Madison square garden traducir portugués
158 traducción paralela
Düğünler ya aile bireyleri ile sınırlı olur ya da Madison Square Garden'da düzenlenir. - İçkimi henüz hazırlamadın mı?
Ou os casamentos são no seio da família... ou no Madison Square Garden.
Ne bir Lindy's, ne bir Madison Square Garden ne de bir Yogi Berra var.
Nada de Lindy's. Nada de Madison Square Garden. Nada de Yogi Berra.
Madison Meydanında senin için her şeyi hazır edeceğiz.
Teremos tudo pronto á sua espera em Madison Square Garden.
Garden'da dövüş olsaydı ortaya çıkmazdı.
Se houvesse um combate no Madison Square Garden, ele não aparecia.
Hiç basket maçına gittiniz mi?
Vocês costumam ir ao Madison Square Garden?
Teklifler... İngiltere, Japonya, Avustralya, Madison Square Garden...
Propostas de Inglaterra, do Japão, da Austrália...
- Çok kalabalık bir aileden geldim ve akşam yemeğinde, Evet, biliyorsunuz, Madison Square Garden gibiydi
Eu venho de uma família muito grande e o jantar parecia uma arena.
Madison Square Garden'a çıktığımızda... bana o düştü.
Por Deus, eu o peguei.
O konsere kadar, haber yaptığım en büyüleyici etkinlik Mick'in doğumgününde, Stones'in vediği konserdi. Harika.
Depois disso, o evento mais carismático foi os anos do Mick, no Madison Square Garden.
Tanrım, bu nedir? Madison Square Garden, hesabı mı?
Deus que é isto, a conta do Madison Square Garden?
- Madison Square Garden'ı duydun mu?
Já ouviu falar do Madison Square Gardens? Não.
Bugün 46. Cadde yarın Madison Square Garden.
Hoje, na Rua 46 amanhã, no Madison Square Garden.
Madison Square Garden'e hoşgeldiniz.
Bem-vindos à atracção principal no Madison Square Garden.
Ve siz aniden bu korkunç hikayeyi hatırladınız... olaydan üç yıl geçtikten sonra, kocanızın Madison Square Garden'da... Bay White ile karşılaşma olasılığının çok yüksek olduğunu bildiğiniz bir akşam... bunu kocanıza anlatmaya karar verdiniz?
E de repente se lembrou dessa terrível história... e decidiu falar com o seu marido três anos mais tarde,... na mesma noite em que soube... que ele se iria encontrar com o Sr. White... no Madison Square Garden?
Madison Square Garden'a hoş geldiniz.
Sejam bem-vindos ao Madison Square Garden.
Dünyanın her yerinden boks hayranları, Madison Square Garden'a ve dünya ağır siklet şampiyonasına hoş geldiniz.
Fãs do boxe do mundo inteiro, bem-vindos ao Madison Square Garden e ao campeonato do mundo de pesos pesados.
Madison Bahçesi'ni düşün.
Pensa em Madison Square Garden.
- Madison Square Garden.
O Madison Square Garden.
7 Temmuz'da, bu beş kardeş, tek gecelik konserler yaz turnesine Madison Square Garden'da başlayacak.
A 7 de Julho, estes cinco irmãos começarão o Tour de Verão... de uma noite no Madison Square Garden.
Madison Square Garden. - Jen...
Este é o antigo Madison Square Garden.
Madison Square Garden'dayım.
Agora, estamos em Madison Square Garden.
Madison Square Garden'ın yöneticisi için çalışıyorum.
Trabalho para o Director de Madison Square Garden.
Az evvel ömür boyu seks şansını çöpe attım ve Madison Square Garden'da saha kenarı bedava bilet şansını.
Deitei para o lixo uma vida de sexo livre de culpa, e lugares de primeira para eventos desportivos no Square Garden.
Yarın Madison Square Garden'ın önünde buluşalım.
Encontramo-nos amanhã. À frente do Garden, na esquina da 38ª e da 8ª.
Madison Square Garden'da boş yer bırakmazdın.
Eras até capaz de encher o Madison Square Garden.
Madison Square Garden'a gitmesi gerektiğini bağırıp, duruyordu.
Começou a gritar que tinha de ir para Madison Square Garden.
Tabii ki, Madison Square Garden'de.
Em Madison Square Garden, é claro.
Madison Square Garden'a dört bilet mi?
Quatro bilhetes para Madison Square Garden?
George ve bende dört tane bedava bilet var Madison Square Garden'daki Knicks-Bulls maçına.
Eu e o George temos bilhetes... 4 bilhetes grátis para o jogo Knicks vs Bulls, no Madison S. Garden.
Kızgın göstericilerin sayılarının arttığı Madison Square Garden'a komşu Paramount'dayım ve burada, Aryan Birliği'nin dinsel kısmının OrtaBatı lideri ve onların en karizmatik sözcüsü olarak meşhur olan, Donald O'Brien'ın ilk kez halk önüne çıkışını protesto etmek için toplandılar.
Estou diante da Paramount, junto a Madison Square Garden, onde se juntou uma grande multidão para protestar contra a primeira aparição em público de Donald O'Brien, o líder da facção regional do Meio-Oeste da União Ariana, e reputado como sendo o seu porta-voz mais carismático.
Madison Square Garden'daki toplantı?
O comício em Madison Square Garden.
1943 kışında, 15 yaşındayken, Bahamalardan New York City'ye gelmiş. 50 ve 8. caddenin köşesindeki eski Madison Square Garden'ın otobüs garındaki paralı tuvalette yatıp kalkmış.
Chegou a Nova lorque vindo das Bahamas em 1943, com 15 anos e meio, e viveu no WC da estação de autocarros do outro lado do Madison Square Garden.
En iyi hakemlik yapabileceğim yer New York'daki Madison Square Garden.
O melhor lugar para mim para um ábitro é o Madison Square Garden em New York.
Madison Square Garden organizasyona dahil olan herkes orada hazır bulunacaktı.
Estará lá toda a gente da orga - nização do Madison Square Garden.
Madison Square Garden çevresinde serseri kurşunlar istemiyoruz.
Não queremos balas perdidas em Madison Square Garden.
Madison Square Garden'a gidiyoruz.
Vamos ao boxe.
- 30 adet karaborsa bileti olan bir adamım var.
- para Chaka Khan no Madison Square Garden.
Madison Square Park'ını mahvetmiş.
Ele destruiu o Madison Square Garden.
Dr. Tatopoulos burada canavarın yumurtladığı yeri buldu.
Estamos no Madison Square Garden, onde o Dr. Tatopoulos descobriu o ninho da criatura.
Canlı yayında, ben Audrey Timmonds, WIDF Haber, Madison Square Garden.
Ao vivo do Madison Square Garden, Audrey Timmonds, WIDF News.
Madison Square Garden'i havaya uçurmanızı istiyorum.
Quero que bombardeie o Madison Square Garden.
Bayanlar ve baylar, New York Knicks'lerin evine hoş geldiniz.
Senhoras e senhores, bem-vindos ao Madison Square Garden... casa dos Knicks de NY.
"Buzun içinde Parmaklar", çok yakında Madison Square Garden'da.
"Dedos no gelo", em breve no Madison Square Garden.
En büyük organizatörlerden biriydi. Duvaları bırakıp onunla anlaşırsam bana Madison Square Garden'da ünvan maçı ayarlayacağını söyledi.
Disse-me que se eu deixasse o Duvas e assinasse contrato com ele, dar-me-ia uma hipótese para o título no Madison Square Garden...
Dominguez'in beş yıl önce, Madison Square Garden'da... Kalk ayağa, Cesar! ... Velario karşısında çıktığı ünvan maçının gölgesi gibi oldu.
Faz lembrar o combate para o título de há cinco anos contra Roberto Velario no Madison Square Garden quando ele foi ao tapete no 1 ºassalto com um gancho de esquerda destes.
Madison Square Garden : Buzdaki Şampiyonlar.
Madison Square Garden, Champions on Ice.
Punk rock gruplarının The Rainbow'da çaldığı duyulmamış bir şeydi. Londra'nın Madison Square Garden'ı gibi bir şey.
Era como o Madison Square Garden de Londres.
Kuru temizlemeci, Kinko's Madison Square Garden, St. Christopher Kilisesi ve şimdi de Fiorino.
O limpador de seca, Kinko, Madison Square Garden, a Igreja de São Cristóvão, e agora...
Steve, hiçbir zaman Madison Square Garden'da para kazanamadı.
O Steve não chegou a ganhar a pipa de massa em Madison Square Garden.
Ve şu işe bak...
E quando chegámos ao Madison Square Garden...
Madison Suare bahçesini bitirdi.
Ele acabou o Madison Garden Square.