English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ L ] / Lucious

Lucious traducir portugués

123 traducción paralela
Şanlı Sezar! Lucious Eileus Maurilius'un adıyla,
Glorioso César... a quem foi dado o nome de Lúcio Aelius Aurélio Comodus...
- Lucious Lucius. - Hmm.
- Lucius Luxúria.
Yani Lucious Vorenus'un karısı bir fahişe.
A mulher de Lucius Vorenus é uma galdéria.
- Belki de dersini almıştır. - O Lucious.
Talvez tenha aprendido a lição.
Büyük babam, Lucius Clay, Vindicator'ın kurucusudur.
O meu bisavô, Lucious Clay, fundou o "Vindicator".
Bak Lucious, baban gelmiş.
Lucius... olha, o teu pai está aqui.
Lucious.
Lucious.
Yanıma gel Lucious.
Vem até aqui, Lucious.
Ama son çeyreğin sonuna doğru Lucious Williams tüm saha boyunca bir buçuk ayak boyundaki yarağıyla top sürünce hakemlerin teknik hata vermekten başka şansları yoktu.
Mas mesmo no final do último quarto, quando Lucious William saiu a conduzir a bola pelo campo com seu pénis de 40 cm, os árbitros nao tiveram escolha senão marcar falta técnica.
Lucious, yarağını kopartıp bu puşta onunla vurur musun?
Lucious, põe a pichota de fora e dá uma sova neste cabrão com ela.
Bu benim şirketim Lucious. Ben...
Esta empresa é minha, Lucious.
Beni halının altına süpüremeyeceksin Lucious.
Não vais esconder-me, Lucious.
Lucious beni aşağı görüyor.
O Lucious deita-me abaixo.
Lucious beni takip etmeni söyledi, değil mi?
O Lucious mandou-te seguir-me, não mandou? Não mandou?
Ufaklığa bakın. Lucious, karıştırıcıdaki ses tonunu beğenmedim.
Lucious, não gosto da tua voz no tema.
Lucious.
Lucious!
- Gel buraya. - Lucious, hayır!
Não, Lucious!
Lucious!
Lucious!
Lucious'a AR'ın başına geçmek istediğimi söyledim.
Disse ao Lucious que queria chefiar o Repertório, mas ele recusou.
Lucious'un bana Jamal'ı vermesi için elimde hiç koz yok.
Não tenho como obrigar o Lucious a deixar-me ser agente do Jamal.
- Evet, biraz müsaade edin.
Lucious...
- Cookie seninle konuşabilir miyiz? - Lucious bana dokunamyı kes.
Não me agarres.
- Yanlış orospuyla uğraşıyorsun Lucious.
Não te metas comigo, Lucious.
Lucious!
- Lucious!
Sen delisin, Lucious.
És doido, Lucious!
Lucious'un oğlu bir deha, aynı zamanda da eşcinsel.
Não só o filho do Lucious é um génio, como também é gay.
Evet, Lucious'un kabul etmediği eşcinsel tarafını göstereceğiz ve sendeki yetenekle, Lucious delirecek.
Vamos focar que o Lucious não te aceita e mostrar que tens talento. Isso vai pô-lo maluco.
Lucious, beni dinle.
Lucious, ouve.
- O senin oğlun Lucious.
- Ele é teu filho, Lucious.
Vakit yaratsan iyi olur Lucious.
Bom, é melhor que arranjes tempo, Lucious.
İzlediğiniz Lucious Lyon'un 2002 yılındaki hitiydi.
Ouvimos o grande êxito de 2002 de Lucious Lyon,
- Lucious bebeğim, acaba yardım...
- Lucious, ajudas-me...
Affedersin şekerim, bu bir ailesi meselesi iki oğlumu ve 400.000'imle Lucious'la birlikte kurduğum şirketi ilgilendiriyor.
Desculpa, querida. É um assunto de família que envolve dois dos meus filhos e o negócio de família que eu e o Lucius criámos com os meus 400 mil dólares.
- Vernon, Lucious'lasın.
- Vernon, é o Lucious.
Lucious, neden?
Porquê, Lucious?
Kayınvalidem olur. Lucious Lyon'un eski eşi.
É a minha sogra, a ex-mulher do Lucious Lyon.
Benim tanıdığım Lucious Lyon o salaklara sokakların herkes için uygun olmadığını söylerdi.
O Lucious Lyon que eu conheci diria a esses idiotas que as ruas não são para todos.
O programda senin tanıdığın Lucious Lyon olmayacak.
O Lucious Lyon que conheceu não vai ao programa.
Ara onu. Bugün Hip-Hop duayeni ve süperstar Lucious Lyon'la birlikteyiz. Sanatçısı Kidd Fo-Fo şiddet içerikli şarkı sözleri sebebiyle adam öldürmekle suçlanıyor.
Hoje, estamos com o magnata e superestrela Lucious Lyon, cujo artista, Kidd Fo-Fo, foi acusado de incitar um tiroteio com as suas letras violentas.
- Lucious da diyebilirsin.
- Pode tratar-me por Lucious.
Kidd Fo-Fo'nun şarkı sözleri Lucious Lyon'ın eskiden yazdıklarıyla karşılaştırıldığında hiçbir şeydir.
Os clichês do Kidd Fo-Fo não se comparam com o rap do Lucious Lyon em tempos.
Jamal ve Cookie kavgalı. Lucious, Jamal'a kızgın.
Pus o Jamal e a Cookie a discutir e o Lucious zangado com o Jamal.
Sonra devam ederiz. Bu beni hiç mutlu etmiyor Lucious.
Não gostei disso, Lucious.
O benim kuzenimdi Lucious.
Ele era meu primo, Lucious.
Lucious, konuşmamız gerek.
Lucious, precisamos conversar.
Öyle yapmış olsam hâlâ burada duruyor olur muydun Lucious?
Se eu tivesse feito isso, você estaria aqui?
- Lucious, bu benim de şirketim.
- até destruir meus inimigos. - A empresa é minha também.
Federallerle yaptığım anlaşmadan Lucious'a bahsettin mi?
Contou ao Lucious do meu acordo com os Federais?
Lucious'u kaç senedir görmüyorum.
Há anos que não vejo o Lucious.
Bunu yapma Lucious.
- Não faças isto, Lucious.
- Lucious?
- Lucious?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]