Kristy traducir portugués
188 traducción paralela
Sana söylemediler, değil mi, Kristy?
Eles não te disseram, pois não, Kirsty?
Ve Kristy McNichol, televizyona geri dön. Seni özlüyoruz.
E Kristy McNichol, volta para a televisão, sentimos a tua falta.
Afganistan'da mı doğdun?
Sacrificaram tudo para a Kristy treinar com o melhor.
Şimdi Amerika'da mı yaşıyorsun?
A Kristy tinha-a. Quando foi a última vez que a viu?
İtiraf mı? İtiraf etmedim.
- Quando viu a Kristy pela última vez?
Ondan korkuyor muydu?
A Kristy era a nossa única hóspede.
Onu, hükümet bakanlarından birinin oğluna vereceğine söz verdi.
- Ela adora a Kristy. A Hannah pode mostrar-me o quarto da Kristy enquanto vocês acabam?
Onu Nefise'nin babasının gönderdiğini biliyordum.
Ando à procura do namorado da Kristy.
Parkta bulduğumuz kızın sevgilisini biraz okşamışsın. O konuda söyleyecek bir şeyim yok.
Às vezes, a Kristy falava com ele ao telefone...
Siz iş üstündeyken kimseyi biraz okşamadınız mı?
A Kristy alguma vez disse onde é que o Popi morava?
Bildiğim kadarıyla, polislerin özel dedektiflik yapması yasaktı.
Por este ursinho. A Kristy adora ursinhos.
Laboratuar, iki DNA'nın da karakteristik özelliklerinin aynı olduğunu söyledi.
A Kristy adorava ginástica. Comigo, ela nunca se encontrou com ninguém.
Ağabeyi geldi. Celil.
Encontrámos um monte de diuréticos e laxantes no quarto da Kristy.
- Biraz ister misiniz, bayım? - Hayır, hemen çıkacağız.
Esta é a Kristy?
Onun boğazını kestikten sonra.
Porque não nos falaste no namorado da Kristy? Que namorado?
Ona öyle öğretilmiş.
Mas parece que só se dá à Kristy.
"Onu öldürdüğüm için gurur duyuyorum. Ölmeyi hak etti."
E o porteiro confirma que esteve com a Kristy na noite do crime.
Doktor Skoda, sanığın standartlarımıza göre, yaptığının yanlış olduğunu...
É nojento, mas não é ilegal. Porque mentiu a Kristy em relação à sua idade?
İtiraz ediyorum. İlgisi yok. Sanığın düşünme tarzını açıklıyorum.
Reparou que a Kristy já andava no circuito há mais tempo do que dizia.
Ama Ürdün ve Mısır gibi ülkeler yasalar önünde namus cinayetinin, diğer cinayetler gibi cezalandırılması için uğraşıyor.
Porque mentiu a Kristy em relação à sua idade? Ela não mentiu. Só não falava sobre isso.
Bu ülkelerin kadınları, ailelerinden koruyabilmesinin tek yolunun onları hapse atmak olduğu doğru değil mi?
O treinador mantinha as raparigas com rédea curta. E o pulso da Kristy bem apertado.
Ailemin namusunu temizlemeliydim. Bu utançla yaşayamazdık.
O treinador não confiava na Kristy, por isso pediu-me para a vigiar.
Düşünmek için vaktin oldu.
Espiavas a Kristy?
Kardeşinin cesedini parka attığında neden onu yarı çıplak bıraktın?
Quando lhe contaste? - No dia em que a Kristy morreu.
Kardeşini öldüren herkesin doğru şeyi yaptığına inanmasına mı? Evet. Bu da onu akli dengesizlikten suçlu yapar.
- Que pode não dizer, visto que a Lori disse que não correu com a Kristy na noite em que morreu.
Onu tutukladığımızda birinci sınıfta oturuyordu.
Junto à janela, onde o corpo da Kristy foi encontrado.
Ama Nefise namusunu kaybetmedi.
A noite em que a Kristy foi morta.
Kocam ona hâlâ bakire olup olmadığını sordu.
O treinador vai afastar-me se não tiver o peso ideal. Só mais algumas perguntas. Disseste que o Kyle Hubert deu uma pulseira à Kristy.
Kocanız ne yaptı? Ona vurdu.
Lori, como soubeste da pulseira se não viste a Kristy na noite em que ela morreu?
Kocam mutfaktan bir bıçak aldı.
Ninguém se preocupava comigo. A Kristy é que recebia a atenção.
Erkekliğini ispatlaması için.
Prometeu-me o lugar dela se eu lhe contasse tudo. A Kristy estava à minha espera.
Salih Emir bugüne kadar duruşmanın tek bir saniyesini bile kaçırmamıştı.
- A Lori confessou ter matado a Kristy. - A Lori é uma imbecil.
Kulağa sanki Kristy McNichol bir şey içiyormuş gibi geldiğinden söylemedim.
Eu não quis falar porque mais parecia mais algo que a Kristy McNichol beberia.
Kristy McNichol tişörtü giyiyordun.
Tu tinhas vestida uma T - Shirt da Kristy McNichol, alças de couro e um pageboy.
- Kristy!
- Kristy?
Üstünde kan var.
Kristy Meyerson.
Kızın ailesi burada.
- Encontraram a Kristy? - Há algum sítio onde possamos falar?
Tarzi'yi yakaladığımıza inanmadan önce, onunla konuşmaya gitmeyi planlamıştık.
Aposto que a Kristy se lesionou nos treinos.
Nefise'nin buna sırtını dönmesi, babasının yüzüne tükürmesiyle aynıydı.
Querida, queres mostrar o quarto da Kristy à Olivia?
Peki ya Nefise'nin saldırıya uğradığı gece? Ona evlenme teklif ettim.
A Kristy falava da sua vida social?
Ben daha onu durduramadan gitti.
A Kristy é muito boa.
Bu Piskopos Tutuola değil mi?
Lembras-te da Kristy falar de alguém chamado Popi? Lembras-te?
Bir diplomat, kayıp kızını arıyordu.
Segundo a Hannah, a Kristy encontrava-se com ele após a corrida.
Son laboratuar raporu.
Sabemos que a Kristy usava estas corridas para o ver.
Bir sorun mu var, efendim?
Comprei-a para a Kristy.
Kendini kurtarmak için.
Talvez alguém o tenha visto com a Kristy naquela noite.
Ağır travma belirtileri gösteriyor.
A Kristy não era uma criança.
Müvekkilimin, kardeşinin yaptıklarının ailesinin hayatını tehdit ettiğine inandığı doğru değil mi?
Temos o resultado das impressões na pulseira. Umas são da Kristy.
Evet.
A Kristy era virgem.
Aile hor görülürdü ve namusları temizlenene kadar hiçbir şeyde başarı şansları olmazdı.
O que mais vos disse a Kristy?
Jürinin Celil'in numarasını yutmasından korkuyorum.
O Korska diz que apanhou a Kristy no apartamento do Hubert e que a deixou a correr às 20h15.