English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ K ] / Kahve var mı

Kahve var mı traducir portugués

254 traducción paralela
Yeterince sıcak kahve var mı Doc?
Tens café a aquecer, Doc?
Gemide hiç kahve var mıdır acaba?
Achas que têm café a bordo?
Buraya girmeye hakkınız yok. - Kahve var mı?
- Não tem o direito de estar aqui.
Ben de kahve var mı dedim?
- E eu disse, tem café? Waco?
Kahve var mı?
Há café?
Kahve var mı?
Há café por aqui?
Kahve var mı?
Ainda está a serfeito.
Kahve var mı?
Café.
Biraz daha kahve var mı?
Tens mais café?
Kahve var mı?
Não aquela que ela iria matar?
Kahve var mı?
Obrigado.
- Kahve var mı?
Não, vinho não.
Hazır kahve var mı?
Tem instantâneo?
Kahve var mı?
Tem café?
- Sıcak kahve var mı?
- Tem café quente?
Yani, kahve var mıymış.
Quero dizer, café.
Burada kahve var mıdır?
Achas que há algum café neste sitio?
Bir kadın var, kahve istiyor! Tatlım beni meşgul etme iğne yapıyorum.
Não me faça perder tempo, estou a dar uma injeção.
Bir kahve için 10 sentiniz var mı?
Tens uma moeda para um café?
Bir başka kahve pastası için zamanım var mı?
Tenho tempo para outra fatia de bolo?
Kahve isteyen var mı?
- Querem uma chávena de café?
Kahve rengi olarak var mı?
Tem em castanho?
Ama çok gecikme. Burada kahve ya da biraz viski içme şansım var mı?
Há por aqui um café ou um uísque que se bebam?
Kahve isteyen var mı?
Alguém quer café?
- Kahve yapmasına ihtiyacım var. Anna.
- Preciso que prepare café, Anna.
Mısır unu, kahve Pastırma, peynir, viski, tuz,... Eksik bir şey şeker, domuz yağı, ekmek, halat, barut, sigorta var.
Feijão, café, carne seca... toucinho, queijo, uísque, pão... pavio, corda, pólvora.
Bu ışık da ne böyle, kahve ve kek servisi de var mı?
Esse semáforo demora muito. O que é isto, uma fila para o café?
Kahve isteyen var mı?
Alguém mais quer café?
- Kahve isteyen var mı?
- Vamos precisar de mais cadeiras.
Kahve var mı?
Alguém tem aí café?
Kahve içecek vaktin var mı?
Hey, tens tempo para um café?
Kek veya kahve isteyen var mı? Dinleyin. Üzgün olduğumu söyledim.
Porque usaste tanto o cartão que, quando eu tentei usá-lo, ele não aguentou.
Dinleyin, kahve isteyen var mı?
Ouçam, alguém quer café?
Bizim bir oyuncağa değil, kahve makinesine ihtiyacımız var.
Aonde vais? Pegaste na garrafa térmica? Todo esse rebuliço por nada!
Dinle, sende hiç kafein hapı ya da kahve coca falan var mı?
Olha, tens alguns... comprimidos de cafeína ou café? Se calhar coca?
- Hiç kahven var mı? - Kahve mi?
- Tem café?
Kahve isteyen var mı?
Querem algum café?
- Kahve isteyen var mı?
- Alguém quer café?
Burada çalışan polisler var mı? Yoksa hepiniz bütün gün oturup kahve mi içiyorsunuz?
Tem algum policial por aqui que trabalhe ou vocês só ficam sentados bebendo café?
Daha kahve isteyen var mı?
Mais alguém quer café?
Biraz daha kahve isteyen var mı?
Alguém deseja mais café?
Başka kahve isteyen var mı?
Alguém quer mais café?
- Kahve isteyen var mı? - Evet, buraya.
Alguém quer café?
- Kahve isteyen var mı?
- Mais alguém quer café?
- Kahve isteyen var mı? - Evet.
Querem ir beber um café?
"Bayım" diye hitap ettiğimiz kahve makineleri var.
Há máquinas de café a quem tratamos por "mister".
Bunda kahve. Bunda da domuz yağı var sanırım efendim.
Essa é de café e essa parece ser de gordura de porco, senhor.
- Kahve isteyen var mı?
- Alguém quer mais café?
- Kahve almamın sakıncası var mı?
Posso tomar uma chávena de café? Serve-te.
Kahve isteyen var mı?
- Alguém quer café?
Gazetenizi almanız ve kahve içmeniz için hala vaktiniz var bayım.
Pode comprar o jornal e até tomar um café.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]