English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ K ] / Kazandık mı

Kazandık mı traducir portugués

653 traducción paralela
Çok kazandık mı?
Nós ganhamos muito?
Wally, kazandık mı?
Wally, acertámos neles?
- Sanırım bahsi biz kazandık, Jock.
- Acredito que ganhamos a aposta, Jock.
Kaybettiğiniz için üzgünüm Madam Lawrence, ama kazandığım için de mutluyum, o yüzden kızmayın.
Lamento que tenha perdido, Madame Lawrence, mas estou feliz por ter ganho. Espero que compreenda.
Mutluluğa ve dolayısıyla yanıklara bağışıklık kazandım.
Sou imune à felicidade. Portanto, a queimaduras.
Sevgilimle çıkıyorum Yanlış gidemez, çünkü kazandım
Vou sair com a minha querida Não me engano, tenho a certeza
Bugün ne kazandık büyükbaba? Yakaladıklarımıza verdikleri tüm para 7,750 lira.
Só nos pagaram 7.750 liras pelo que apanhámos.
Bursu kazandınız ve bir gecede kendinizi rahipliğe layık mı gördünüz?
Portanto, ganhou a bolsa de estudo, e, de um dia para o outro, descobriu que afinal merecia ir para padre?
Sanırım ben bağışıklık kazandım...
Acho que estou imune, pois bateu...
1921'de Bayanlar Açık Engelli turnuvasını kazandığımı bilmelisin.
Saiba que venci o Open Handicap Feminino em 1921,
Eğer bizim yasalarımız altında yaşamanızı istersek bu yasaların, size saygınlık ve itibar kazandıracağını ve sizin gerçek mirasınız olarak geleceğe aktarılacağını düşünüyor.
Ele acha que se lhe pedirmos que vivam sob as nossas leis que essas leis vos iriam dar o respeito e a dignidade que é vossa por direito.
Zorluklarla kazandığım bilgimi ve onca ihtimam ve samimiyetimi... kalpsiz bir sokak kızına harcadığım için aptallığıma lanet olsun!
Maldita a minha tolice de ter desperdiçado o meu conhecimento... e o tesouro da minha estima e intimidade com uma canalha sem coraçäo!
Sonuç olarak, bu şekilde bağışıklık kazandım.
Como resultado, obtive imunidade.
Bulaşık yıkayacağım toz alacağım, kazandığım parayı hak etmeliyim.
Lavar a louça, encerar a mobília, mais isto, mais aquilo. Bem mereço o ordenado.
Ve sizlerin de kızgınlığını kazandım.
E inculquei-vos ressentimento.
Umutsuz bir zorluk, bir tükenmişlik vardı, sonra güçlerin gücüyle bizim adanışımız ve dehamız sonucu yüce bir sağgörü kazandık, her ihtiyacımız anında gerçekleşti.
Houve privações, trabalho árduo e depois uma providência divina agraciou o nosso génio e dedicação com o poder dos poderes e todas as necessidades materiais se realizaram.
- Bağışıklık kazandığım için...
- Como adquiri imunidade... - Sulu!
- Ben kazandım, artık çıkabilirsin.
- Ganhei, já podes sair. - Erika!
Bir oyun oynadık ve ben kazandım.
Jogámos e eu ganhei.
- Niye? - Yazı tura attık ve ben kazandım.
- Tiramos à sorte e eu ganhei.
Pek çok defa zehirlendim. Artık bağışıklık kazandım.
Fui envenenado tantas vezes que desenvolvi imunidade.
- Alışılmışın dışında işler yaparak çok çatışma kazandım ve çok balık yakaladım, Teğmen.
Ganhei muitas batalhas e apanhei muito peixe fazendo o menos convencional.
Bunları kolay mı kazandık?
Isso não foi fácil de conseguir.
Pekala, çöp varmış, çok açık ki, üç yediliyle ben kazandım.
Bem, só tem lixo, obviamente Ganho com três setes.
Zorla kazandığımız parayla eşya aldık...
Compramos as coisas com o nosso dinheiro ganho arduamente...
Oysa bunun yaşamımda yararlı kılabildiğim, deneyim kazandığım bir olgunluk dönemi olması gerekir!
É suposto eu estar no meu apogeu, a brilhar cheio de experiência útil.
Benim haftalık kazancım senin bir ayda kazandığından çok.
Ganho mais numa semana do que tu num mês!
Bana önceden bulaşmıştı, Ben bağışıklık kazandım.
Já tive a doença. Estou imune.
Biletleri kazandığım için kıskanıyorsunuz.
Vocês estão invejosos porque eu tenho bilhetes.
Kanalımız UBS'nin, kazandığımız 110 milyon dolarla birlikte zarara geçen bir şirket olmaktan çıkıp kâra geçtiğini belirtmek isterim.
A UBS estava a atingir um fluxo de caixa de nivelamento, depois de estar com um prejuízo de 110 milhões de dólares.
Kazandığımıza çok sevindiğini, artık Florida'da işinin kolay olduğunu söyledi.
Disse que ficou feliz por estarmos a ganhar, porque isso vai facilitar aquele negócio da Florida.
Biricik topraklarımızı geri kazandık.
Defendemos a nossa querida terra natal.
Oynuyorum. Şansımla kazandıklarımı da kıyafetlere yatırıyorum.
Meu pai, eu jogo, e como tenho sorte, gasto em roupa tudo o que ganho.
Bir deste madalya kazandık doğum yaptırdığımız için değil, sadece öldürdüğümüz Lahanacılar için.
Ganhámos um monte de medalhas mas não pelo bebé, só por matar boches.
Nişancılık ödülünü kazandığımı biliyor musun?
Tens consciência que uma vez ganhei o campeonato de tiro ao alvo.
Yale'deki asıl eğitimden sonra, Damien Thorn, Oxford'a Rodos Bilgini olarak geldi ve kaptanlık yaptığı Oxford takımıyla poloda Westchester Kupası'nı kazandı.
Após graduar-se em Yale, Damien Thorn veio a Oxford como bolsista, onde foi capitão de polo e vencedor da Copa de Wetchester.
Bakalım buna biraz açıklık kazandırabilecek miyim?
Vejamos se consigo elucidá-lo.
Dostlarım, sevgili askerler, sonunda biz kazandık.
Meus colegas fugitivos, nós conseguimos!
- Ne kadar mı kazandık? Berbat.
- Como nos saímos?
- Sanırım bir dost kazandık.
Acho que fizemos uma amiga.
Sanırım bu sefer biz kazandık.
Acredito que desta vez o conseguimos.
- Baba, kazandık mı?
- Papá, ganhaste?
Oyunu kazandık, arkadaşlarım.
O jogo está ganho, meus amigos.
Kaleye atladım, ele geçirdim, maçı kazandık.
Corri até à "casa", ganhámos o jogo.
Annem gitmeden onu durduramadığımız için kızgın ama bir zafer kazandı. Sokak ışıklarının yerini değiştirdiler eminim buna sevinmiştir.
Conseguiu que mudassem o candeeiro, por isso, de certeza que está satisfeito.
Ateşin de yardımıyla savaşı kazandık.
E com a ajuda do fogo, ganhamos. Ganhamos, Rei.
Leonard'ın size saygınlık mı kazandıracağını düşündünüz?
Pensou que Andy Leonard lhe daria respeitabilidade?
Ve böylece, çok kıymetli hizmetkarlarımın yardımıyla... Türkleri mağlup ettim ve zafer kazandım.
E assim, com a ajuda dos meus inestimáveis servidores, venci os turcos e salvei a cidade.
Sevgili Harrowlularla ta 96'da oynadığımız oyunu hatırlıyorum da savunma hatlarına hiç hücum yapamadığımızı söylemişlerdi ama, daldık, vurduk, dokunduk oyunu da bir güzel, 15-4 kazandık.
Lembro-me de quando jogamos os Velhos Harrowians em'96, eles disseram que nunca conseguiríamos ultrapassar a defesa deles, mas nós mergulhámos e abanámo-nos e juntámo-nos e ganhámos o jogo por 15-4.
Şey, bir kaç kalp kırdım ama bazılarının iyi dostluğunu kazandım.
Parti alguns corações, mas fiz boas amigas.
Sekiz yıllık eğitim ve stajınızın ardından kazandınız. Artık meslektaşımızsınız.
Após o teu estágio de quatro anos, és agora um colega juiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]