English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ J ] / Jacuzzi

Jacuzzi traducir portugués

496 traducción paralela
Kadınlar Playboy'dakiler gibi ama kol ve bacaklarını oynatabiliyorlar.
Ele empresta-me o jacuzzi. E as mulheres são como as do Playboy só que mexem os braços e as pernas.
Paten bileyicisi, masaj masası, Jacuzzi, otobüsümüz...
O afiador de patins, a cama de massagens, o jacuzzi, o autocarro...
İçinde uyur, jakuzisi olur, sauna...
Podíamos ter um quarto e um jacuzzi, meu. Uma sauna, topas?
Bir komşumuzun yatak odasında jakuzisi var. Jakuziyi de bir su kemeriyle dışarıdaki havuza bağladı. Yarısı oturma odasının içinde yarısı dışında.
Um vizinho meu construiu um jacuzzi dentro do quarto, que está ligado à piscina, que fica metade no exterior e metade no interior da casa.
Jakuzi, efendim?
Jacuzzi?
Kimseye jakuzi falan yapamazsın.
Qual jacuzzi!
Ana yatak odasında bir Jakuzi var.
Há um Jacuzzi no quarto de dormir principal...
Tıkabasa dolu bir barın, dönen bir yatağın tuvaletin hemen arkasında saunan ve jakuzin var.
Tem um bar bem abastecido cama rotativa... - Rotativa? ... sauna, jacuzzi lá atrás, passando pelos closets.
Jakuzisi olan biriyle değişmeye hazırım.
Troco por um com jacuzzi. É apenas por um dia.
Tam 500 metre kare üzerinde. 5 yatak odası,.. ... 4 banyo, sauna, jakuzi, avlu ve kumsala inen merdivenler.
390 m °, dois andares, cinco quartos, quatro casas de banho, sauna, jacuzzi, aviário e um elevador até à praia.
Jakuzinin orada, elbiselerimi değiştirirken beni izledin mi?
Viste-me a mudar de roupa no Jacuzzi?
Jakuzide bir kız beni bekliyor.
Tenho uma garota à espera no Jacuzzi.
- Bunun gibi. Havuz, jakuzi. - Ne?
- Destas, com piscina e jacuzzi.
İçinde Jacuzzi de olmalı.
Com Jacuzzi.
Masaj, sauna, jakuzi... bronzlaşma salonu.
Massagem, sauna, jacuzzi... sala de ultra-violetas.
Kayak yapmaya gidiyor otelde ve tek en büyük tehlike saunanın kalabalık olması.
Vai esquiar para uma estância onde o maior perigo é um jacuzzi com gente a mais.
Şurada da, spor salonu, jakuzi, saunalar.
Ali, academia de ginástica, jacuzzi, saunas.
Aç şu kapıyı, Al!
- Podemos começar com o jacuzzi.
- Hastaneyi arayın, jakuziyi boşaltın.
- Avisa o hospital. Esvazia o Jacuzzi.
- Ya jakuzi?
- E o jacuzzi?
Bana Jakuzzi ile ilgili hiçbir şey sorma.
Só não me peças para ir ao Jacuzzi com esse tipo outra vez.
- Burda bir jakuzileri var mıdır?
Será que há lá jacuzzi?
Madem sıkıldınız bir jakuzi ortamı yaratalım.
Já que estão aborrecidos, vamos fazer um jacuzzi.
Herşey burada, gizli anahtarım kayıp ve jakuzi zamanlayıcıda.
A minha chave escondida desapareceu e o temporizador do jacuzzi está ligado.
Ken'in kendine ait bir kaplıca banyosu var.
O Ken tem um jacuzzi privado. É verdade.
Tamam çocuklar, jakuzi'ye kim giriyor?
Okei, pessoal, quem quer ir para a jacuzzi?
Clark, ben bir jakuzideyim, bir saniyeye bekleyebilir misin?
Clark, estou no jacuzzi, podes aguentar um segundo?
- Ne istersen alabilirsin tabi.
E um jacuzzi...
Jakuzi kıyafeti giyiyorum.
Estou com um fato Jacuzzi.
Siz jakuziye gidin, ben daha sonra gelirim.
Vão para o jacuzzi, eu já lá vou ter.
Banyo küvetin mi Roy?
Jacuzzi, Roy?
Neler olduğunu bilmiyorum ama jakuzime sıva parçaları düşüyor.
Não sei o que está a acontecer aqui, mas o tecto está-me a cair no jacuzzi.
Oda servisi ve jakuzi mi?
Serviço de quartos e jacuzzi?
Jakuzi küveti Lars.
É um "jacuzzi", Lars.
Jakuzi küveti!
Um "jacuzzi"!
Tüm paranı o küvete vermeseydin parayı ödeyebilirdik.
Se não tivesses gasto dinheiro num "jacuzzi", podíamos pagar a hipoteca.
Her neyse, Jakuzzi ye çağırayım sizi.
No entanto, o jacuzzi chama por si.
Ya da eğer jakuzzi meşgulse... sende enine boyuna döşenmiş ağız tadını bilen mutfağına geçebilirsin.
Se o jacuzzi estiver ocupado passa à sua cozinha completamente equipada.
Afedersin. Jacuzi hala ona saygı duyuyorken arkadaşını oradan çıkarmalıyım.
Vou tirar a sua amiga do jacuzzi enquanto ele ainda a respeita.
Hey, kocacım ne dersin nalbura inip... bize bi jakuzzi alsak?
Ó maridinho... vamos à loja de ferragens buscar um jacuzzi?
Jakuzi, ev sineması...
Um "jacuzzi", sala de televisão.
Video, TV, jakuzi, fıskiyeler...
Para a televisão, o jacuzzi, aregar?
Kim bizimle küvete girmek ister?
Hey, quem quer ir para o jacuzzi connosco?
Adada toplasan 10 kişi var ve hepsi de jakuzinin başında. - Su nasıl?
10 pessoas nesta ilha e acabam todas neste jacuzzi.
Tanrım, kalede jakuzi de var.
Meu Deus, o castelo tem um jacuzzi.
Robbie ben hiç jakuziye girmedim.
Sabes, Robbie, nunca entrei num jacuzzi.
Neden jakuziye girmiyorsun?
Porque não te enfias no jacuzzi?
- İlk aşama neydi?
Sim, e agora, na segunda fase, vou instalar - um jacuzzi daqueles. - Qual foi a primeira fase?
Jakuzide.
Ele está no jacuzzi agora.
Jacuzzi?
Jacuzzi?
- Hey, jakuzi de var.
- Oh, um jacuzzi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]