Marine traducir portugués
470 traducción paralela
DENİZ KUVVETLERİ DENİZ POLİSİ
MARINE NATIONALE - POLÍCIA MARÍTIMA
Kraliyet Denizcileri ufak bir sorun çıkacağını sanıyor.
- O marine prevê poucas chatices.
koca bir marine edilmiş ringa... iki büyük kase bezelye çorbası... paspas büyüklüğünde bir biftek... sebze, domates... bir kova salata... biraz peynir ve çukulatalı fındıklı dondurma.
Uma quantidade enorme de arenques marinados... dois grandes pratos de sopa de ervilhas... bife mais ou menos do tamanho do capacho da entrada... quatro vegetais e alguns tomates... uma tigela de salada... algum queijo e um batido de chocolate com nozes.
Evet, The Real Marine.
É, "Fuzileiro de Verdade".
- Nedir bu? - "Algue marine en croute."
- Algue marine en croute.
Kımılda, denizci.
Rápido, Marine.
Sanırım kamuoyu deniz piyadelerinin süpermen olduğunu düşünür. Lâkin sanmıyorum ki o çıkarma gemisinde korkmayan birisi olsun. Subaylar da dahil.
As pessoas têm a ideia de que os Marines são super-homens, mas acho que não havia um Marine, naquela lancha de desembarque que não sentisse medo, incluindo os oficiais.
Marine edilmiş bir bizon diline 3 Dolar verirdim.
Pagava três dólares por uma língua de búfalo com pickles.
Yakinindaki gezegenden gelen, Mariner uzay aracinin inceledigi çatlak.
O vale da nave espacial Marine, vinda de um mundo vizinho explorar Marte.
Bridgeway'de bir yat satıcısı.
Marine Yacht Sales, em Bridgeway.
Pekala, denizci, bu palavra değil!
Ok, marine... Agora a sério.
"Bay Civelek. Eğer bulursanız, lütfen Porstmouth, Deniz Alayı'nda Emma Hamilton'a gönderiniz."
Se encontrado, por favor devolver a Emma Hamilton, Marine Parade, Portsmouth. "
Ah, şeker puflu salça güveç Marine edilmiş domuz eti içerisinde aşırı Bolonya cevizii bulamaç.
Ah, são sopros de açúcar com molho de caçarola... com apenas um cuwcah de noz-Bolonha lorota em um escabeche de carne de porco.
Önce yeni tıraşlanmış fareyi alırsınız, sonra da bir gölette bir süre marine edersiniz.
Bem, pega-se no rato acabado de pelar, e marina-se num tacho durante um bocado.
20 kg yengeç kıskacı marine eden bir kadına bunu asla söyleme.
Nunca digas isso a alguém que está a marinar 22 Kgs de patas de caranguejo.
Beyaz şarap, brendi ve rezene tohumlarıyla marine edildi.
Esteve a marinar numa mistura de vinho branco, brandy e sementes de funcho.
Hani bir şeyler dökülse bile göstermeyecek,... marine sos renginde bir elbise, hardal renkli bir etek.
Gostava de um vestido "maionese", uma saia "mostarda"
Ben bir denizciydim.
Pertenci aos Marine.
Şarapla marine edilmiş ( Alman orjinli ) et bir harika.
As salsichas Sauerbraten estão excelentes
Hindistan ceviziyle marine edilmiş krema soslu kuzu eti parçaları.
Cordeiro marinado com molho de côco.
Hayır, dostum.
Se for, faço-te um desconto, Marine.
İşe yaramaz denizci.
Olha o grande e mau Marine.
Sensin, Anthony. Kahrolası bir işi olmayan büyük denizci.
Vai-te lixar, seu Marine desempregado.
Affedersiniz, sayın avukat. Ben de bir denizciydim,... ve ülkeme II. Dünya Savaşı'nda gururla hizmet ettim.
Lamento muito, senhor doutor, mas eu também fui Marine e servi o meu país na segunda guerra.
Marine 3. Hovercraft yaklaşıyor
Unidade 3, recebemos a mensagem.
Birleşik Devletler Deniz Piyadesi efendim!
Marine Corps dos EUA, senhor!
Gördüğünüz gibi Deniz Piyadesi korumaları ve güvenlik kameraları var, burası tıpkı...
Como vê, há um Marine de guarda e uma câmera de vigilância.
Benim için ne anlama geldiğini söyleyeyim. Asker olacağım anlamına. - Asker mi olacaksın?
Pois, bom, digo-te o que significa para mim... serei marine.
- Şimdi gidip orduya yazılacağım.
Serás marine?
- Günaydın, Denizci.
- Bom dia, Marine.
Sonsuza kadar "Sea World" den menedildi.
Foi banido do Zoo Marine para o resto da vida.
- Cradock Marine.
- Ao banco?
Sekizinci Cadde'de. - Bir blok aşağıda.
Cradock Marine, agência da Rua 8, a um quarteirão daqui.
Kayıtlara göre, TonyDeCarlo, 114 Cromwell Street, Marine Park.
Toni DeCarlo, 114 Cromwell Street, Marine Park.
Dün gece Cradock Marine Banka'sından 1.8 milyon dolar çalındı.
Esta noite, o Banco Cradock Marine foi assaltado em 1,8 milhões de dólares.
- Marine Laffite'e sorun.
- Pergunta à Marine Laffite.
- Marine Lafitte?
Marine Lafitte?
Marine Laffite?
Marine Laffite?
Siz Marine Laffite'misiniz?
Você é a Marine Laffite?
Bir keresinde bir kız arkadaşım olmuştu hemde tam bir denizci kızdı.
Uma vez tive uma namorada que era 100 % EUA Marine.
Bayan Marine, sizi 10 dk'da bir kontrol edeceğim.
Eu vou deitando-lhe um olho a cada 10 minutos Sra.Morenau, Ok?
- Çok meşgulüm, şu an en yüksek rating bizde - Sonunda şansım oldu... marine olmak için
O programa corre muito bem, tenho andado ocupadíssima, mas agora posso estar só a marinar.
Deniz piyadesiydim.
Fui Marine.
- Ufak ufak hareket eden bir rüzgar var, yarın ulaşacak.
Há uma corrente de ar vindo do Cabo Saint Marine. Pode apanhar-te amanhã.
Lillian Hellman? 50 yaşın üzerinde, boşanmış ve geceler boyunca evde oturuyor çünkü onun yaşındaki uygun erkekler Marine benzeyenleri istiyorlar.
Tem mais de 50 anos, é divorciada e fica em casa, noite, após noite, após noite, porque os tipos disponíveis da idade dela, e desculpa lá dizê-lo, querem miúdas como a Marin!
- Yemin ederim. Marine halaydı.
Mãe, juro que foi a tia Marine.
Tanrım!
Marine Parade Portsmouth ".
Beşinci bölümde denizciydim.
Eu também fui Marine.
Ben de gidip savaşayım.
E eu serei um marine.
- Erkeklerin ayakIarı marine oIuyor.
Os pés deles ficam marinados.
- Marine? - Rahatlamak sadece.
- A marinar?