English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ I ] / Iniyorum

Iniyorum traducir portugués

651 traducción paralela
" Durumundan endişeliyim, onu yakalamak için gemiden iniyorum.
" Vou atrás dele, pois receio pelo seu estado.
- Şehre iniyorum.
- Vou à Baixa.
Seninle iniyorum.
Vou descer contigo.
Tamam, Geoff, iniyorum.
Muito bem, Geoff, v ou descer.
- Ben aşağı iniyorum.
- Vou descer seja como for.
Hemen iniyorum, Sam.
Vou agora mesmo.
Her neyse, ben aşağıya iniyorum.
De qualquer modo, eu já ia descer.
Ben aşağı iniyorum.
Vou lá abaixo.
Birazdan aşağıya iniyorum!
Desço mais tarde!
Ben burada iniyorum.
Lamento, eu paro por aqui.
- Oraya iniyorum.
- O que você vai fazer? - Vou lá embaixo.
Pekâlâ iniyorum.
Bem... aqui vou eu.
- Hayır, hemen iniyorum.
- Não, eu desço já.
Duyarlı sanatçılar! Alıngansınız ama başka herkesi ihmal ediyorsunuz! - Ben iniyorum.
Muito preocupados com si mesmos mas esquecem-se dos outros.
- Tamam Jenny, bir dakikaya iniyorum.
Desço daqui a minutos. Geoffrey está aí?
Ben kente iniyorum.
Vou à cidade.
- Yok, iniyorum.
- Não, eu desço.
Bir dakika içinde iniyorum.
Desço num minuto.
Hemen aşağı iniyorum.
Vou já para baixo, resolver o assunto.
Beş kez yukarı çıkıp, aşağı iniyorum, iki kez bu sabah ve üç kez de bu öğleden sonra.
Não é sempre assim? Subi e desci as escadas cinco vezes.
Ben burada iniyorum çünkü acelem var.
Acho que vou descer aqui, porque estou com pressa.
Bekle, hemen iniyorum.
Espera, eu desço já.
Aşağı iniyorum!
Vou descer.
Ben malzeme almağa kasabaya iniyorum. Benimle gelmeni istiyorum.
Rune, venha comigo, precisamos de provisões.
Peki, bugün kente iniyorum.
Bem, vou à cidade hoje.
Baba, sana söyleyeyim dedim, şehre iniyorum.
Pai, pensei em avisar-lhe que vou agora á cidade,
Bu meclis yasasıdır. Bu yapılabilir. Kürsüden iniyorum ve ilk adayı gösteriyorum.
E para poder demonstrar o procedimento, vou deixar de presidir por um minuto, é uma norma parlamentar, pode-se fazer isto, abandono a presidência e farei a primeira nomeação.
Şimdi Bayan Blanche a söyledim Jüri göreviyle ilgili bir adamı görmek için şehre iniyorum.
Avisei a Sra. Blanche que vou ao centro ver o trabalho de jurado.
Şimdi, bütün gün zil çalıp duran yaşlı bir kadın için çalışıyorum. Tüm gün boyunca merdiven çıkıp iniyorum.
Estou com uma velha que não pára de chamar, passo o dia a descer e a subir as escadas.
Ben aşağı iniyorum...
Eu vou lá abaixo.
Havacı, ben şehre iniyorum.
Vou à cidade, aviador.
- Aşağı iniyorum!
- Vou sair.
Aşağı iniyorum! Daha alçaktan...
Vou sair.
- KaIk JuIiette, kahve hazırIa. - Hemen iniyorum.
Juliette levanta-te, vai fazer o café.
Hemen iniyorum.
Já desço.
Ben aşağı iniyorum.
Vou ali abaixo.
Hemen iniyorum.
Desço já.
Bir şeyle iniyorum.
- Estou me a ir abaixo.
Aşağı iniyorum!
Estou a descer!
- Şehre iniyorum.
- Até a cidade.
Onları oyalamak için aşağıya iniyorum.
Vou descer para despistá-los.
Ben de aşağı iniyorum.
Também desço.
( IFR ) Aletle Uçuş Kuralları odasına iniyorum.
Vou descer para a sala de voo com instrumentos.
Dinle aşağıya iniyorum, eğer bana eşlik etmek istersen sevinirim.
Vou lá abaixo. Podes fazer-me companhia, se quiseres.
Son alçalma için alçak yörüngeye iniyorum...
A reduzir a altitude, para a descida final.
- İniyorum.
- Vou descer.
Hemen iniyorum.
Vou já!
Hala her hafta Seattle'a iniyorum ve çiftlik işleri gayet iyi gidiyor.
Eu ainda vou para Seattle toda semana, e o rancho está prosperando.
Hemen iniyorum.
Vou já para aí.
İniyorum.
Vou aterrar.
"İniyorum. Yakıt bitti."
"Vou cair, estou sem combustível."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]