum ponto de Izu.
Buralarda pek illegal bulunmaz.
Há pouca coisa que seja ilegal.
Biri illegal mevzulara giriyorsa, bunun apayrı bir çekim gücü vardır.
Por isso, quando pergunta às pessoas por coisas ilegais a coisa ganha uma certa pátina.
- Nasıl olduğu önemli değil. - "Nasıl olduğu önemli değil." kulağa illegal gibi geliyor.
Não importa como. "Não importa como" soa a ilegal.
O kadar eğlenceli ki, illegal olmalı. Telif hakkı ihlali gibi...
É tão divertido que devia ser ilegal como infringir direitos autorais.
Yeniden doğuş iyileştirici işlem olmayabilir, ama illegal değil.
O renascimento pode não ser um procedimento terapêutico reconhecido, mas não é ilegal.
İllegal uzaylı otopsisi.
"Illegal Alien Autopsy."
Bunlarin hepsi illegal.
Esta merda deve ser ilegal
Yetişkinlere yönelik bir filmde oynamaktan bahsediyorum... ama bir adam gelip sizinle birlikte olmak için... 500 papel verirse... bu illegal olur.
Quer dizer, actuar num filme para adultos mas se um tipo te pagar 500 dollars... para ter sexo, isso já é ilegal.
... lto Hirobumi Chosun'un ilk valisi olarak atanan kişiydi. 1 Mart 1919'da Pagoda Parkındakai illegal toplantı dağıtıldı.
Ito Hirobumi é elegido como primeiro governador de Chosun 1919 - 1 de Março, uma reunião ilegal em Pagode Park é dispersada
Wie sag ich das? ... heimlich bzw. Illegal einzudringen?
- Como diria à entrada clandestina ou ilegal?
Pornografik fotoğraflar, illegal yollarla ele geçirilmiş ses dosyaları, isimler,.. ... tarihler, hepsi bir bilgisayar diskinde.
Fotos pornográficas, arquivos áudio obtidos ilegalmente, nomes e datas, estão todos no disco de um computador.
Kanınızda yüksek seviyede illegal substans bulduk.
Encontramos altos níveis de substâncias ilegais no seu sangue.
Bu illegal!
Isto é ilegal!
Göğüs göğse çatışma, illegal güçlere karşı geliştirilmiş tutuklama tekniklerinin küçük olmakla bir ilgisi yok.
Combate, só com as mãos, dominar deliquentes, fazer parte de uma força especial, usar armas alternativas, não é pouco.
Ortak yaşam üzerinde illegal deneyler yapan... bir grup Lyssarrian bilim adamı vardı.
Era um grupo de cientistas lyssarrianos que conduziam experiências ilegais em simbiotas.
Eğer herhangi biri illegal bir şey kullanıyorsa kızılötesi, güvenlik kameralarındaki titreşimleri yakalayacak.
Alguém que esteja a usar alguma coisa ilegal os infravermelhos apanham nas câmaras de vigilância
Ve sizi temin ederim ki burada herhangi illegal bir şey olmadı.
E asseguro-lhes que nada do que se passou foi ilegal.
Bu illegal.
É ilegal.
İhbar orada illegal aktiviteler olduğu yönde mi?
Há alguma corroboração para actividades ilegais?
Ve benden de benim imzaladığım anda hiçbir şekilde illegal bir olaya karışmamış telefonlar için dinleme amaçlı savcılık izni imzalamamı istiyorsunuz.
Quer que assine ordens judiciais de escutas de telefones que, no momento em que a assino, não foram usados em qualquer actividade ilegal.
Saksafon hakkında hatırlaman gereken şey tarih boyunca illegal olarak değerlendirilmiş, doğaya karşı iğrenç bir suç olarak görülmüştür.
Aquilo que tens de te lembrar sobre o sexo oral é, historicamente, foi considerado ilegal e referido como abominável, um detestável crime contra a natureza.
Meksika'da illegal ameliyatlar yaptırıyor.
Faz uma operação ilegal no México.
Bahsettiğiniz Mickey ve Danny herhangi bir illegal harekette bulunmuş gözükmüyorlar.
Não parece que o Mickey e o Danny tenham feito alguma coisa ilegal.
Altı ay önce, Whitman ofisinde işiyle uğraşıyordu, İşi de illegal yollardan silah alım satımıydı.
Há seis meses, Whitman estava no seu escritório a tratar do seu negócio, que consistia em comprar e vender armas ilegais.
İllegal üç politik hareket vardır. Ama dokuz gazeteyi kapanmaya zorladılar. Binlerce insanı tutukladılar.
Tornaram ilegais três movimentos políticos, obrigaram nove jornais a fechar, foram detidas milhares de pessoas por fazerem greve, militarizaram a empregados e operários para obrigá-los a voltar ao trabalho...
İllegal anten!
Antena não homologada.
İllegal göçmenler mi?
Imigrantes ilegais?
İllegal.
Llegal.
İllegal vuruş!
Golpe ilegal!
İllegal olarak bir mekiğimizi gasp ettiniz.
Apreenderam um vaivém nosso ilegalmente.
Bunu ilk defa yapıyor olmayacaksınız. - Öyle "İllegal." değil.
Não seria a primeira vez que cometia uma ilegalidade.
İllegal bir şey yok.
Não há ilegalidade.
İllegal dövüşler düzenliyor. Bahisler ayarlıyormuş.
Anda a recrutar pessoas para o trabalho, mas na realidade organiza lutas de pugilismo.
İllegal kumar makinesi çalıştırıp, sapık gibi davranıyorsunuz...
Uso de máquinas de jogo ilegal e violação de psicotrópicos... O que é isto?
Ürettiğimiz Kuff'lar Hala modadır, Fakat kilitleme mekanizması İllegal olarak Bu kanalın bilgisi ve onayı olmadan.
As algemas foram fabricadas na Stoke-on-Trent, mas a fechadura foi importada ilegalmente da Coreia do Norte