English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ L ] / Luız

Luız traducir portugués

230 traducción paralela
Güzel bir kız arayan Illinois'lu bir yakışıklı var mı buralarda?
Algum homem bem parecido de Illinois à procura duma rapariga bonita?
Sör Robin, size ev sahibiniz Gisbourne'lu Sör Guy'ı ve asil konuklarımızı tanıştırayım.
Sir Robin, este é vosso anfitrião, Sir Guy de Gisbourne e os nossos nobres convidados.
Ben de bu Gisbourne'lu Sör Guy'ı şerefsiz bir herif ve bizim azılı düsmanımız sanırdım.
Supunha, tal como vós, que Sir Guy era desprezível e um grande inimigo.
Kim bilir, beklide 30'lu yıllardaki gibi bir salgınla karşı karşıyayız.
Quem sabe? Podemos passar por um período como os anos 30.
- O New York'lu kız çıksa bile mi?
Mesmo que aquela garota de Nova York for?
Arabayı park edip 2 no.lu çıkış kapısında bizi bulsanız iyi olur.
É melhor estacionar o carro e esperar-nos no portão 2.
New York'lu bir kız mı yoksa?
Uma rapariga de Nova Iorque, talvez?
Babam Ohio'lu, ben Indiana'da doğdum siz çok meraklısınız, değil mi?
O Papá é de Ohio, eu nasci em Indiana e você é muito abelhudo, não acha?
Zahgon'lu dostlarımız, bu ana bölgeyi oldukça sık vuruyorlar.
Os nossos amigos de Zahgon parecem atingir o sector primário regularmente.
San Diego'lu bir kızla konuşan hiç bir adamın kız arkadaşı yoktur.
Nenhum homem tem, quando fala com uma garota de San Diego.
Bunu söylediğim için özür dilerim Bay Gallagher... ama arkadaşınızın habercilik tarzı 30'lu yıllarda yok oldu.
Desculpe-me se lhe digo isto, mas o tipo de relato do seu amigo acabou com a Proibição.
31428 no.lu maddeyi ihlal etmekle suçlanıyorsunuz. Umumi Kanunun 37.cildinin 31428 no.lu maddesine göre, insanın yaratılışına ait İncil'deki bilgiyi görmezden gelip, insanın alt düzey hayvan cinsinden geldiğini öğrettiğiniz için, kamu okullarında öğretmenlik yapmanız yasaklanmıştır.
Bert é acusado de violar a lei 31428 paragrafo 37, estatuto Nº 31428 do Código Estadual que diz ser ilegal ensinar em escolas públicas teorias que neguem a criação do homem segundo a Bíblia e, em seu lugar, ensinar que o homem descende de animais inferiores.
Sahil yolunu kullanmamalıyız. Bu da St.Alexis'e 19 kilometrelik bir yolculuk demek. Orada, Mandrakos'lu direnişçiler gelmeyi başarırlarsa, bizimle buluşacaklar.
Temos de evitar a costa, daí uma caminhada de 18 km até S. Alexis, onde membros da Resistência de Mandrakos irão ter connosco, se conseguirem.
Tokyo'lu amcanız nerede?
Onde está o vosso tio de Tokyo?
Ama yanlış seçim yaptın ve ne oldu? Liverpool'lu yalnız birihtiyar oldun.
Mas fez a opção errada e em vez disso, é um velhote de Liverpool.
Baton Rouge'lu şanslı dostumuz iki altının yanına tombul bir kız aldı.
E o felizardo amigo de Baton Rouge tem uma dama e um par de seis.
Bu tekrar Vina, yeşil Orion'lu köle kız olarak mı?
É a Vina outra vez? Como escrava verde de Orion?
347 uçuş no'lu uçaktan inen yolcularımız bavullarını alabilirler.
Os passageiros do voo 347 podem reclamar agora a bagagem.
Büyük ozan Poi Ming Lu'nun kızı mısın?
Você é a filha do grande Poi Ming Lu?
Baltimore'lu bir ortopedistimiz, ortopedik cerrahımız vardı.
Tínhamos um cirurgião ortopédico de Baltimore,
- New Frankfurt'lu Alvin Nocker mısınız?
- É Alvin Nocker de New Frankfurt?
yok oldu. Yalnız kaldık... Hatta Ga-lu tarafından bile reddedilmiştik.
Estamos sós... repelidos até pelos maiores, os Ga-lu.
Psychon'lu astronomlarımız... Üçüncü Galaksi'de kontrollü foton emisyonları saptamıştı.
Os sensores localizaram fontes controladas de emissão de fotões da terceira galáxia.
Chicago'lu, ve iyi bir kız.
É de Chicago e é boa rapariga.
- Ben, New York'lu bir kızım.
- Eu sou uma rapariga de Nova York.
Küçük kızım Eva ise, 2 no.lu fırına!
e minha fiilhinha, Eva foi mandada para o crematorio II.
Beylerinden, Argon'lu Kont Vasco'nun kızı.
É a filha de Sua Excelência, o Conde Vasco de Argon
Sakın bana insanların değişebileceğini söyleyen New York'lu psikolojik zırvalarını anlatma. Değişemezler.
Não me venhas com a teoria da treta de que as pessoas são capazes de mudar.
Sonra 4 no'lu odaya gelin, kutlayacağız.
Depois de se registrar, vá à 4. Há uma festa.
Bu Wellington'lu Demir Dük, Başkomutanınız.
Este é o Duque de Ferro de Wellington, comandante de todas as suas forças armadas.
1830 numaralı bilete sahip yolcularımız, Shenfeild, Chelmsford ve Colchester treni için 9 no'lu perona çağrılıyorsunuz.
Passageiros do comboio das 18 : 30 na Plataforma 9 embarque para Shenfield, Chelmsford e Colchester...
Domuz burnu, nitröz asidi tuzu, Beş no'lu kırmızı boya.
Narizes de porco, nitritos, tinta vermelha Número 5.
Amerikan Havayollarının aktarmasız Zürih 38 No'lu...
Bem-vindos ao vôo 38 da American Airlines...
Tüm yolcularımızın 3 No'lu kapıdan geçmelerini rica ediyoruz.
Pedimos aos passageiros para embarcarem através da Porta 3.
Annemin kuzeni olan San Antonio'lu kızı bilirsin...
Já sabe sobre a prima da minha mãe, a miúda de Santo António...
Seni fasulye yiyen, bir arabaya 15 bir daireye 30 kişi doluşan puanlı ayakkabılı, kırmızı elbiseli "menudo, mira" filan diyen Puerto Rico'lu homo.
Comedor de feijão preto, 15 num carro... 30 num apartamento, sapato bico-fino... Menudo, mira mira, porto-riquenho bicha.
O halde Nilbog'lu bir kız Arnold'un kızlığını bozuyordur.
Bem, então era alguma miúda de Nilbog a desflorar o Arnold.
Sadece 800 feet yukarıdasınız! İtfaiye ve kurtarma ekipleri. Herkes 29 no'lu piste.
Bombeiros, para a pista 29.
Şimdi 1022 no lu yasaya göre Bob Arnold un ihracını oylayacağız.
Vamos agora votar na Casa, a denúncia 1022... a expulsão de Bob Arnold.
Her akşam bu küçük kız... onu zevkten inleten esmer tenli... bu adama koşuyor. O Cholon'lu, Çinli adama.
Toda noite, a Jovem vem para receber o prazer... que faz uma mulher gritar com este homem moreno... que vem de Cholon... da China.
Scronton'lu arkadaşımıza açıklar mısınız?
Alguém explica isto a um amigo de Scranton?
Washington'lu Kızıl Beniz.
O pele-vermelha de Washington...!
- Washington'lu Kızıl Beniz.
- O pele-vermelha de Washington.
Washington'lu Kızıl Beniz.
O pele-vermelha de Washington.
Lizbon'lu üç şirin kız vardı... Oh Lizbon
Estavam três donzelas encantadoras em Lisboa, Lisboa
Lizbon'lu üç şirin kız vardı...
Oh, Lisboa.
Hiç Bajor'lu bir kadınla çalıştınız mı efendim?
Já alguma vez serviu às ordens de uma bajoriana?
Hong Kong'lu küçük bir kız için fena değil.
Não está mal para uma miúda de Hong Kong.
702 no'lu odadaki arkadaşınız "Doğum günün kutlu olsun" diyor.
A sua amiga do quarto 702 dá-lhe os parabéns.
Eskiden Rus kızıllarımız vardı, Kübalı kızıllarımız, Hollywood'lu kızıllarımız vardı orası kızıIdı, burası kızıIdı, her yer kıpkırmızıydı gözümüzün önünde hep kızıI vardı.
Antes havia comunistas russos aqui, lá, em todas partes um comunista.
Yeterince ısındınız. Şimdide 4 no'lu odaya ne dersiniz?
Agora que já aqueceste, passa à sala 4.
luiz 20

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]