English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ J ] / Judge

Judge traducir portugués

125 traducción paralela
Judge.
Juiz?
Judge Mclaine, Jagade'nin seni kurtarmaya kalkacağını düşünüyor.
O juiz pensa que o Jagade tentaria libertá-lo.
Judge, yeni evliler için iyi bir ev olmalı.
Juiz, arrumou uma boa casa para um recém-casado.
- Günaydın, Baba.
- Bom dia, Judge.
Merhaba, Yargıç.
Olá, Judge.
Ben, Yargıç Jefferson, bu yetki bana Federal Hükümet tarafından verilmiştir.
Eu, Judge Jefferson, com o poder, que me dá o governo federal...
Git buradan, Bay, Judge.
Saia daqui, Sr. juiz.
Hey, Bobby Judge, iyi bir adam.
Mas o Bobby Judge é bom rapaz.
JUDGE GEARY ARADl.
O JUIZ GEARY LIGOU.
Hayır, bugün You Be The Judge'ı seyredemem.
Não, não consegui ver You Be the Judge, hoje.
Pencere için üzgünüm Judge.
Desculpa pela janela, Juez.
"Here Come De Judge" nedir?
Aí vem ele!
Judge Benson, Washington Heights'ta yaşıyor.
O juiz Benson vive em Washington Heights.
Hepimiz Büyükbaba'nın problemlerinin farkındayız ama Bay Burns'ün yanında Judge Reinhold kalır.
Todos sabemos dos problemas do avô. Mas, comparado com Mr.Burns, é o Judge Reinhold!
Judge Kramer bu bebeğin ölmesine izin vermek istemez.
O Juiz Kramer não vai querer deixar morrer o bebé.
Flrestone, atıldın. Sen de öyle Judge.
Firestone, eliminado.
Namath, sen kalıyorsun.
E o Judge também. O Namath fica.
Nefesini boşa harcama, Judge.
Poupe o fôlego, juiz.
Judge Wakefield, onur duydum.
Juiz Wakefield, é uma honra tratar disto. Ela é menor.
Beni Judge Judy'ye şikâyet et.
Processa-me.
Boş versene abi. Sizi Judge Judy'de izlerim artık.
Depois vou ver-vos no tribunal.
Judge Crater'ı hiç duydun mu?
Conhece o Juiz Crater?
Beni Judge Judy'ye şikâyet et. Hadi gidelim.
Processa-me, ó maricas.
Yargıç McLaughlin?
Judge McLaughlin?
Oradayken... Bayan Fleming, Judge Lavinio'nın birkaç video kasetini fark etmiş.
Enquanto lá esteve, a Sra. Fleming reparou, por acaso, nalgumas fitas sobre a juíza Lavinio.
Dürüst olduğu söylenen Judge Phelan'a göre batı yakasında cinayetlere bulaşmış bir oyuncu.
Segundo o meritíssimo juiz Phelan, um tipo da zona Oeste que, ao que parece, de vez em quando, assassina alguém.
Selam Judge, Yine Porsche'ni getirmişsin?
Ouve, Judge, trouxeste de novo esse carrito.
Judge Abramovitz boşanmış... korkunç bir şekilde.
A juíza Abramovitz divorciou-se... de uma forma horrível.
Teşekkürler, Judge.
Obrigado.
Onu al, Judge.
Prendam-no.
Judge Greenhill...
Juiz Greenhill...
Uh, saol, Judge.
Bem, obrigado, juiz.
Judge Hatchett'i TiVo'da izliyorum.
Estou com a Juiz Hatchett no TiVo.
Bu gece "Night Court" da, havada aşk kokusu var. Judge Harry'nin eski okuldan sevgilisinin şehre gelmesiyle neler olacak?
Hoje, no "Tribunal da Comédia", o amor vai pairar no ar, quando a antiga paixão do juíz Harris chegar à cidade.
Judge Garr üç hafta önce ona karşı bir karar vermiş.
A juíza Garr decidiu contra ele há três semanas. Ele começou aos berros com ela no tribunal.
Geç vakte kadar oturur. Yargıç Dredd'i seyrederiz. 99. kez.
- Ficamos acordados até tarde, a ver o Judge Dredd.
Mahkeme emri için Yargıç Harrison'a gidiyorum.
Fui encabeçada a cumprir um mandato contra Judge Harrison.
Yargıç Rainer da bunun bir parçası, değil mi?
Judge Rainer faz parte disto, não faz?
Ah, bunu senin için çizdim. İki yıl önce, doğum gününde. Ama Judge Franklin kişisel kısıtlama... kararı yüzünden sana yollatmadı.
Pintei isto para si há 2 anos, aquando do seu aniversário mas o Juiz Franklin não me deixou dar-lhe por causa da ordem de restrição.
Zavallı Mike Judge.
Coitado do Mike Judge.
Mike Judge ile birlikteyiz ve Kıç Körüğü zamanı.
Estamos com o Mike Judge e está na hora do Fole do Rabo.
Hayatım boyunca Mike Judge ile çalışmak istemiştim.
Sempre quis trabalhar com o Mike Judge.
Eğer 16. yasa tasarısını dikkatlice okursanız, yeterli sayıda eyaletin tasarıyı hiç oylamadığını görürsünüz. " A.B.D Bölge Hakimi James C. Fox - 2003
"Se examinar bem a revisão constitucional 16, irá encontrar um grande número de estados que nunca a ratificou." U.S. Tribunal Distrital Judge James C. Fox, 2003
Bütün gün tek yaptığım yargıç Joe Brown'ı izleyip üzerime pislemek.
Tudo o que faço durante o dia é ver'Judge Joe Brown'e mijar-me.
- KUZEY CAROLINA - Huey.
- Judge.
- Huey! - Ne var ne yok?
- Judge, de quê?
Başkanlık eden, Judge Trinkoff.
O Juiz Trinkoff a presidir.
Seni işe bırakmamı istiyorsan kıçını kaldırsan iyi edersin.
O Judge parte dentro de 20, se você quer uma carona até o trabalho é melhor se juntar a nós.
Hakim Judge Isaac Greenhill bu.
É o Juiz Isaac Greenhill.
Mahkemenin vaktini almayın.
You run a tight ship, Judge.
Judge Judy duydu.
A juiz Judy ficou.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]