Lobster traducir portugués
86 traducción paralela
Rüzgar gölden eser ve muhtemelen Lobster Newburg'ü hiç duymamışlardır.
O vento sopra forte e eles nunca ouviram falar em lagosta Newburg.
O zaman Lobster Bay Hastanesi'ne gitmişlerdir.
Isso significa que têm de estar no hospital de Lobster Bay.
Balıkçılardan haraç aldığın, eşyalarına zarar verdiğin ve şantaj yaptığın için Lobster Bay ahalisine 300,000 Dolar borçlusun.
Por lucros extorquidos aos pescadores, propriedades danificadas, e por violência... estimamos que deve $ 300.000 ás pessoas de Lobster Bay.
Tamam Daytona'daki Lobster Claw Restoran'ında buluşacağız ve sonra marinaya gideceğiz.
Ok, encontramo-nos no restaurante Lobster Claw, em Daytona e depois seguimos para a marina.
Dinle, üzerimi değiştireyim, sonra sizinle Lobster Grill'de buluşuruz.
Deixem-me mudar e já vou ter ao Lobster Grill com vocês.
Ailemle akşam yemeklerine giderdim. Her perşembe akşamı : Kırmızı istakoz.
Os meus pais e eu jantávamos fora todas as quintas, no Red Lobster.
Haydi Red Lobster da bir şeyler içelim.
Vamos comer ao Red Lobster.
Kararını değiştirirsen ben Red Lobster'da olacağım.
Estou no Red Lobster caso mudes de ideias.
Bu da Red Lobster'da iki kişilik ücretsiz yemek kuponunuz.
- E aqui tem um vale para o Red Lobster.
Kırmızı istakoz.
Red Lobster.
Thom McCann ya da Red Lobster gibi markalardan söz edersen anlaşmayı unut.
Mas digo-te desde já, se começas a atirar palavras como Thom McCann e Red Lobster e o acordo acabou.
Lobster People saldırısı için her şey hazır mı?
Pronto para o ataque as Pessoas na lagoa?
Kırmızı Istakoz'a romantik bir akşam yemeğinde kırmızı ıstakoz yemeye gidiyoruz.
Vamos ao Red Lobster ( Lagosta Vermelha )... para um jantar romântico.
- Ama Kırmızı Istakoz balık lokantası da öyle.
- Sim. E o Red Lobster também.
Beni geçen gece Red Lobster'a davet etti - Bir içki için.
Convidou-me para comer uma lagosta noutra noite...
O parayı kullanırdım, Kızımı, Red Lobster gibi akşam yemeğine çıkarırdım.
Usava o dinheiro, levava a minha miuda a jantar fora, comiamos lagosta.
Red Lobster sert bir hip-hop çı.
Lagosta é só para ricos. Não tou nada com a mania.
Red Lobster'a gidip kafamı toparlayayım.
Vou reagrupar-me no Red Lobster.
Hayatım bitti ve Kırmızı Istakoz'daki işime dönmek zorunda alacağım.
Minha vida acabou. Vou acabar trabalhando no "Red Lobster".
- Kırmızı Istakoz'da mı çalıştın?
- Você já trabalha no "Red Lobster".
Kim Kırmızı Karides aralığına gitmek ister?
Quem quer ir até ao beco Red Lobster?
Siz az önce Kırmızı Istakoz Barından geldiniz... ve şimdi de jakuzinizi eritilmiş tereyağı ile doldurmamı istiyorsunuz?
Vocês vieram agora do Red Lobster... e agora querem que encha o vosso jacuzzi com manteiga derretida?
Red Lobster lokantasına ne dersin?
Onde nos encontraremos? Um, que tal no Lagosta Vermelha?
Biracılık ve Red Lobster'da mihmandarlık yapmak.
CARA DA CERVEJA E HOST DO RED LOBSTER
Red Lobster'e müdür olabilmek için en çok oyu alan adam değil miydi?
Espera. Não era o miúdo que tinha futuro como gerente do Red Lobster?
Red Lobster restoranından bedava yemek fişim var.
Tenho um vale para o Red Lobster, à saída da auto-estrada.
Bubba Gump karidesimiz var, Kızıl İstakoz orada aşağıda.
O Bubba Gump Shrimp, o Red Lobster, ali.
Red Lobster'dan mı?
Lagosta vermelha?
37 yıl, 6 saat ve 45 dakikalık, PADI sertifikalı profesyonel dalgıç,... bir Matthew Miltonburger,... bir "Biftek ve Istakoz Evi" şubesinin ıstakoz havuzunda ölü olarak bulunmuştu.
Matthew Miltonburger, um profissional certificado para o uso de equipamentos de mergulho tinha 37 anos, 6 horas e 45 minutos de idade, foi encontrado morto dentro do tanque de lagostas da franquia Stink Lobster House.
Öğlen yemeğindeki, kızarmış peynir hoşuna gitmedi, istakoz restoranına gitti sınırsız patlamış mısır menüsü yiyecekmiş.
Lobster, para o "tudo o que conseguir comer" de pipocas de camarão. - Ele encheu o teu bolso de folhas antes de sair. - Maravilhoso.
Lö Mangal'a mı, Dö Şatafat'a mı?
Red lobster? Denny's?
Red Lobster mı? O kadar güzel ki.
- Red Lobster?
Niye restorantta hiçbir şey söylemedin?
Porque não disseste nada no Red Lobster?
Red Lobster. Olive Garden.
Red Lobster, Olive Garden.
- Red Lobster'a ne oldu peki?
- E o que acontece ao Red Lobster?
- Red Lobster'a ne oldu?
- O que aconteceu com o Red Lobster?
Bende Red Lobster'dan bedava yemek fişi var.
Recebi um cartão-oferta do Red Lobster, à saída da Interestadual.
Kodaman Bey illa Red Lobster'a gidecek.
Oh, Sr. garanhão, com a sua lagosta vermelha.
Restoran arkalarındaki çöp bidonundan fırlamış gibi bir halin var zaten.
Parece que saíste de um contentor nas traseiras do Red Lobster.
Eskiden Red Lobster'da çalışıyordum bu yüzden mutfakta balıklarla neler yaptıklarını biliyorum.
Trabalhei num restaurante, então sei o que fazem com os peixes na cozinha.
Ama bebeğim, burası Red Lobster gibi değil. Dört yıldızlı bir restorandayız. Umrumda değil!
Aqui é diferente, estamos num restaurante de 4 estrelas.
Biraz kirmizi istakoz aldim.
Tenho uma reserva no Red Lobster.
Ve mümkün olan her an ; bir red lobster'a arabayla kaçacak mesafede olsun.
e tenho de estar sempre perto de um restaurante Red Lobster.
Hey, Bayan Asilzade, burası Red Lobster değil.
Ei, Menina de calças de marca, isto não é o Lagosta vermelha.
Ya da sadece The Lobster Shack'e gidebiliriz çünkü, bilirsin, biraz daha kolay.
Ou podíamos ir ao Lobster Shack porque é, sabes, um bocadinho mais fácil.
- The Lobster Shack'e bayılırım.
- Adoro o Lobster Shack.
Istakoz yavrusu nedir?
O que é exactamente um "Lobster Pup"?
Istakoz yavrusu işlenmiş bir deniz ürünüdür.
O "Lobster Pup" é um produto de marisco processado.
O biraz buğday tenli mi?
Em Lobster Bay?
Artık düzgün bir hayatım yok.
Meu Deus, vou do emprego para o Red Lobster e de lá para a cama.
İşten Red Lobster'a oradan da yatağa gidiyorum.
Que dia é hoje?