Jüri traducir portugués
3,471 traducción paralela
Jüri, senin tek başına bir cesedi... ormana sürükleyerek götürdüğüne inanır mı sence?
Achas mesmo que um júri vai acreditar que arrastaste sozinha um cadáver através da floresta?
Jüri bundan nefret eder.
Os júris odeiam isso.
Jüri bunu kabul etti...
- O juiz concordou...
Jüri üyelerini araştırmaya başlayalım öyleyse.
Vamos começar a leitura do júri.
Jüri üyeleri ifadesine inanmış mıdır?
Aceitaram o seu testemunho?
Jüri konusunda ne durumdayız?
- Como está a leitura do júri?
Beş numaralı jüri üyesini telefonla konuşurken duydum.
- Ouvi um jurado no telemóvel.
- Jüri, onu cezalandırmaya kararlıydı.
- Não, não acontece. - O júri ia condenar.
Paranın nereden geldiğini bilmediğine jüri inanır mı dersin?
Achas que um júri vai acreditar que não sabias de onde vinha o dinheiro?
Ama jüri hiç umursamamış.
O júri não quis saber.
Disneyland'e gittiğimiz günkü babamın jüri şeysi.
Uma intimação para o pai comparecer a tribunal no dia em que fomos à Disneyland.
Jüri onun ne yaptığını öğrenince buradan çıkıp yemeğe gideriz.
Quando o júri descobrir o que ela fez, sairemos daqui à hora do almoço.
Erkek Arkadaş Katili davasından onun yüzünü hatırlamayacak bir jüri bulamazlar.
Não há um jurado que não se lembre da cara dela do julgamento da "Assassina dos Namorados".
Bakın, bu jüri sizi bu küçük kıza bakarak harika bir iş çıkaran şirin bir aile olarak görecek.
Ouçam, este júri vai olhar para vocês como a adorável família que faz um excelente trabalho a cuidar desta menina.
Jüri, Hope Chance'in velayetini annesi Lucy Carlyle'a veriyor.
O júri atribui a custódia da Hope Chance à mãe, Lucy Carlyle.
Sadece mahkemede tanıklık edeceğim. Sonrasını jüri halleder.
Só vou testemunhar e deixar que o tribunal decida.
Daha doğrusu, jüri doğru olan kararı vermedi.
Está mais para : o júri não fez a coisa certa.
Tutuklandılar, büyük jüri suçlu buldu ama olay mahkemeye taşındığında savunma avukatları, DNA delilinin doğruluğunu sorguladılar.
Eles foram presos, acusados, mas no julgamento, a defesa questionou as provas de DNA.
Bu yüzden jüri salıverilmelerine izin verdi.
Então, o júri libertou-os.
- Neyiz biz, hakim ve jüri mi?
- Somos o juiz e o júri agora?
Böyle şeylerde jüri üyesi yaptıkları kişilerin çok ciddi giyindiklerini düşünmüşümdür her zaman.
Sempre achei que os juízes se vestem muito formais.
Ben jüri üyesi değilim.
Não sou juíza.
O zaman hüküm verin, sonra jüri buna ne diyecek görürüz.
Acuse-o e vamos ver o que o júri tem a dizer.
Bir gün profesör öbür gün yarışma jüri üyesi.
Professor durante o dia, juiz de concursos de beleza no resto do tempo.
Jüri masasına bak.
Procura na mesa dos juízes.
O bir jüri üyesi.
Ele é juiz.
Jüri seçimini yarım yamalak yaptım.
Deixei a selecção de jurados a meio.
Jüri?
Júri?
Sivil bir mahkemede halka açık bir yargılama istiyorum. Kameralar, jüri ve gönüllü askerlerim için genel af.
Exijo um julgamento público num tribunal civil, câmaras, júri e amnistia para os meus homens alistados.
Jüri ona bayılıyor.
O júri está apaixonado por ele.
"Jüri olarak Gruber Eczacılık'ı suçlu buluyoruz."
"Nós, o júri, declaramos a Farmacêutica Gruber culpada." Boa!
Jüri seni asla suçlu bulmaz.
Nenhum júri te condenará nunca.
Jüri beni suçlu bulmadı ama kahraman olarak da görülmedim.
O júri não me culpou, mas nem de perto fui vista como uma heroína.
Kendini bir mahkemede jüri karşısında yere çakılmış bulmadan önce.
Antes que se esborrache no meio de uma corte marcial.
Jüri görevini yapmamış.
Faltou ao serviço de júri.
O kıçını mahkeme salonuna sürükleyince jüri de benimle aynı fikirde olacak.
E na altura do julgamento, o júri vai concordar.
Bak, Bones kanıtları bulmadan önce bize kaza olduğunu söylersen jüri karşısında daha iyi bir durumda olursun.
O júri será mais benevolente se disser que foi um acidente, antes que a Bones encontre provas.
Jüri beni kupa dışına itti.
Os juízes tiraram-me o troféu.
- Birkaç gün içinde büyük bir jüri, Trinitarios çetesi hakkında RICO suçlamasına karar verecek.
- Dentro de poucos dias, um júri irá condenar os Trinitários.
7 jüri üyesi ; 3'ü Colorado'dan, 3'ü adadan ve biri tarafsız.
Sete membros do júri... três do Colorado, três da ilha e um neutro.
- Yedinci jüri kim?
Quem é o sétimo jurado?
Jüri dava hakkında düşünürken üç ayrı sefer incelenmiş.
O júri analisou-a três vezes, enquanto deliberava.
Jüri neden bir kahve sipariş fişini üç kez incelesin?
Porque necessitou o júri de ver três vezes o pedido de café?
Şimdi biraz sevgili jüri üyelerimizi tanıyalım.
Conheçamos alguns dos seus colegas jurados.
Justin Guthrie'nin diğer jüri üyeleri ile bu suçu işlediğini mi düşünüyorsun?
Portanto, diz que o Justin Guthrie cometeu este roubo com outro membro do júri?
Jüri üyeleri birlikte zaman geçirmeye başladılar.
Os jurados passam muito tempo juntos.
Pekala, on jüri üyesi, iki tane de yedek üye.
Muito bem, dez jurados, dois alternados.
Sağ olarak ulaşamadığımız tek jüri üyesi Alex Wilson. Mühendis olan.
O único jurado que não conseguimos encontrar foi o Alex Wilson, o engenheiro.
Jüri benim yanımdaydı.
Eu tinha o motivo, tinha a prova. Eu tinha o júri.
Jüri kapri pantolon giyen bir avukata inanmaz.
Nenhum júri confia num advogado assim.
Adam jüri görevini yapmamış.
Faltou ao dever de júri.