Lilly traducir portugués
1,317 traducción paralela
Tanrım, Lilly. Anlaşılan antidepresanlar işe yaramış.
Céus, Lilly, o Prozac está a funcionar.
Bu, Lilly ile son konuşmamızdı.
Aquelas foram as últimas palavras que a Lilly e eu trocámos.
Lilly nerede?
Onde está a Lilly?
Herkes bu öyküyü biliyor. Lilly Kane cinayeti.
Toda a gente conhece esta história, do assassinato de Lilly Kane.
Lilly'nin nasıl bulunduğunu tamamen görmezden geliyor. Ne var?
E sem contar com a maneira como ela foi encontrada.
Lilly Kane'in ölümünden 6 hafta sonra şerifin ofisinden biri suç mahalli videosunu internete koydu.
Seis semanas após a morte dela, alguém do gabinete do xerife divulgou o vídeo da cena do crime.
Baban hâlâ katilin Lilly'nin babası olduğunu mu düşünüyor?
Então o teu? O teu pai ainda acha que foi o pai da Lilly que fez isto?
Tanrım. Lilly Kane cinayeti dosyası.
Meu Deus, é o processo da morte da Lilly Kane.
Camelot'ta çektiğim fotoğrafın Lilly Kane dosyasında ne işi var?
A minha foto da vigilância ao Camelot? Por que está no processo da Lilly Kane?
En iyi arkadaşım Lilly Kane öldürüleli 1 yıl oldu.
Passou um ano desde que a minha melhor amiga, Lily Kane, foi assassinada.
Lilly Kane cinayet dosyası.
O processo da morte da Lilly Kane.
Lilly hepimizin kaybı ve onu hepimiz özlüyoruz.
Todos perdemos a Lilly, todos sentimos a sua falta.
Lilly Kane cinayeti bu sabah değişik bir boyut kazandı mahkum Abel Koontz hapishaneden kaçtı.
O caso do assassínio de Lilly Kane sofreu uma reviravolta esta manhã, com o confesso homicida Abel Koontz a despedir o advogado nomeado.
Seni özledim Lilly.
Tenho saudades tuas, Lilly.
Eğer Lilly'nin hayaleti, adalet yerini bulana kadar benimle uğraşacaksa bir an önce kendimi işe versem iyi olur.
Se o fantasma da Lilly me vai assombrar, até ser feita justiça, é melhor despachar-me.
Abel Koontz'un eşyaları arasında Lilly'nin sırt çantası ve ayakkabıları bulundu.
Abel Koontz foi encontrado com a mochila e sapatos da Lilly.
Taa ki Lilly'nin trafik cezası, Lilly'i ölümünden....... saatler sonra bile yaşıyor gösterene kadar.
Até uma multa de trânsito provar que a Lilly ainda estava viva horas depois da hora da morte oficial do médico-legista.
Ne aradığımı bende bilmiyorum fakat eğer Lilly'i gerçekten kimin öldürdüğünü gösteren kanıtlar varsa onlar babamla güvendeler.
Não sei o que estou à procura, mas se há pistas sobre quem realmente matou a Lilly, estão no cofre do meu pai.
Lilly'nin öldürüldüğü gece çekilen yatak odası resmine yakından bakmak için böyle yalnız kalmak istiyordum.
Estive à espera de um momento a sós, para ver melhor, a fotografia do quarto da Lilly na noite em que foi morta.
Düşündüm de belki arkadaşın Lilly'nin kötü çocuk olayını onunla paylaşmışsındır.
Pensei que me pudesses contar alguma coisa do amigo da Lilly.
- Lilly'de daha bu olay vardı.
- A Lilly gostava mais de betinhos.
- Lilly ve Weevil hiç?
A Lilly e o Weevil nunca?
Dikkatli olduğumu biliyorsun ve Lilly cinayetini hala araştırdığını biliyorum.
Sabes que fui ao cofre, e eu sei que ainda estás a investigar a morte da Lilly.
Lilly öldürüldüğü gece çekilen resimlerden birisinin büyütülmüş hali.
Isto é uma ampliação de uma foto do local do crime, tirada naquela noite.
En iyi arkadaşım Lilly Kane bir sene önce öldürüldü.
Passou um ano desde que a minha melhor amiga, Lily Kane, foi assassinada.
Hepimiz Lilly'i kaybettik ve hepimiz onu özlüyoruz.
Todos perdemos a Lilly, todos sentimos a sua falta.
Kırmızı saten için vakit yok, Lilly.
Mas, já não tenho tempo para comprar um vestido.
Yılbaşı etkinlikleri Lilly Kane'i Anma Çeşmesi'nin açılışıyla başlıyor
Para começar as comemorações temos a inauguração da Fonte, em homenagem à Lilly Kane.
Kane ailesi, Neptune Lisesi'nin en sevilen öğrencilerinden biri olan Lilly'nin anma törenine tüm öğrencileri ve eğitmenleri bekliyor.
A família Kane gostaria de vos convidar, alunos e professores, para comparecerem na homenagem a uma das mais queridas alunas do Liceu de Neptune. Outras notícias...
Lilly, hayatım.
Lilly! Querida!
Annem, Lilly'nin anma töreninde video göstermek istedi.
A minha mãe achou que era boa ideia passar um filme sobre a Lilly na cerimónia de homenagem.
Evet, Lilly.
- Lilly. - Consequência.
Lilly'nin reklam filmi gibi.
É como se a vida da Lilly fosse um anúncio para passar na televisão.
Bu Lilly'yle ilgili değil, değil mi?
Isso não é bem sobre a Lilly, pois não?
Lilly, bu çok yanlış.
Lilly, isto é nojento.
Lilly.
Lilly.
Çünkü seni tanıyorum, Lilly.
Por que eu conheço-te, Lilly.
Lilly burada olsaydı biliyorum ki çok duygulanırdı.
Se a Lilly estivesse aqui, ficaria comovida com a vossa actuação.
Lilly burayı gerçekten severdi.
A Lilly gostava muito deste sítio.
Dolayısıyla bu çeşme burada durdukça Lilly'nin bir parçası da burada olacak.
Enquanto aqui estiver esta fonte, estará sempre uma parte da Lilly.
Lilly'yi mi istediniz?
Vocês queriam a Lilly.
Babam çok sevilen Kane ailesini Lilly'nin cinayetine dahil ettiğinde onun yanında olup her şeyi kaybetmeye hazırdım.
Quando o meu pai, implicou a família Kane na morte da Lilly, eu estava disposta a apoiá-lo contra tudo e todos.
Çünkü Clara bizim konuğumuz, Lily.
A Clara é nossa convidada, Lilly.
Sen de Lily'yle birlikte anneme bakarsın.
Tu e a Lilly tratarão da mãe.
Adım Maud Lilly.
O meu nome é Maud Lilly.
Bunu göreceğiz Bayan Lilly.
Veremos, Miss Lilly.
Bay Lilly öyle ister.
Mr. Lilly vai querer isso.
Muhteşemdi Bayan Lilly!
Maravilhoso Miss Lilly!
Nasl yani Bayan Lilly, burada sonsuza dek kalacağınızı mı söylüyorsunuz?
Vá lá Miss Lilly, quer mesmo ficar aqui para sempre?
Lilly Kane'in videosu.
É o vídeo da Lilly Kane.
Lilly, şuranı biraz...
Lilly, podes...