English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ L ] / Lew

Lew traducir portugués

419 traducción paralela
Lew Jordan, personel müdürümüz.
Lew Jordan, gestor da secção de pessoal.
- Kararı biraz aceleye getirdiğini düşünmüyor musun?
- Não acha que precipita as coisas, Lew? - Alguns dizem que não é suficiente.
Büyük Lew Harris seni dinlemeye geliyor.
O grande Lew Harris vem cá ouvi-Ia.
Lew Harris geliyor.
Vem cá o Lew Harris.
- Bu Bay Lew Harris.
- Vicky, este é o Lew Harris.
Lew Harris kontratımı satın alınca beni turneye çıkardı.
Depois de o Lew Harris me comprar o contrato, pôs-me na estrada.
Neyse, sanırım Lew artık hazır olduğumu düşünüyor.
Seja como for, o Lew pensa que já estou pronta.
Lew Harris Vicky Parker'ı bir Broadway revüsüne çıkarıyor.
O Lew Harris apresenta a Vicky Parker na Broadway, para a semana.
Çocukları, gelecek ay başlayacak, Lew Harris'in Manhattan Parade'indeler.
Os filhos estreiam no Manhattan Parade de Harris, no próximo mês.
Biliyor musun Lew?
Sabe uma coisa, Lew?
Lew'u elbise konusunda ikna ettim sanıyordum.
Pensei que tinha convencido o Lew do vestido.
Sadece Lew Harris'e borçlusun.
Só deves ao Lew Harris.
- Neden olmasın Lew?
- Porque não, Lew?
- Lew bu olayda hangi konumda?
- Então, qual é o papel do Lew Harris?
- Lew benim için her şeyi yaptı.
- Sabe que o Lew fez tudo por mim.
Lew Wilkison çiftlik hakkında benimle konuşmak istiyor.
Bem, o Lew Wilkinson quer falar comigo sobre isso.
Topraklarını Lew Wilkison'a mı vereceksin? Vermiyorum.
Vai dar o seu rancho ao Lew Wilkinson?
Hayatım, inmene yardım etmesini Cole'dan ben istedim.
Lew querido, pedi ao Cole que ajudasse a descer.
12 yıldır ortalığı velveleye veriyorsun. - Lew, lütfen.
Há 12 anos que não páras de me chatear.
- Tamam Martha, tamam.
- Lew, por favor. - Está bem, Martha.
Lew, hayatım. Bay Parrish konuğumuz.
Lew querido, o Sr. Parrish é nosso convidado.
Lew, hayatım. Geçmişi bırak artık.
Lew querido, deixa de reviver o passado.
Lew, gel hayatım.
Anda, Lew querido.
Seni geri getirmesi için Lew'u ikna etmedim mi?
Não convenci o Lew a trazer-te para cá?
Lew, neden hep Cole'la kavga ediyorsun?
Lew, porque discutes sempre com o Cole?
Bilse bile asla Lew'a anlatmaz.
Se soubesse, nunca diria ao Lew.
Beni Anchor'ı yönetmem için getirdin, ama hala Lew yönetiyor.
Chamaste-me para gerir o Anchor e é o Lew quem o está a gerir.
Sonra Lew eskisi gibi yine beni başından atar.
Depois o Lew corre comigo daqui, tal como fez antes.
- Lew bunu senin için yapabilseydi...
- Se o Lew pudesse fazê-lo...
Çiftliği olduğu için Lew'u seçtin.
Mas escolheste o Lew porque ele tinha um rancho.
- Lew öldü.
- O Lew está morto.
- Lew nasıl öldü?
- Como é que o Lew morreu?
Lew artık yok. Ama durmamı istemezdi, bunu biliyorum.
O Lew faleceu, mas sei que ele não quereria que eu parasse.
Hey, Lew. Buna bakmak ister misin?
Lew, quer interrogar este?
- Bu hiç bir şeyi taşımıyor, Lew.
- Prazer em conhecê-lo. - Este não leva nada, Lew.
Şerifte kardeşimdir, Adı Lew Agry.
Como o xerife. Chama-se Lew Agry.
Lew, Onu durdurmayacaksan Simon'a söyleyeceğim.
Lew, se não fizer nada, vou dizer ao Simón.
- Lew, Sana söylüyorum... Kapa çeneni ve git buradan.
- Lew, estou-te a dizer...
O cüzdanda ne kadar vardır dersin, Lew?
- Quanto achas que está aí?
Bu para konusunda pazarlık etmek için doğru zaman gibi değil, özellikle sana ait olmadığında, Lew.
Parece-me má altura para falar de dinheiro. Sobretudo quando não te pertence, Lew.
Hadi!
- Vamos, Lew.
- Tamam, Lew, Neyi bekliyoruz?
- Basta, Lew. Porque esperamos?
Lew linç için herkesi hazırladı.
Lew preparou toda a cidade para um linchamento.
- Bu doğru, Lew.
- É verdade, Lew.
Sorun var mı, Lew?
Tem alguma pergunta, Lew?
Bu konuda endişelenme, Lew.
Não se preocupe, Lew.
Bundan Lew'e bahsedebilirsin.
Não esqueça de dizer isso ao Lew.
Sadece birkaç silahlı Buchanan ile kasabanın dışna kadar gidiyor, belki nedenini sana söyleyebilir.
Dois homens do Lew escoltaram Buchanan fora da cidade. Ele pode-te dizer porquê.
Lew, Buchanan'ı kasabanın dışına nasıI iki silah altında gönderebilirsin?
Lew, porque o Buchanan saíu escoltado por dois homens?
Oh-ooh.
- Lew.
Durun!
Espere, Lew!
lewis 414
lewt 30
lewton 17

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]