English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ L ] / Laughlin

Laughlin traducir portugués

148 traducción paralela
Bayan Faye, Bayan Banes, Bayan Hardiman ve Bayan Laughlin... Lütfen bir adım öne çıkın.
Por favor avancem... a Miss Fane, a Miss Baynos, a Miss Hardiman e a Miss Lovitt, por favor.
İşler kızışırsa, El Paso'da Laughlin'in yerinde buluşuruz.
Havendo azar, reunião em El Paso.
Ya El Paso? O Laughlin'in arkadaşı.
Ele tem um amigo em El Paso.
Bir çantanın peşindeyim. Laughlin Otel'de.
Vou buscar uma mala... ao Hotel Laughlin.
Sen Laughlin misin?
Chama-se Laughlin?
Eğer Beynon için çalışıyorsa Beynon'un adamları bizi El Paso'da Laughlin'in yerinde bekliyor olacaktır.
Se trabalhava para o Beynon... a sua gente estará à nossa espera no Laughlin.
El Paso'da Laughlin'in yeri.
Hotel Laughlin em El Paso.
- Laughlin, oui.
- Laughlin.
Laughlin.
Ah, Laughlin.
Peder Laughlin bu Tanrının takdiridir, dedi.
E o padre Laughlin disse que era vontade de Deus.
- Rol yeteneğin berbat, Laughlin.
Não serves para actor.
- Laughlin, başarabildiğinize sevindim.
Fico contente por terem conseguido.
Ve sen, Laughlin ; sokak serserilerine anayasayı öğretmeye çalışmaktan vazgeç.
E tu, Laughlin, pára de tentar ensinar a constituição aos bandalhos das ruas.
Bunları yazılı sınava sakla, iyi şanslar.
Laughlin, guarda-te para o teste escrito. Boa sorte.
Weiss. Laughlin.
Weiss, Laughlin.
Yarın ki Koşan Adam'a sen katılmazsan eğer Weiss ve Laughlin katılacaklar hem de senin yerine.
Se não entrares no'Running Man'amanhã... o Weiss and Laughlin vão... no teu lugar.
Bayanlar ve baylar, Ben'in dostları Harold Weiss ve William Laughlin.
Senhoras e Senhores, os companheiros de Ben, Harold Weiss and William Laughlin.
Laughlin, ayağa kalk!
Laughlin, levanta-te!
Laughlin, bu kadar pinekleme yeter.
Laughlin, acabou a pausa. Vamos.
Laughlin'in neden bahsettiğini bilmiyorum.
Não sei a que o Laughlin se referia.
Laughlin ve Weiss boşuna ölmüş olurlardı.
Laughlin e Weiss teriam morrido em vão.
Güzel Laughlin, Nevada`dan Amerika Güzellik Yarışması`dan canlı yayındayız.
ao vivo apartir do belo teatro de, Nevada... o concurso miss america, ( com acessorios ).
Laughlin, polis frekansına gir ve Ulusal Güvenlik'e giden yolu açtır.
Lauflin, peça à polícia pra abrir caminho até o D.S.N.
Laughlin, güzergahı değiştiriyoruz. 14'üncü caddeden sola dön.
Lauflin, deixe esta rota, pegue à esquerda na próxima saída.
Saw Liberace bir zamanlar Laughlin'e gelmişti. Harika bir gösteriydi.
Vi uma vez o Liberace em Laughlin ; que espectáculo.
Beni Laughlin City'ye götüreceğinizi sanıyordum.
Onde estamos? Disse que me levava até Laughlin City.
Burası Laughlin City.
É isto, Laughlin City.
İyi akşamlar Beyler ve Bayanlar. Ben Buck Laughlin.
Boa noite senhoras e senhores, sou Buck Laughlin.
İyi geceler Laughlin.
Boa noite, Laughlin.
Yöntem Laughlin'le aynı.
Foi a mesma técnica de Laughlin.
Laughlin'deki olay yeri uzmanlarıyla konuştum. Geçen ayki Cottage Kumarhanesi olayına onlar bakmıştı.
Acabei de falar ao telefone com o CSI de Laughlin, que tratou do caso do Casino Cottage, no mês passado.
Laughlin, Cottage Kumarhanesi'nde miymiş?
Trabalhou em Laughlin, no Casino Cottage?
Dördüncü biri olduğunu doğruladı. Darin artı üç kişi. Tıpkı Laughlin'deki gibi.
Confirmou que eram quatro : o Darin e mais três, como em Laughlin.
Laughlin'deki güvenlik kaseti kaydında dört zanlı var.
São imagens do assalto de Laughlin.
Şansımız varsa Laughlin ve Vegas davalarını çözebiliriz.
Se o identificarmos, resolvemos os casos de Laughlin e Las Vegas.
Laughlin'de var, Vegas'ta yok. Yani Darin önce onu öldürdü.
Entrou em Laughlin mas não em Las Vegas, portanto o Darin matou-o primeiro.
Çünkü Laughlin soygununda dört kişi olduğunu biliyordu.
Porque sabia que o golpe de Laughlin envolvera quatro pessoas.
Laughlin soygunundan cepleri para doluydu.
Ainda tinham os bolsos cheios de dinheiro do assalto de Laughlin.
Burası New York, AM USA programı. Carrie Maddox. Ve Mark Laughlin.
Ao vivo de Nova York, "Bom Dia, América do Norte"... com Carrie Maddox... e Mark Laughlin.
Anlattıkları doğru çıktı. Cinayet saatinde karısıyla Laughlin'de pazardaymış.
O álibi dele se confirmou, estava em Laughlin com a esposa num mercado agrícola.
Laughlin'den Fresno'ya uçarız.
Voamos de Laughlin para Fresno.
Diane Lambert Laughlin'de oturuyor.
Diane Lambert vive em Laughlin.
- Laughlin ne kadar uzak?
- A que distância fica Laughlin?
- Laughlin'e gidiyoruz. - Yol muhabbeti.
Vamos até Laughlin.
Muhtemelen Reno'da yada Laughlin'dedir.
Provavelmente está em Reno ou Laughlin numa festança.
- Teşekkür ederim, Bay O'Laughlin. - Teşekkür ederim, Sayın Başkan.
Obrigado, Sr. O'Laughlin.
- Bizden biri mi? - Laughlin Polisi'nden.
- Da Polícia de Laughlin.
Laughlin'le oğlumlaydım.
- Estava em casa com o meu filho.
Laughlin'de oturuyor.
Ela vive em Laughlin.
- Ben Mark Laughlin.
- E eu Mark Laughlin.
Laughlin'de oturuyoruz.
Vivemos em Laughlin e ela odeia Las Vegas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]