English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ J ] / Jsa

Jsa traducir portugués

50 traducción paralela
Clark'ın dediğine göre katil JSA harflerini yazmış.
Mas o Clark disse que o atacante deixou as letras JSA ( SJA ).
Ben de gidip Clark'a JSA hakkında bir şeyler bulması için yardım edeyim.
E eu vou ver se consigo ajudar o Clark a desenterrar algumas respostas sobre o elusivo JSA.
Sylvester her zaman bana JSA merkezinin onlar için ikinci bir ev olduğunu söylerdi.
O Sylvester sempre me disse que a sede da SJA era como uma segunda casa para todos.
JSA her zaman doğru olanı yapar.
A Sociedade da Justiça fez sempre o mais correcto.
Onlar en iyi dostlarım Carter ama JSA'nın olduğu gibi olabilir miyiz bilmiyorum.
Eles são os melhores amigos que tenho, Carter, mas não sei se alguma vez seremos o que a SJA foi.
Chloe Courtney ile bana JSA'nın kalan üyelerini bulmakta yardım etti. Onların çocukları ve yardımcıları.
A Chloe ajudou a Courtney e eu a localizar os restantes membros da SJA, os seus filhos e os seus protegidos.
JSA'yı tek elimle halledebilirim.
Ainda posso acabar com a SJA apenas com uma mão.
Eğer Checkmate'den bahsediyorsan bunlar Jsa'yı yakalayan kişiler olabilir.
Se queria dizer "Xeque-mate", então são as mesmas pessoas que acabaram com a SJA.
Rex Tyler bize JSA'dan bahsetmişti.
Rex Tyler contou-nos sobre a SJA.
JSA, süper askerlerden oluşan bir grup.
A SJA é basicamente um grupo de supersoldados.
Gerçek JSA.
A verdadeira SJA.
- JSA notlarıma bakıyorum.
A rever as minhas anotações sobre a SJA.
Nate, JSA 1942'ye dönmememiz konusunda kesin konuştu.
Nate, a SJA foi bastante explicita para não voltarmos para 1942.
- JSA üyeleri burada mı ölecek?
E é aqui que a SJA irá morrer?
Krieger'ı bulursak, JSA'yi de bulmuş oluruz.
Se acharmos o Krieger, achamos a SJA.
- Altı dil biliyorsun tehlikeye atılma eğilimin var ve JSA üyelerinden birinin akrabasısın.
Falas seis línguas diferentes, tens a tendência de correr para o perigo, e és parente de um dos membros da SJA.
Krieger'dan ya da JSA'dan iz yok.
Nenhum sinal do Krieger ou da SJA.
JSA'nın hiçbir üyesi asla Nazilere yardım etmezdi.
Nenhum membro da SJA jamais ajudaria os nazis.
Sizi JSA karargahına bıraktığımızdan beri gemiden de ayrılmadı.
E o Mick não saiu da nave desde que deixamos a tua equipa na SJA.
Küçükken oyuncaklarıma JSA-Nazi savaşı yaptırırdım.
Quando era criança brincava à SJA contra os nazis com bonecos.
JSA'yı özledim.
Sinto falta da SJA.
Beni JSA'ya aldılar. Ve dünyanın sadece köyümden ibaret olmadığının farkına vardım. Dışarıda da korunmaya ihtiyacı olan insanlar vardı.
Fui recrutada pela SJA e eu percebi então que o mundo era muito maior do que apenas a minha aldeia, e que havia pessoas para lá dela que precisavam de protecção.
JSA, tüm bunların birazını bile görse...
Se a SJA pudesse ver só um vislumbre disto tudo, iriam...
JSA, üyelerini dostluk ilişkileri kurmaya teşvik etmiyordu.
É porque a SJA não encorajava seus membros a confraternizar.
JSA'nın Washington'da bir eğitim akademisi var.
A SJA tem uma academia de treino em D.C.
Harika, siz ikiniz JSA'ya ulaşın, geri kalanımız da ülkenin en güvenli konutuna sızalım.
Óptimo, vocês dois contactam a SJA enquanto o resto de nós invadimos a residência mais segura de todo o país.
- JSA'nın akademisi burası mı?
Isto é a academia da SJA?
JSA'nın akademisi bakımsız bi depoda saklı.
A Academia da SJA está escondida dentro deste aramzém velho.
JSA'ya ne olmuş?
O que aconteceu à SJA?
JSA ile alakalı her türlü not, her türlü faaliyet, gizlidir.
Cada nota, cada acção executiva relacionada com a SJA é ultra secreta.
Sara, beni duyuyo... 1956'da İngiltere Büyükelçisi'nin, JSA'yı aralarında Sovyet ajanları olduğu konusunda uyarmak için çektiği diplomatik bir telgraf daha.
Sara, estás a ouv... Outro telegrama diplomático de 1956 do embaixador britânico a avisar a SJA sobre espiões sovieticos no meio das suas fileiras.
JSA'daki mi?
Da SJA?
Aman Tanrım, az önce JSA üyelerinden birini öldürdüm.
Meu Deus, acabei de matar um membro da Sociedade de Justiça.
- Amaya'nın eski JSA üyesi dostlarından biri eski derken de adamdan bahsediyorum.
Um dos velhos amigos da Amaya da SJA... E com velho, quero dizer mesmo velho.
Rex'le birlikte savaştan sonra JSA'yı bırakıp yeni bir hayat kurmaya çalışacaktık.
Rex e eu iamos deixar a SJA após a guerra. Iamos tentar ter uma vida um com o outro.
JSA üyesi dostlarımdan biri için hiç mühim değil.
Por um membro amigo da SJA, isto não foi nada.
JSA dağıldıktan sonra birini bulana kadar yıllarca yalnızlık çektim Amaya.
Após a SJA desaparecer, passei muitos anos solitários até finalmente encontrar alguém, Amaya.
- JSA'dan bahsediyor.
Espera. Ele está a falar da SJA.
- Bu bir JSA görevi olsaydı muhtemelen içeriye kılık değiştirmiş birilerini yollardık.
Se isto fosse uma missão da SJA, também enviariamos alguém infiltrado para o clube.
JSA'nın şu salak liderini öldürdüğüm için buradasın.
Estás aqui porque eu matei o lider idiota da SJA.
- Hayır, Hitler Polonya'yı işgal etti ve JSA da Avrupa'ya gitmek zorunda kaldı.
Não, o Hitler invadiu a Polónia, e a SJA teve que ser enviada para a Europa.
JSA'nın bir üyesinin bu kadar ileri gelecekte ne işi var?
O que faz um membro da SJA aqui tão longe no futuro?
Cinayeti desteklemiyorum ama JSA olsaydı duygulara bakmaksızın Rip'i yakalardı.
Não condeno o assassinato mas a SJA teria capturado o Rip sem olhar a sentimentos.
Obsidian, JSA'nın 1956 yılında Leipzig'e yaptığı bir yolculuktan sonra ortadan kaybolduğunu söylemişti.
Manto Negro contou-me que a SJA desapareceu após uma viagem a Leipzig em 1956.
Rip Hunter'ı JSA'ya düşman eden hızcıyla çalışıyor.
Ele trabalha com o velocista que virou o Rip Hunter contra a SJA.
Hala JSA üyesisin.
Tu ainda és um membro da Sociedade da Justiça.
Amaya, ne pahasına olursa olsun JSA kurallarını takip ettiğini biliyorum ama bu durum gerçekten çok kötü.
Amaya, sei que segues o protocolo da SJA a qualquer custo, mas isto é mesmo tramado.
Hayır, JSA eğer Rip'in onları bıraktığı yeri bilmezlerse mızrağın daha güvende olacağını düşünmüş.
- o meu avô acabou? - Não, a SJA achou que os pedaços da Lança estariam mais seguras se eles não soubessem onde o Rip os iria deixar.
JSA'yı, Kader Mızrağı'nı koruma görevine yolladın.
Tu enviaste a SJA numa missão para proteger a Lança de Destino.
JSA'nın son görevi hakkında ne biliyorsun?
O que sabes sobre a missão final da SJA?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]