English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ K ] / Kapıcı

Kapıcı traducir portugués

6,071 traducción paralela
Logan'ın kaldığı Ross'un evinin kapıcısı, Logan'ın dün gece eve...
Olá. Bem, o porteiro do Ross, onde o Logan estava, disse que ele voltou ao edifício ontem à 1h30.
Kapıcının dediğine göre, bir kaç saniyeliğine dışarı çıkmış...
O porteiro disse que ele entrou um segundo
Kapıcı içinde ne olduğunu söyleyebildi mi?
O porteiro sabe o que tinha dentro?
Gelen büyük ihtimal kapıcıdır, daha fazla hediye getirmiştir.
Provavelmente deve ser porteiro com mais presentes.
Bu kapıdan çıktığınız anda.
Assim que sair por aquela porta.
Çıkarken kapıyı kapat.
Feche a porta.
Kapıyı ne zaman açsam, bir çıt sesi dahi çıksa dışarı fırlayıp karşıya geçer ve arabaları kovalardı. Onu geri getirirdim ama yine fırlayıverirdi.
Sempre que abria a porta, mesmo só uma fresta, ele saltava, atravessava a rua, perseguia carros, trazia-o de volta mas ele fazia tudo novamente.
Çıkar şunları, kapının oraya bırak.
Tira essas roupas e deixa-as na porta.
Ben biraz temiz hava almak için dışarı çıktım ama kapıyı kapatmayı unutmuşum ve köpeğimiz tarçın sokağa çıkmış. - Olamaz.
Fui apanhar um pouco de ar, mas esqueci-me de fechar a porta e a nossa cadela, Cinnamon, fugiu.
Kale kapatmış kapılarını, krallık da düşmüş. Bazıları der ki, kalede parlayıp bir zamanların güçlü kralının gölgesini ortaya çıkaran tek ışık çocuğu için ayırdığı odadan gelirmiş.
Dizem que a única luz que brilha no castelo ilumina a sombra do poderoso rei, no quarto destinado para a sua filha.
Eğer konu Guerrera'larsa 1925'de Joe'dan daha sağlam bir kapışma çıkaran kimse olmadı.
Joe, Klaus. Se queres falar dos Guerreras, ninguém lutou mais em 1925 do que o Joe.
Konuşursan şu kapıdan sağ çıkarsın.
Fala, ou sai porta fora.
Ama senin için çalışan şu adamlar kapıdan çıktığım an beni vururlar.
Mas os tipos que trabalham para ti vão disparar sobre mim assim que sair.
Hükümet bize beyazlar içinde bakire gelinler gibi kızlar gösteriyor bizim çıkış kapımız olarak sunuyorlar ve çocuklarımız saklıyorlar.
O Governo... mostra-nos estas jovens em vestidos brancos como noivas virgens, enquanto entram pelas portas das traseiras... E roubam as nossas crianças.
Bu da nerede olacağını, tam olarak hangi kapıdan çıkacağını bilmem gerekiyor demek.
Isso significa que preciso de saber onde é que ele irá estar, a porta exacta por onde ele irá sair.
Çıkarken kapıyı kapatın.
Fechem a porta quando saírem.
Birinin cesedi ön kapıdan çıkarttığına inanmak zor.
É difícil acreditar que alguém arrastaria um corpo pela porta da frente.
Dışarı çıkın beyefendi, ya da kapıyı kıracağım.
Venha aqui senhor, ou vou derrubar esta porta.
Bir hristiyan kapısının tamamen açılmasına karşı çıktı. Benimle dalga mı geçiyorsun?
Estás a brincar comigo?
Bu kapının arkasından devasa bir piton yılanı ve kargocu çocuğun arta kalan parçaları çıkabilir diye geldim.
Acho que deve haver algo estranho por detrás dessa porta tipo uma cobra de 15 metros ou o que resta do carteiro.
Demek izlerini kaybettin? Servis kapısından çıktım.
Perdeu-os?
Joni'nin Tavernası, arka kapı. Sende, bu kapıdan giren ve çıkan herkesin görüntüsü mü var? Bir saniye...
É a porta das traseiras da Taverna do Joni.
Tamam ama neden arka kapıdan çıktın öyleyse? Ve kadın neredeydi?
Mas saiu pela porta lateral, e onde estava ela?
- O ön kapıdan çıktı.
- Ela saiu pela frente.
Ve her zaman da aynı kapıya çıkıyoruz.
E chegamos sempre ao mesmo.
Kapıdan çıkıp havaalanına gitmek ya da güvenlikten geçerken ailenin orada durmuş ağlıyor olması sonra da o son adımı atman gerekiyor.
Tipo, atravessar as portas até o aeroporto, ou passar o controlo de segurança, toda a tua família ali a chorar, e agora tens de dar... tens de dar esse passo.
- Kapılarda patlayıcı var.
Estamos a tentar perfurar a parede das traseiras.
Arka kapıdan çıktı.
Pela porta das traseiras.
Kapıların dışına mı çıktık?
- Estamos fora do portão?
Saldırgan tavandaki çıkış kapısından gelmiş olmalı.
O atirador tem de entrar pelo painel de acesso no tecto.
Öyle bir telaşa kapıldım ki maskemi çıkarmaya çalışıyorum. Ama iğne hâlâ elimde ve yüzüme batırıyorum.
Já estava tão atordoado que ia tirar a máscara, mas ainda estava com a seringa na mão e espetei-a mesmo na cara.
Ama sanırım bir çıkış kapısı buldum.
Mas acho que encontrei uma solução.
Büyük ihtimal kapı aralığından ya da havalandırma kanalından girip ve çıktı.
Provavelmente entrou e saiu por uma porta aberta na conduta de ar.
Ne yani, acil bir evrak işi oldu da koruman gereken birinin kapıdan çıkmasına izin mi verdin?
Tiveste uma emergência com um caso, e deixaste o teu protegido ir embora?
May'in üssü terk ederken bir kaydı birkaç dakika sonra ön kapıdan çıkıp gidişi... sadece o.
Isto. A May saiu poucos minutos depois pela porta da frente. Só ela.
Var olan çıkışlar sadece patlamaya dayanıklı kapı ve hangar kapısı.
A porta de impacto e do hangar são as únicas saídas.
10 saniyen var, sonra kapıdan çıkar giderim.
Daqui a dez segundos saio por aquela porta.
Trip ve ben tepeyi aşacak, gürültü çıkarıcıyı üçtekerliyi yakalamak için kullanacak belki daha iyi mühimmatlı bir şeyler kapıp ve siz ikiniz için de bir pencere açacağız.
Eu e o Trip subimos, roubamos um triciclo, ou algo com mais potência, e abrimos uma janela para vocês.
Kapıyı açtı, çıkmak üzereydi, sonra da... Sonra da sesler duydum. Yere devrilene kadar ne olduğunu anlamamıştım.
Ele abriu a porta, ia a sair, depois ouvi uns sons e não sabia o que eram até ele entrar e cair no chão.
Nick'in düğünde olduğunu söyledim ve düğünün yerini tarif ettim. Sonra kapıdan çıkıp vuruldu.
Disse que o Nick estava no casamento, disse-lhe onde era, e foi quando ele saiu e levou os tiros.
Gidelim. Haberin olsun, yanıldığını kabul etmekle aynı kapıya çıkar.
Só para que saibas, isto é a mesma coisa do que admitires que estavas errado.
Onun da 18 yaşına basıp kapıdan çıkması ve hıyarın biriyle evlenmesi an meselesi.
E, sabes, é apenas uma questão de tempo até que ela faça 18 anos, e sai pela porta fora e... se case com um idiota qualquer.
Çıkış planı senin ön kapıdan yürüyüp gitmen üzerine kurulu.
O plano de fuga baseia-se em saíres pela porta principal.
C Kapısı, 2200 saat.
- Portão C, 2200 horas.
- Sakın dışarı çıkma, kimseye kapıyı açma.
Não ir lá para fora e não abrir a porta.
Kapıdan çıkıp gitmesine izin verirsek, Decima kazanır.
Se o deixarmos sair, a Decima vence.
Kapıdan çıkıp gitmesine izin verirsek, Decima kazanır.
Se o deixarmos ir, a Decima vence.
O kapıdan çıkarsan ne olacağını söylüyorum.
Ouça o que vai acontecer se sair por aquela porta.
Pek çok yere çıkan pek çok kapılar vardır...
Ha muitas portas para muitos lugares...
Sonuncu da kapıdan çıktı.
Último a sair.
Bu işletmenin geleceğinde yer almak istemeyenler kapıdan çıkıp gitsin.
Quem não quiser fazer parte do futuro desta companhia... pode sair por aquela porta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]