Lakap traducir portugués
412 traducción paralela
İşte çok sıkılıyordum ve herkese bir lakap taktım.
Eu ficava chateada e dava a toda a gente do serviço uma alcunha.
İnsana ne çabuk lakap takıyorlar.
Estas mulheres ficam logo com alcunha.
Ne tuhaf bir lakap!
Que alcunha interessante!
Seninki gibi bir lakap. Yıllarca insanları Bölge'ye getirdi. Kimse onu durduramazdı.
Chamava-se, então, simplesmente Mestre.
Yakışıklı Yabancı harika bir lakap.
Estrangeiro Bonito é uma alcunha fantástica.
Lakap değil.
Não é uma alcunha.
Aslında bir takma ad, bir lakap.
Na realidade, é um pseudónimo.
8. Ordu'da ona bir lakap takmıştık.
Tínhamos uma alcunha para ele, na 8ª companhia.
"İyilik sever." Bana taktığı lakap.
Diminutivo de "Do-gooder." A sua alcunha para mim.
"Face". Bu çok çekici bir lakap.
"Caras." Essa é uma alcunha charmosa.
Ona lakap takmıştık
Nós chamávamos-lhe
Eğer bir lakap bulamasaydım hayatlarımız bize bağışlanabilirdi.
Talvez se eu não tivesse pensado num nome, nada teria acontecido.
- Güreşirken kullandığı lakap...
- Ele lutava com o pseudônimo de...
Kendi kendisine lakap taktığı için kızıyorsun.
Só estás chateado por ele ter escolhido o nome dele.
Aslında lakap falan takmadı.
Na verdade, não escolheu.
Onlar için lakap bulmaya başlarsınız.
Inventamos alcunhas para eles :
Adama lakap takma, Gloria.
- Glória, não o chames assim.
Lakap takmaya gerek yok.
Então, não há necessidade de me chamar nomes.
- Bana Damon dersin, lakap gibi. - Bunu nasıl yapabildin?
Trata-me por Damon, será uma alcunha.
Geldiğim yerde insanlara lakap takılmazdı.
Onde eu cresci não havia alcunhas.
Çok tatlı değil mi? Ona lakap taktım.
Que coloco no ar as ligações que quero ouvir.
- Zar zor alıştığım bir lakap.
- É uma alcunha que mal tolero.
Ya da lakap takmadan.
Ou a insultos infantis.
- İlginç bir lakap.
- Alcunha interessante.
Kötü bir lakap ama oldukça uygun.
É uma alcunha infeliz, mas adequada.
Tatlım, o herkese lakap takar. Biliyorum.
Querido, ele tem uma alcunha para toda a gente.
Garip bir lakap.
- E? - Uma alcunha estranha.
Sonra Rick ona bir lakap taktı. Çin parmak kelepçesi gibi iki taraftan da yakalamıştı.
Então o Rick pôs-lhe essa alcunha porque ela nos tinha presos de ambos os lados, como algemas de dedos chinesas.
Scotty Dalton diye çürük dişli bir çocuk bana lakap takıyor.
OScottyDaltontemdentes pretos emedáapelidos.
Diğer çocuklar bize lakap takmıştı.
- Tinham até um apelido para nós os três.
Kimse bilmediğinden, bir lakap takmak eğlenceli olur diye düşünüyordum.
Achei que seria divertido experimentar uma alcunha fixe.
Yunanlarda, Gök'ün oğlu İsa için bu lakap kullanılırdı.
"Do Grego'filhos da tempestade'... termo utilizado por Jesus..."
Çok seksi bir lakap.
Ora aí está uma alcunha sensual.
Lisedeyken seni stadyumda biriyle öpüşürken gören çocukların sana taktıkları lakap neydi?
O que é que os rapazes no liceu te começaram a chamar depois de te apanharem a namorar com alguém na bancada?
Lakap takmalar, alay etmeler. Tehlikeli oyunlar, mesela ; altta kalanın canı çıksın.
A chamada, o escarninho, os jogos viciosos de "Red Rover, Red Rover, let bateu na raio do Jack."
Nietzsche'nin unuttuğu şey "tanrı" evren için bir lakap.
O que os Nietzsches se esqueceram é que "Deus" é só uma alcunha para Universo.
Önemli bir şey değil. Ona lakap takıyormuş.
- Um miúdo qualquer chamou-lhe nomes.
İsimleri hatırlamakta zorlandığım için herkese lakap taktım.
Era difícil decorar os nomes, por isso, arranjei alcunhas.
- Bana da lakap takmış mıydın?
- E tinhas alguma alcunha para mim?
Lakap işte.
É uma alcunha.
Bana lakap bile taktılar.
Eles até me deu um apelido.
Ailenin bana bir lakap... taktığını biliyor muydun?
Você sabia que sua familia me deu um apelido?
İnsanlara lakap takma, Stanley!
- Não se chama nomes, Stanley! - Mas ele é...
- Bu sadece bir lakap.
É apelido.
Bu berbat bir lakap.
Essa alcunha é horrível.
- Bir lakap.
- É uma alcunha.
General Heydrich, Çekoslovakya'daki merkezine döndü. Birkaç korkunç hafta sonra ona bir lakap takıldı. Prag Kasabı.
O General Heydrich regressou ao seu quartel-general na Checoslováquia onde, em poucas e terríveis semanas, conquistou o cognome de "Carniceiro de Praga".
- Bu, denediğimiz bir lakap.
- Uma alcunha que estávamos a testar.
Asla anlaşılmayan lakap hangisi biliyor musunuz?
Sabes que alcunha nunca pegou?
Bir lakap bulmaya çalışıyorum!
Estou a tentar pensar num nome!
- İşte lakap buradan geliyor. - Ya Jimmy?
- O Ballpean está entalado.