Ira traducir portugués
26,634 traducción paralela
Öyle de olmak zorunda zira bu genç ren geyikleri hayat boyu sürecek bir yolculuğa yeni başladılar.
E precisa ser, pois esses jovens caribus iniciaram uma jornada que irá durar uma vida.
Ve tarihte ilk defa, arenanın ortasında imparator da gladyatör olarak dövüşecekti.
E pela primeira vez, no centro da arena, o imperador irá lutar como gladiador.
İntikam gazabının önünde eğilelim. Yargıcın önünde ağlayalım. Yalvararak feryat edelim.
Deixa-nos curvar perante a ira vingadora, deixa-nos chorar perante o Juíz, deixa-nos gritar com palavras de súplica deixa-nos falar em submissão.
Han'ın Gazabı ".
A Ira de Khan ", mas ainda acho verdade.
Hayır, o çatal dilli iftira sözcüsü seni alaşağı edecek...
Não, esse caluniador de língua bifurcada irá molestar-nos...
Ve şu gazabın de o zaman geliyor, değil mi?
E quando a sua ira entra em cena, não é?
Gazabın.
A sua ira.
Boğa yaralı ama 5 santim kalınlığındaki postu sayesinde iyileşecek.
O búfalo está ferido, mas com seu couro de 5 cm de espessura, irá sarar.
Yakında çimenler solacak, bu fırsat da kaçacaktır.
Breve, a erva irá secar, e essa oportunidade acabará.
Ancak hem insanlığın hem de doğal dünyanın geleceğinin bağlı olduğu şey de tam olarak bu bağlantı.
Mas é dessa ligação que o futuro da humanidade e da natureza irá depender.
Onu geri getirecek bir dua yok.
Nenhuma oração irá trazê-la de volta.
Marcus seni bulacak.
Marcus irá encontrar-te.
Halen yedek kulübesinde oturup asla gelmeyecek çağrıyı beklediğini biliyorum.
Sei que ainda estás no banco, à espera de uma chamada que nunca irá vir.
Ecbert, beni Kral Aelle'ye verecek. Beni o öldürecek.
Ecbert vai entregar-me ao Rei Aelle, que irá matar-me.
Ve kimse, ne siz ne başkası bizi durduramayacak.
E ninguém... nem você, nem ninguém irá deter-nos.
Benim çocuğum içmez ve eğer içerse, en iyi rehabilitasyon merkezine gider.
A minha filha não irá beber, e mesmo que beba, ela irá para a melhor reabilitação.
Roma'nın o ana dek gördüğü en büyük gösteriyi yapmaya hazırlanıyordu.
Cómodo irá criar o maior espetáculo de jogos que Roma alguma vez viu.
Ve şimdi de arenada ölümüne savaşması için imparatoru eğitecekti.
Irá agora treinar o imperador para lutar até à morte na arena.
Sizi baştan çıkaracak ve inancınızı test edecek.
Ele irá te tentar e testar a tua fé.
Gidip polislere gammazlar.
Ele irá denunciar - nos à Polícia .
- Beni yakalayamazsin aynasiz!
- Nunca me irá apanhar , chui !
Tekne, akıntıya karşı gidiyor. Tekneyi yavaşlatır bu.
O barco está a ir rio acima, isso irá atrasá-lo.
Ama, kralın daha ödeme yapmadığını söylediler.
Mas dizem que o Rei ainda irá pagar por eles.
- Garrincha, gerçekten ginga stilinin Avrupalılara karşı işe yarayacağını düşünüyor musun?
Garrincha, realmente achas que o teu estilo ginga irá realizar-se contra os europeus?
Ginga stili Santos'da senin işine yaramış olabilir ama enternasyonal düzeyde asla işe yaramayacak...
O estilo Ginga pode ter funcionado para ti de volta ao Santos mas nunca irá realizar-se a nível internacional.
Altafini'nin sakatlığı ciddi ve bu akşam Sovyetlere karşı oynayacak durumda değil.
a quem a lesão na perna irá impedi-lo de jogar na partida de hoje contra a União Soviética.
Sonra da onay falan alamazsınız.
E nunca irá conseguir as aprovações.
Siz de hissedeceksiniz.
Irá senti-lo.
Konuştuğu zaman nereye gideceksin?
Quando ele falar, para onde irá?
Ama nereye gideriz ki?
Mas para onde irá ele?
Kafan bana doğru yuvarlandığında hızla kazandığın ün aynı hızla sönerken...
Quando a tua cabeça rolar na minha direcção, a lenda em que te tornaste irá rapidamente...
Sana göstereyim. Eğer kılıcı sahiplenmezsen dünyaya neler olacağını.
Deixa-me mostrar-te o que o teu tio irá fazer se não aceitares
Görmek istemediğin şeyler gösterecek.
Irá revelar-te coisas que não queres ver.
Biri var ama ne olacağını bilmiyorum.
Há uma pessoa, mas... Não tenho a certeza o que irá dar.
Bak, iş bitti. Ve kimse benimle gelmeyecek.
Olha, está feito, e mais ninguém irá comigo.
Polis meselesi haline gelecek, Ve hapishaneye gideceksin.
Tornar-se-á um assunto policial, e você irá para a cadeia.
"Williamsburg tasarruf bankası fonun likidasyonunu sağlayacak ve Wechsler'ın şirket borcunu yeniden yapılandıracak."
"O Williamsburg Savings Bank irá gerir a liquidação do fundo " e a reestruturação da dívida empresarial da Wechsler. "
Sizin de rızanızla size tekrar su sağlayabilmemiz için halkınız bize yardım edecek.
Com a sua bênção, xeque, o seu povo irá ajudar-nos a voltar a pôr a água a funcionar.
Siz gidince ne olacak?
Mas quando partirem, o que irá acontecer?
Seni Balat havaalanına götürecek, bir C-130'a binip ABD'ye döneceksin.
Vai levá-lo para a pista de Balad e um C-130 irá levá-lo volta para os EUA.
Akşam yemeğinde bana eşlik edeceksin.
Você irá jantar comigo.
Şimdi kötüleşmeyecek.
Não irá piorar agora.
Ve rahat bol kıyafetleriyle ofise gelmeden çalışabilecek.
... e irá trabalhar remotamente com as suas calças de pijama e roupa interior.
O da sakinleşecek.
E ela irá acalmar.
Her şey yoluna girecek söz.
Tudo irá correr bem, prometo.
Bir şey olmaz.
Tudo irá correr bem.
Başkan personel ile selamlaşırken, 150 kiloluk bir temizlikçi olarak gizlenmiş Greta Bengsdotter, Başkanın ensesine şişme koltukaltında gizli bir bölmede sakladığı çok tehlikeli yeni bir ilaç enjekte edecek.
Ao cumprimentar os funcionários, Greta, disfarçada de empregada de limpeza, irá injetar o Presidente no pescoço com uma perigosa droga que transportará na axila num compartimento secreto.
Angel Grove bunu yapabilir mi?
Falta uma jogada para terminar a partida. Irá Angel Grove vencer?
Duymak üzere olacağın ayak sesleri sana çok tanıdık gelecek ikiden ziyade üç darbe olacağı için.
Os passos que irá ouvir ser-lhe-ão familiares, principalmente porque ouvirá três impactos e não dois.
Ama şundan emin olabilirsiniz ki, en iyi şekilde tedavi görecektir. Onu en sevdiğim odaya bile taşıyabilirim.
Mas prometo-vos que receberá os melhores cuidados e irá para o meu quarto preferido.
John'un bir kızı var, veda etmek isteyebilir.
- O John irá querer despedir-se da filha.