English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ J ] / Jube

Jube traducir portugués

67 traducción paralela
Bu, Bayan Horgan, Jube.
É a Sra. Horgan, Jube.
İnsanın dışarıda yapabileceği pek bir şey kalmıyor, ha Jube?
Não há muito que fazer lá fora, não é, Jube?
Haydi Jube, aferin sana.
Vá, Jube, isso mesmo.
Ee Pinky, hala Jube'ün bir koyun çobanı olduğunu mu düşünüyorsun?
Pinky, ainda achas que o Jube é um pastor?
- Bana bir iyilik yap, Jube.
- Faça-me um favor, Jube.
O kadının seni rahatsız etmesine izin verme.
Não deixes que ela te perturbe, Jube.
Doğru değil mi?
Não é, Jube?
Hey, Jube.
Jube.
Çalışma tarzını seviyorum, Jube.
Gosto do teu trabalho, Jube.
Jube sana nasıl görünüyor?
Qual é a tua posição em relação ao Jube?
Jube, daha önce hiç piyano çalışımı duydun mu?
Jube, já me ouviste a tocar piano?
Jube, beni Mae diye çağırdın.
Jube, chamaste-me Mae.
Ve artık önderiniz Jube Troop.
E, a partir de agora, o Jube Troop é o capataz.
Eğer Jube hastaları olduğunu gördüyse.
O Jube viu que havia doentes.
- Jube raporunu verdiğinde...
- Quando ele fizer o relatório...
Ve unutma ki Jube ekibin başıdır.
E lembra-te, o Jube é o meu capataz.
Jube gitmiş ve kendine bir kız bulmuş.
O Jube arranjou uma rapariga.
Biliyor musun, sanırım şu Rawhider kampına gidip... Jube'un bulduğu kızı kendi gözlerimle göreceğim.
Sabes, acho que vou ao acampamento dos vagabundos, para ver a rapariga do Jube.
Jube mu o?
É o Jube?
- İyi akşamlar Jube.
- Boa noite, Jube.
Shep, neden Jube'e beni Mae diye çağırmasını emretmiyorsun.
Shep, porque não mandas o Jube tratar-me por Mae?
Demek kendine bir kız buldun Jube.
Então, arranjaste uma rapariga, Jube.
Bu, ilk defa olacak Jube.
Esta será apenas a primeira vez, Jube.
Sen iyi bir ekip başısın, Jube.
És um bom capataz, Jube.
Tavsiye işin sağ ol Jube.
Obrigado pela sugestão.
Jube!
Jube!
Jube, daha önce hiç öpülmedim.
Jube, nunca fui beijada.
Jube, sen oynamadığına göre lütfen ona eşlik eder misin?
Jube, não estás a jogar. Podes levá-la, por favor?
Olması gereken bu Jube, sen ve ben.
É assim que devia ser, eu e tu.
Kimsenin bilmesi gerekmiyor Jube.
E ninguém tem de saber.
Mae ve Jube, ikisi birlikte.
A Mae e o Jube, juntos.
Jube buraya geldiği günden beri, Pinky onu sevmedi.
O Pinky não gosta do Jube desde o dia em que ele chegou.
Jube.
Jube.
Jube, sen misin?
Jube, és tu?
Jube'u seviyorum.
Amo o Jube.
Çare onda değil Jube.
A resposta não está aí.
Kalk Jube yoksa arkadan vurmak zorunda kalacağım.
Levanta-te, Jube, ou disparo assim.
Seçim şansın yoktu Jube.
Não tinhas escolha, Jube.
Haydi Jube.
Anda, Jube.
- Jube nerede?
- Onde está o Jube?
- Jube'un bu işle ne alakası var?
- Que tem o Jube a ver com isto?
Neden bu Jube? Neden Jube?
Porque perguntas por ele?
Onu Jube'a karşı kışkırttın değil mi?
Incitaste-o contra o Jube, não foi?
Biliyordun ki Jube onu öldürürdü.
Porque sabias que o Jube o mataria.
Jube'un o yardıma ihtiyacı olabilir Shem.
O Jube precisa dessa ajuda, Shem.
Reb, Jube'u benim arabaya koy ki kadın milleti tedaviye başlayabilsin.
Reb, mete o Jube na minha carroça, para as mulheres começarem a tratar dele.
Jube'a iyileşme zamanı vermeliyiz, onun bize önceden yaptığı gibi.
Temos de dar ao Jube tempo para se curar, como ele nos deu a nós.
- Bu Jube Troop şimdi nerede?
- Onde está o Jube Troop?
Tek söylediğim, gidip onu bulmamız gerektiği.
Só digo que devíamos ir buscar o Jube.
Bu kadar da kederlenme, sevgili Jube.
Não sofras tanto, querido Jube.
Jube, tatlım, unutmaya çalış.
Querido, tenta esquecer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]