Lee traducir portugués
8,415 traducción paralela
Babam dedi ki Lee, Lisa'nın canını yakmış.
O Lee magoou a Lisa, o meu pai disse...
Lee, sakin bir yer bildiğini söyledi.
Não digas isso! O Lee disse que conhece um lugar.
O gece, Lee'ye hamile olduğumu söylemek için eve gelmiştim.
Só fui para casa naquela noite para lhe dizer que estava grávida.
Karakoldayken Lee'ye söylediklerinde hatalısın.
O que disse ali ao Lee foi errado.
Lee hoş bir hanımsın.
Lee... és uma boa senhora.
Lee.
Lee?
Dai, Kadar, Lyle, Manyak Lee, Jimmy, Sara!
Dai, Kadar, Lyle, Crazy Lee, Jimmy, Sara!
Bruce Lee.
Bruce Lee.
Tammy Lee Güzellik ve Saç.
Salão de Beleza e Cabeleireiro Tammy Lee.
"Tammy Lee'nin Güzellik Salonu."
É "Loja de Cosmética Tammy Lee".
Anlaşma yaptığım adam Lee adında biri.
O homem com quem negoceio chama-se Lee.
- Lee Da-Ho hakkındaki her şeyi anlat. - Ben...
- Conte-nos sobre Lee Da-Ho.
- Lee için çalışıyorsun. - Hayır.
- Você trabalha para Lee.
Lee'yi duyduğu andan beri gözünü bile kırpmadı.
Bem, ela mal pestanejou ao falar de Lee.
Sakallı, Lee Harvey Oswald hakkında susmayan?
Com barba. Não se calava sobre Lee Harvey Oswald?
Bu, gözdağı vermektir Bay Lee.
Isso é intimidação, Sr. Lee.
- David Lee, Evan'ı mı işe aldı?
Foi o David Lee que originalmente contratou o Evan?
Sanırım David Lee ona iş teklif etti,... ama Evan yemek yediği kaba pislemekten korkuyor.
Acho que o David Lee lhe ofereceu um emprego, mas, o Evan tem demasiado medo de morder a mão que irá alimentá-lo.
David Lee ile mi çalışıyormuş?
Ele está a trabalhar com o David Lee?
- David Lee için serbest çalıştın mı?
- Trabalho "freelance" para o David Lee?
David Lee'nin işini onun aleyhine kullanmak.
Justiça poética. Utilizar o trabalho do David Lee contra ele.
David Lee sizden faydalandı.
O David Lee tirou partido de vós.
David Lee az önce ofisimdeydi ve bana geri döndüğünü söyledi.
O David Lee esteve no meu gabinete, a dizer que vai voltar.
Lee için çalışmak hoşuna gidiyor mu?
Trabalhas para o Lee?
Lee her gün bir kan damarını çatlatıyor.
O Lee salta-lhe a tampa a cada dez minutos.
- Lee halleder.
- O Lee vai resolver tudo.
Dün Robert E. Lee'nin teslim oluşunu izliyordum.
Ontem estava a ver o Robert E. Lee render-se.
Ölen adam Kong Vinh.
O homem que morreu chama-se Lee Kong Vinh.
Lee Harvey Oswald'in spermi olabilir.
Pode até ser o esperma do Lee Harvey Oswald.
Hermann'ın büyük oğlu Lee Henry, bir faule maruz kalmış.
O filho mais velho do Herrmann, Lee Henry, recebe a jogada e escapa.
Jamie Lee Curtis'in Takas'da durduğu gibi durduralım.
Fica em pausa como fiz à Jamie Lee Curtis em "Os Ricos e os Pobres".
Doğu Asya Birliği Temsilcisi, Robert Lee.
Aquele era Robert Lee, o Representante do Comércio do Extremo Oriente.
Yani, Uzakdoğu Ticaret Temsilcisi Robert Lee'den bahsediyorsun.
Está a falar de Robert Lee, o representante do comércio do Extremo Oriente.
Olayın ardından Temsilci Lee Wong'un yetki alanında bulunan nadir bir madeni parçayı devraldı.
Depois do incidente, o Representante Lee apoderou-se de uma mina de terras raras que estava sob jurisdição do Wong.
Angela Lee Hanım.
- Miss Angela Lee.
Yani, Lee hanım bunu istediği gibi döndürebilirdi.
A Miss Lee pode usar as fotos como quiser.
Polisim ben Lee.
- Sou polícia, Lee.
- Emekli maaşı çok iyi. - Bu konuda Lee ne diyor?
O que pensa a Lee?
Lee'ye ailemi öldürdüğümü söylemedim ki ben.
Eu nunca disse à Lee que matei os meus pais.
Lee, söyleyeceklerinin iyi niyetli olduğunu biliyorum ama şu an dinleyemem.
- Lee, o que quer que vás dizer, eu sei que é bem-intencionado, mas não consigo ouvi-lo agora.
Affedersiniz.
- Com licença... Chamo-me Lee Thompkins.
Ben Lee Thompkins.
Trabalho com o James Gordon.
Ben Doktor Lee Thompkins.
Sou a Dra. Lee Thompkins.
Lee bir kilisede çalışıyordu.
O Lee trabalhava numa igreja.
Lee Da-Ho.
Lee Da-Ho.
- David Lee.
- David Lee.
12. Dağ, rüzgâraltı.
Da 12ª Mountain em Fort Lee.
- Lee?
Lee?
Lee.
- Lee!
- Lee, ben de tam...
- Lee, ia agora... - Jim, é a Barbara.
Lee.
- Lee?