English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ K ] / Kocanız

Kocanız traducir portugués

4,228 traducción paralela
Kocanız balayını bir genelevde geçirirken.
Quando o teu marido passa a lua de mel num bordel.
Kocanız cinayete kurban gitmiş olabilir.
PS : Pode ter sido assassinato ".
Kocanızın hiç İngiliz müşterisi var mı?
O seu marido faz negócios com algum inglês?
Polisler ifadenizi aldığı zaman, kocanızın kendisini takip eden insanlar olduğunu düşündüğünü, söylemişsiniz.
Quando a Polícia a interrogou, disse que o Wallace achava que estava a ser seguido. Sim.
Polis raporunda, soyguncunun, kocanızın telefonunu da çaldığı yazıyor sanıyordum.
Li no relatório da Polícia que o assaltante também roubou o telemóvel do seu marido.
Bize, kocanızla tanıştığınız tarihi tam olarak, söylemenizi umuyorduk.
Esperávamos que pudesse confirmar exactamente quando conheceu o seu marido.
Kocanızın lateks alerjisi olduğunu biliyordunuz herhalde Bayan Wade?
Suponho que sabe que o seu marido era alérgico a látex, Sra. Wade?
Kocanızın alyansını getirdim.
Eu tenho o anel de casamento do seu marido.
- Kocanızı aramamı istemediğinize emin misiniz?
Não posso mesmo ligar ao seu marido? Eu estou bem.
- Eski kocanızı bu halde bulduk.
Encontramos o seu ex-marido assim.
Kocanız hiç yasa dışı kumar veya uyuşturucuya bulaşmış mıydı?
O seu marido não estava envolvido com apostas ilegais? Drogas?
- Kocanız hala dışarıda bir yerlerde.
- O seu marido continua vivo.
Peki Bay Green kocanızı neden öldürmek istesin?
E o por que é que o Sr. Green tinha motivos para matar o seu marido?
Ama sonra ulusal bir kanala çıktınız, ve dünyaya kocanızın, pantolonunu başkasına indirdiğini söylediniz.
Mas depois disseste ao mundo, em rede nacional, que o teu marido fez sexo com outra mulher.
Kocanızın yattığı orospunun ismini söyleyebilirdiniz, ama söylemediniz. Neden?
Podias ter revelado o nome da amante, mas não revelaste, porquê?
Kocanız çarşaflar arasında yatıp duruyor mu?
O seu marido dorme entre os lençóis?
- Kocanızı son kez dün mü gördünüz?
A ultima vez que viu o seu marido, foi ontem? Da.
- Ne? - Kocanızın tüfeği var mıydı?
- O seu marido tem alguma espingarda?
Kocanız son zamanlarda bir şey üzerinde çalışıyor muydu?
Recentemente, o seu marido trabalhava em algo?
Neden İç Güvenlik kocanız ile ilgileniyor olabilir?
Por que é que a Segurança Interna se interessaria pelo seu marido?
Bayan Tanner şahitler kocanızın Mercer'e tam 08.00'de park ettiğini söylüyorlar.
- Sra. Tanner, uma testemunha viu o seu marido estacionar na Mercer pouco antes das 8h.
Bu mektubu kocanız bırakmış.
Esta é a carta que o seu marido deixou.
Kocanız çok işimize yarardı.
O seu marido faz-nos falta.
Neden bize kocanızın ne zamandan beri kayıp olduğunu söylemiyorsunuz?
Diga-nos há quanto tempo o seu marido desapareceu.
Kocanızın aslında, gerçekten kocanız olmadığını ne zaman fark ettiniz?
Quando percebeu que o seu marido não era ele mesmo?
- Bunu kocanız mı yazdı?
Foi o seu marido que escreveu isso? Sim.
Hata derken, kocanızın hatası değildi demek istedim çünkü ayılar doğal olarak aç olurlar.
Sinceramente, eu... Quando disse culpa, quis dizer que não foi culpa do seu marido, porque os ursos são naturalmente famintos.
Ben sadece müvekkilimle merhum kocanız arasında eskiye dayanan bir anlaşma olduğunu belirtmeye çalışıyorum.
Quero apenas frisar que existia uma obrigação prévia entre o seu falecido marido e o meu cliente.
Bunu kocanız yapmadı.
Ele não fez isto.
İlk olarak, siz ve kocanız için randevulu bir muayene...
Primeiro, uma consulta marcada para si e o marido.
Söyler misiniz kocanız öldürüldüğü zaman neredeydiniz? - Peki.
Diga-me... onde é que estava quando o seu marido foi assassinado?
Kocanız kendisine çok güveniyor olmalı.
Entendo. O seu marido deve ser um sujeito mesmo seguro.
Yoksa kocanızı da mı bekleyelim?
Está à espera do seu marido?
Kocanızın katilini teşhis etmemiz için bize yardımcı oluyor.
- Ela está bem. Está a ajudar-nos a identificar o assassino do seu marido.
Kocanız size yardım edemedi mi?
O seu marido não conseguiu arranjar-lhe ajuda?
Özlellikle kocanız kral bu hikayeye inanırsa.
Especialmente se o teu marido, o Rei, acreditar na história.
İyi haber, kocanızın bu sorunu aşabileceği Bayan Scully.
A boa notícia é que o seu marido vai conseguir superar, Sra. Scully.
Yani kocanız için mi Cassandra'nın yalanlarına ödediniz?
Então, pagou à Cassandra para mentir ao seu marido?
Bayan Cowley, kocanız nerede?
Sr.ª Cowley, onde está o seu marido?
Kocanız Cassandra ie ilgili gerçeği çözdüyse... Yardımımıza ihtiyacı vardır.
Se o seu marido descobriu a verdade sobre a Cassandra... ele precisa da nossa ajuda.
Kocanızı geri getirdiğimde, o mutlu olacak evliliğinize yeni bir hava katacak tabii yatak odanıza da.
Quando devolver o seu marido, ele estará feliz, trazendo um novo sentido de aventura ao vosso casamento... e para o quarto.
Bu evin sahibisiniz, kocanız Yoon Suk-tae evin diğer sakinleri Yoon Ki-tae, Lee Jin-sung.
A proprietária desta casa. O teu marido é YOON Suk-tae. Os teus companheiros de casa são YOON Ki-tae, LEE Jin-sung.
Kocanızın öldürülmesiyle ilgili her hangi biriyle.. .. bağlantıya geçtiniz mi?
Manteve contacto com alguém sobre a possibilidade de matar o seu marido?
Şirketteki yolunuzu açan kişi Arthur Campbell'dı dolayısıyla kocanız olmasa bugün burada nasıl oturuyor olabileceğinizi siz söyleyin.
O seu caminho na Agência foi aquele que o Arthur abriu para si. Porque é que acha que estaria aqui se não fosse pelo seu marido?
Polisler soygunla bir alakası yok demişlerdi. - Şunlar kocanızın eşyaları mı?
São algumas das coisas do seu marido?
- Ve kocanızın onu tanımadığına emin misiniz?
- De certeza que ele não o conhecia?
Kocanız da çok nazik.
O vosso marido também é bondoso.
Kocanız?
O vosso marido.
Kocanızın sağlık durumu hakkında konuşmak istiyorum.
Quero-lhe falar sobre a condição do seu marido.
Bu biraz daha heyecan verici bulacaksınız kocanın gerginlik daha, sanırım.
Vais achar isto muito mais excitante do que o teu marido, acho eu.
- Sen ve kocan nasılsınız? - İyiyiz.
- Como estão tu e o teu marido?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]