Liberace traducir portugués
122 traducción paralela
Sayfam Liberace ve Jackie Onassis gibi tatlı ve güzel olmalıymış.
A minha página deve ter paz e amor como Liberace e Jackie Onassis.
Artık Liberace kasetimi geri istiyorum.
Devolve-me o disco do Liberace esta noite.
Liberace, ha?
O Liberace, não é?
- Ben piyano virtüözü değilim.
- Não sou o Liberace.
Liberace aslında Anastasia imiş.
O Liberace é Anastasia.
Liberace mi?
O Liberace?
Liberace varken öyle demiyordun. Bak şuna.
Não te queixaste quando foi o Liberace.
Liberace'nin artist figürünün geri zekâIı şehir Blues'cularına benzemez mi demeye çalışıyorsun?
Não estás a sugerir que um artista da estatura do Liberace se assemelha ao boogie-woogie dum saloio de pastilha elástica na boca?
Gidip Liberace plağımı koyacağım.
Vou por meus discos de Liberace!
Liberace seversin değil mi?
Você gosta de Liberace, não é?
Bukle bukle olsun saçları Liberace gibi
E cabelo encaracolado como Liberace
... Paderewski'nin uzun tırnağı, Westminter Manastırından çıkma... bi minör, Grand Canyon Otele ait kapı tokmağı... ve Libarece ceketinden çıkma- - tam üç adet rozet.
... espigas das mãos do Paderewski, E menor do órgão... de Westminster Abbey, um puxador da suite Grand Canyon... e três, presta atenção, três lantejoulas do casaco do Liberace.
Pisliğin merkezindeki en göz alıcı şey! *
A monstruosidade da Casa do Lixo do Liberace!
Evet... Liberance'nin gay olmasına inanamıyorum.
Pois, e não consigo acreditar que o Liberace era paneleiro.
Onları Liberace * tarzıyla bir arada tutuyorsun.
Dê-lhes umas merdas á Liberace.
"Buz üzerinde Liberace" konseri mi?
- Que tal "Liberace no Gelo"?
Saw Liberace bir zamanlar Laughlin'e gelmişti. Harika bir gösteriydi.
Vi uma vez o Liberace em Laughlin ; que espectáculo.
Hayır, Liberace olamaz.
Não, não pode ser Liberace.
Sakin, Liberace.
Calma Liberace.
Liberace.
Liberace.
Liberace onun güzel bir elbise giymesini sağlamış.
O Liberace vestiu-a num lindo vestido de noite.
Hey Liberace! Mola verecek misin?
Ó Liberace, pára aí com a pianola!
Liberace'yi çok seviyorsun, değil mi baba?
Você gosta do seu Liberace, não é, pai?
Liberace'nin müziğinden zevk alıyorsanız ve böyle programları izlemeye devam etmek istiyorsanız sizin gibi cömert izleyicilerin desteğine ihtiyacımız var.
Se você está desfrutando os sons de Liberace e quero ver mais qualidade programação como esta, precisamos do apoio de espectadores generosas como você.
"Liberace Hanesinin Ivır Zıvırları" ndaki itici şeylerden!
A coisa mais rasca da Loja dos 300!
20 yıldır bu şehirde olup Liberace Müzesi'ni hiç görmediğime inanamıyorum.
Não acredito que vivo aqui há 20 anos e nunca vim ao Museu Liberace.
Liberace'nin tüm kostümlerini burada sergileriz.
Temos todos os fatos de Liberace em exposição.
Mesela bunu, 1984'te New Orleans'taki Dünya Fuarı'nda Bay Liberace giymişti.
Este, por exemplo, foi usado por Mr. Liberace em 1984, na Feira Mundial de Nova Orleães.
Liberace'ye bile "Bu kadarına da pes artık" dedirtecek bir oda bulduk.
Acho que este é o primeiro quarto da história do mundo... que faria Liberace dizer : "Alto, recuem. Ninguém é assim tão gay."
Siz çocuklar hala liberaller için mi çalışıyorsunuz?
Ainda estão à procura do Liberace?
Liberace'nin şoförü kalan mallar için dava açtı ve kazandı.
Liberace. O motorista dele processou o Estado e ganhou.
Liberace maketi.
Um boneco do Liberace.
Liberace'den daha çok taş var.
Ele tem mais gelo que o Liberace, não tens?
Liberace Müzesine ne dersin?
E o Museu Liberace?
Liberace'nin takım elbiseleri haricinde kendimi işyerinde gibi hissediyorum.
É como estar no trabalho, excepto os "Fatos by Liberace."
Ve Liberace'ın hazineli mezarına tur aldım!
E tenho a cassete para os Tesouros do Túmulo de Liberace!
Takılarını sevdim.
- Eu até gosto do estilo Liberace, mesmo assim. - Quanto tempo pensas que podes andar escondido de mim?
Sallanan İskemle'deki köklerini terk eden, kör Liberace.
O Ray Charles é um vendido.
Çünkü orada, turist kuyruğunun sonunda, Sherman Oaks ve Liberace'nin kendisi ve annesi için yaptığı ev bulunuyor.
Porque lá, no final da rota turística, está Sherman Oaks, e a casa que Liberace construiu para si e para a sua mãe.
Burası evin arkası ve şurası da Liberace'nin yatak odası.
Esta é a traseira da casa e aquele é o quarto de Liberace.
Azıcık bir pudrayla beni Liberace gibi göstermek arasında fark var.
Mas uma coisa é pôr um pouco de pó, e outra fazerem-me parecer como o Liberace.
Yolda Liberace'yle mi kapıştı, ne? .
Roubou o Liberace à vinda para cá?
Bu Liberace'ın ilk
Esta foi a primeira composição de Liberace para piano.
Liberace'le gösterişi hiç anlayamadım kendi adıma, ama, ee... Müşterilerin için elinden geleni yapıyorsun.
Nunca percebi o fascínio com o Liberace, mas faz-se o que se pode para os nossos clientes.
Liberace buraya çöplerini dökmüş gibi duruyor. ( Liberace : Ünlü, şaşalı bir yaşam sürmüş olan piyanist, çeviren )
Parece que a Liberace cagou aqui.
Ama herşeyi birbirine karıştırdın ve....... "Liberace ağacın arkasında" diye bağırmaya başladın.
Mas ficaste confuso e começaste a gritar : "O Liberace está atrás da árvore!"
Liberace'ın önünden geçerken hiçbirimiz tek kelime etmedik.
Quando passamos em frente ao Liberace, nenhum de nós disse uma palavra.
Liberace. ( Ünlü, eski, ilginç imaj sahibi piyanist )
Liberace.
Gören de onu, Liberace sanır.
Martela nas teclas, Liberace!
Liberace!
Liberace!
Quincy Jones.
É um Liberace cego.