Kızdım traducir portugués
2,880 traducción paralela
Ben de çömez bir ponpon kızdım.
E eu uma caloura da claque.
Babamı bıraktığı için kızdım.
Eu estava zangado porque deixou o meu pai.
Sanırım biraz fazla kızdım ve bazı yanılsamalara kapılıp olaydan yanlış sonuçlar çıkardım.
Ocorreu-me que posso ter-me enervado demais e ter chegado a conclusões que talvez não fossem reais.
Evet. Ne var biliyor musun? Şimdi ona çok kızdım.
Sim, e estou com muita raiva daquele tipo agora.
Daha küçük bir kızdım o zamanlar.
Quando era ainda uma miudinha.
Ben iyi bir kızdım.
Certo, eu era a boazinha.
Söylemediğin için kızdım.
Estou zangada por não me teres contado.
Kızdım tabii amına koyayım. Öyle bir söylüyorsun ki sanki onunla beraber olmak istiyorum.
- Grande merda, é claro, porque está a insinuar que quero... estar com ele ou algo assim.
Ben de herkesin bıktığı gergin küçük kızdım.
E eu fui sempre a rapariga que todos evitavam.
Evet, doğru, bu kadar geç kaldığın için kızdım sana.
Sim, é verdade. Fiquei chateada por estares atrasado.
Bir şeyler saklıyor ve çok kızdım.
Esconde algo e estou furioso. O quê?
- Aman. Eşiniz çok kızdı mı?
A sua mulher está muito triste?
Seks videosu için kızdın mı?
Estás zangada por causa da filmagem?
Sanırım, kendime, ona kızdığımdan daha çok kızıyorum.
Acho que estou mais chateada comigo própria do que com ele.
Kızdın mı?
Estás zangado?
Martin niye kızdı anlamadım.
Não sei porque está tão fulo.
Seni kızdıracak ne yaptım bilmiyorum.
- Não sei o que fiz para ofendê-lo.
- Laflarına dikkat et Küçük Şeytan. - Seni kızdırdım demek.
- Cuidado, diabinho.
Çıplak bir kızla odada yalnızdım ama...
Estava sozinho num quarto com uma miúda nua, mas...
Seni kızdırdı mı?
Então estava no seu território.
- Bana kızdın mı?
- Estás irritado comigo?
Violet'a kızdın mı? - Hayır.
- Estás zangado com a Violet?
Başlangıçta, sadece ablamın erkek arkadaşıydı. Çoğunlukla, onu benden aldığı için kızdığım birisiydi.
No início, era apenas o namorado da minha irmã mais velha, com quem estava magoada por me ter roubado a Lor.
Beni kızdırmaya mı çalışıyorsun?
Quer tentar pôr-me louco?
İyi bir kızdım.
Eu era a boazinha.
Ama kız bizim çalışanımızdı ve o hata yaptığında- -
Mas a rapariga foi nossa empregada e apesar de ter agido mal...
Benim yaptığımı yapmanı tavsiye ederim. Bunun seni kızdırmasına izin verme.
Sugiro que faças o mesmo que eu e não deixes isso irritar-te.
İyi bir kızdı o. Onu tanımıyorsunuz.
Era uma boa menina, vocês não a conheciam.
Kimseyi kızdırdın mı?
Você irritou alguém?
Bu seni kızdırdı mı?
Isso deixou-o com raiva?
Kızdın mı?
- Está a ficar irritada?
İşimi yapıp muhtemel bir cinayeti araştırırsam aceleci baş komiseri kızdıracağım bu sefer.
Se fizer o meu trabalho e investigar um possível homicídio, então vou irritar a "Capitã Encerre o Caso".
Adamı kızdığı için suçlayamayacağım.
É compreensível que ele esteja aborrecido.
Kızdığım zaman buradan bir taş alıp cebimde taşıyacağım.
Quando me zango, apanho uma pedra daqui e guardo-a no bolso.
Kızdım!
Estou chateada!
Seni kızdırmak için yaptım.
Fi-lo para te irritar.
Carl Scott, seninle sevişmek karşıIığında... Richie'nin davasıyla ilgili bilgi sızdıracağını mı söyledi? Apaçık.
Carl Scott ofereceu-te informação no caso do Reggie em troca de sexo?
Kızdın mı?
Estás zangada?
- Seni aramadı diye kızdın mı?
- Estás chateado porque não te ligou?
Eşyalarımı almaya gelmediğim için kızdığını biliyorum ama gönderdiğin paketi aldım.
Sei que estás chateada por não ter ido buscar as minhas coisas, mas tenho a encomenda que enviaste.
- Kızdın mı?
Estás zangado?
Bobby Flay artık baş düşmanım olmuştur. Yani sizin de düşmanınızdır.
O Bobby Flay é agora meu inimigo declarado, o que significa que também é o vosso.
Herhalde kızdım lan.
- Podes crer que estou.
Gabby Stone. İçeriden bilgi sızdıran kız mı?
A da transação com base em informação privilegiada?
Rachel'ım, çok iyi bir kızdır.
Ela é uma boa menina, a minha Rachel.
Beni dinlememene kızdığımı söylemiştim.
Disse que estava zangada porque não me davas atenção.
Sana neden bu kadar kızdığım hakkında hiç düşündün mü?
Já pensaste porque estava tão furiosa contigo?
Sloan'ı kızdırmak istemiyorum, tamam mı?
- Não quero chatear a Sloan, está bem?
Bana kızdın mı?
Estás chateada comigo?
- Tanrım! - Onu kızdırmayın yoksa suratınıza yumruğu patlatır!
Não a aborreçam, ou ele parte-vos o nariz!
Tammy onu kızdıracak bir şey yapmadıkça bir şansımız olabilir.
Desde que a Tammy não faça nada para contrariá-lo, talvez tenhamos uma hipótese.