Inglethorp traducir portugués
81 traducción paralela
Neyse, bu Inglethorp denen adam ortaya çıktı ve bir ay sonra annem, Alfred ile nişanlandığını duyurdu.
Seja como for, este tal de Inglethorp apareceu. Cerca de um mês depois, a mãe anunciou que ela e o Alfred estavam noivos.
Çok iyiyim, Bayan Inglethorp.
Sim, estou muito bem, Sra. Inglethorp.
Annemi, Inglethorp'un evlerde hiçbir hakkı olmadığına ikna ettim.
Consegui convencer a mãe que o Inglethorp não tem direito a elas.
Şu andaki duruma göre evler bana kalıyor ama bütün para Inglethorp'a kalıyor.
Como as coisas estão neste momento, eu fico com as casas, mas o Inglethorp fica com o dinheiro todo.
Evie, Inglethorp'la kavga etti ve malikaneden ayrıldı.
A Evie discutiu com o Inglethorp e vai-se. - Vai-se?
Lawrence'ın annesi Madam Inglethorp sayesinde buradayım.
É só pela caridade da Madame Inglethorp, mãe do Lawrence, que eu estou aqui.
Az önce Mary ile Bayan Inglethorp'un tartıştığını duydum.
Acabei de ouvir a Mary e a Sra. Inglethorp.
Bayan Inglethorp'a kahvesini götürür müsün, Cynthia?
Levas o café à Sra. Inglethorp, Cynthia?
- Bay Inglethorp'un odasından girelim mi?
- Tente pelo quarto do Sr. Inglethorp.
Bay Inglethorp nerede?
Onde está o Sr. Inglethorp?
Bayan Inglethorp, striknin zehirlenmesinin klasik semptomlarını gösterdi.
A Sra. Inglethorp teve os sintomas de envenenamento por estricnina.
- Bayan Inglethorp, öldü.
A Sra. Inglethorp está morta.
Madam Inglethorp'un dün akşam ne yediğini bana söylemedin.
Não me disse se a Sra. Inglethorp comeu bem ontem à noite.
Bayan Inglethorp'un dün akşam ne yediğini neden öğrenmek istedin?
Por que quis saber se a Sra. Inglethorp comeu bem ontem à noite?
Madam Inglethorp'un striknin zehirlenmesinden öldüğünden şüpheleniliyor.
Supõe-se que a Madame Inglethorp morreu envenenada com estricnina.
Madam Inglethorp, saat kaçta odasına çekildi?
A que horas se retirou a Madame Inglethorp?
Ve senin dediğine göre Madam Inglethorp, akşam yemeğinde çok az yedi.
E diz-me que a Madame Inglethorp comeu muito pouco ao jantar.
- Inglethorp'un döndüğünü biliyor musun?
- Sabes que o Inglethorp voltou?
Hastings, bu çantayı Madam Inglethorp'un mevcut avukatına vermeliyiz.
Hastings, temos de deixar isto, até o advogado da Sra. Inglethorp estar presente.
- Sevgili Dorcas,... Madam Inglethorp öldü. Onun intikamını alacaksak her şeyi öğrenmek zorundayız. Pek tabi, efendim.
- Minha boa Dorcas, a Madame Inglethorp está morta e é necessário sabermos tudo para a podermos vingar.
Saat beşte, Bayan Inglethorp zili çaldı ve ona bir fincan çay götürmemi istedi.
Às cinco horas, a Sra. Inglethorp tocou à campainha e pediu-me uma chávena de chá.
Alfred Inglethorp, tabi ki!
O Alfred Inglethorp, é claro!
Bay Alfred Inglethorp, asılacak. Onu darağacına kendim sürüklemem gerekse bile asılacak!
O Sr. Alfred Inglethorp será enforcado, nem que eu tenha de o arrastar até ao cadafalso!
Bayan Inglethorp'un uyku ilacı aldığını nereden bildin?
Como sabia que a Sra. Inglethorp tomava pós para dormir?
Madam Inglethorp'un ölümü neticesinde para kime miras kalacak?
Em caso de morte da Sra. Inglethorp, quem herdaria o dinheiro dela?
Servetinin geri kalan kısmı, Bay Inglethorp'a kalacak.
O restante da sua fortuna vai para o Sr. Inglethorp.
Her şey, gidip gelip Bayan Inglethorp'un parasına bağlanıyor.
Parece estar tudo ligado ao dinheiro da Sra. Inglethorp.
Ancak Dorcas'ın da işittiği korkunç bir kavga ettiler ve Bayan Inglethorp, vasiyetini değiştirdi.
Mas depois, tiveram aquela terrível discussão, que a Dorcas ouviu, e a Sra. Inglethorp muda o testamento.
Inglethorp, vasiyetnamenin değiştirildiğini öğrendi. Her şeyi ona değil de oğluna bırakıyordu. Bu yüzden onu zehirledi.
O Inglethorp descobre que o testamento foi mudado, deixando tudo ao filho dela e não a ele, e envenena-a...
İkinci nokta, önemli bir gerçek. Mösyö Inglethorp, garip kıyafetler giyiyor, siyah bir sakalı var ve gözlük takıyor.
O segundo ponto é o facto importante de o Sr. Inglethorp usar roupas peculiares, barba preta e óculos.
Dr. Wilkins, Bayan Inglethorp'a ne kadar zehir verildiğini söyleyebilir misiniz?
Dr. Wilkins, sabe dizer-me quanto veneno a Sra. Inglethorp consumiu?
Alınan örneklere göre,... Bayan Inglethorp'a, 3 / 4 ölçü striknin verilmiş. 1 ölçü de olabilir.
A avaliar pela quantidade recuperada, a Sra. Inglethorp ingeriu pelo menos três quartos de grão de estricnina, possivelmente um grão.
Bayan Inglethorp'un odasındaki fincanda kalan kakaodan bir örnek aldım.
Tirei uma amostra do cacau restante na chávena no quarto da Sra. Inglethorp.
Bayan Inglethorp'un ölümünden önceki gün duyduğunuz kavga ile ilgili her şeyi anlatırsanız, çok memnun olurum.
Ficaria agradecido se nos contasse tudo o que ouviu da discussão do dia anterior à morte da Sra. Inglethorp.
Bayan Inglethorp, bir şey dedi. Karı koca arasında skandal yaratmakla ilgili bir şey.
A Sra. Inglethorp disse qualquer coisa sobre causar um escândalo entre marido e mulher.
Bay Inglethorp'a sattım.
Foi ao Sr. Inglethorp.
Bay Alfred Inglethorp'u kürsüye çağırıyorum.
Chamo o Sr. Alfred Inglethorp.
- İsminiz Alfred Inglethorp mu?
- É Alfred Inglethorp?
Bize söyleyebilir misiniz, Bay Inglethorp,... 18 Haziran Pazartesi gününün akşamında neredeydiniz?
Importa-se de nos dizer, Sr. Inglethorp, onde estava na tarde de segunda, dia 18 de Junho?
Bayan Inglethorp'la kavga ettiğinize dair yemin eden iki tane tanığımız var.
Há duas testemunhas que juram ter ouvido o seu desentendimento com a Sra. Inglethorp.
Teşekkür ederim, Bay Inglethorp.
Obrigado, Sr. Inglethorp.
Jüri Inglethorp'un adını neden vermedi, anlayamıyorum.
Não compreendo por que razão o júri não acusou Inglethorp.
- Bütün mahkeme boyunca anlatılanlara göre Bay Inglethorp'un öldürdüğü gün gibi açık.
- Pelo que ouvi no inquérito, o Sr. Inglethorp assassinou a mulher, tão certo como eu estar aqui!
Mösyö Alfred Inglethorp'u tutuklarsanız bu size zafer kazandırmayacak.
Prender Monsieur Alfred Inglethorp não lhes trará glória alguma.
Alfred Inglethorp tutuklanmamalı, Başkomiser.
Alfred Inglethorp não deve ser preso, Superintendente.
Inglethorp'u korumak istemesi akıl almaz olurdu.
Parece-me inconcebível que ela estivesse a proteger o Inglethorp.
Bizimle Malmesbury'e gelmenizi istiyoruz, Bay Inglethorp.
Gostaríamos que viesse até Malmesbury connosco, Sr. Inglethorp.
Bay Inglethorp'a bazı sorular soracağız, hanımefendi.
Só queremos que ele responda a algumas perguntas, minha senhora.
Başkomiser,... Bay Inglethorp'a sadece bir soru sormama izin verin, yalvarıyorum.
Superintendente, rogo-lhe que me deixe fazer uma pergunta ao Sr. Inglethorp.
Mösyö Inglethorp, pazartesi akşam altıda nerede olduğunuzu söylemeyecek misiniz?
Monsieur Inglethorp, continua a recusar-se a dizer onde estava às seis da tarde de segunda-feira?
Ben, Hercule Poirot olarak diyorum ki pazartesi akşamı saat altıda striknin alan adam, Alfred Inglethorp değildi.
Eu, Hercule Poirot, afirmo que o homem que comprou a estricnina na segunda-feira às seis da tarde, não era Alfred Inglethorp, pois às seis da tarde desse dia,