Menage traducir portugués
425 traducción paralela
- Menage için mektup var mı?
- Tem alguma carta para Menage?
Üçlü takılırım diye düşündün değil mi?
Pensaste que tentaríamos uma menage a trois?
Bir yabancıyı beklemiyordum.
Não esperava um "menage-a-trois".
"Menage a trois" yapmaya hazır mısın?
Pronto para um "ménage à trois"?
Yapma Şef. Hiç üçlü yapmak diye bişey duymadın mı.
Então Chefe, nunca ouviste falar duma "menage à trois"?
Bu bayan Cassandra Menage, Vegan'ın yöneticisi.
Esta é a Cassandra Menage, Directora-Geral de Vegan...
Bayan Menage İnsanlar ve Yabancılar arasındaki ilişkilerden sorumlu
Está encarregada dos Assuntos Humanos e Alienígenas.
Sen ve Bayan Menage Veganda karşılaşırsanız, daha önce birbirinizi hiç görmediniz.
E quando se encontrar novamente com Miss Menage, em Vegan, nunca se viram antes. Entendido?
Kalacağınız yeri göstermesi için İnsan ve yabancı ilişkilerinden sorumlu Cassandra Menage'i görevlendirdik.
A Directora dos Assuntos Humanos e Alienígenas, Cassandra Menage, - irá mostrar-lhe os seus aposentos.
Cassandra Menage.
Cassandra Menage.
Hem Bayan Menage'da bizim için şarkı söyler.
Miss Menage vai estar lá a cantar.
Bayan Menage.
Miss Menage, enchanté.
Buraya oturalım mı Bayan Menage?
Vamos sentar-nos aqui, Miss Menage... Por favor!
Bayan menage odasına geri döndü
Miss Menage regressou ao apartamento.
Karşınızda Cassandra Menage.
Miss Cassandra Menage!
Bunu sen halletmelisin.
Tem de ser você a tratar disso. Chame Miss Menage.
- Bayan Menage'i de yanına al. - Direnme bebeğim!
Não resista, querida...
Haydi üçlü yapalım!
Vamos fazer um menage à trois.
Üçlü ilişki mi? Evet.
Uma pequena acção de'menage a trois'.
Üçlü seks yapacağız.
Vamos ter um menage.
Ya da en azından üçlüye dönüştürbilir misin, bir dene.
Ou se fosse eu tentava levar isto a uma ménage-a-trois.
Neden üçlü yapmıyoruz?
Porque não fazemos um ménage a trois?
Yani üçlü takılırız.
Quero dizer, um ménage à trois.
Bir üçlü ilişkinin parçası olmak istediğimi sanmıyorum.
Não me sinto a fazer parte de uma "ménage à trois".
Hiç üçlü takıldın mı?
Já alguma vez fizeste uma "Ménage à trois"?
Yani ben Sandi'ye oda arkadaşıyla beraber... -... ménage à trois ( Üçlü ilişki ) yapmayı önereceğim.
Digo à Sandi que quero ter um ménage à trois com ela e a amiga.
- Tam okunuşunu bilmiyorum ama bildiğim kadarıyla "ménage à trois"
Quê? Não sei a pronúncia correcta, mas creio que é ménage à trois.
- The ménage.
- No ménage.
Ama üç kişi sorun olmaz mı?
Um agradável jantar. Mas um "ménage" não tornaria a situação esquisita?
Üçlü takıl.
Ménage à trois.
Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama üçlü ilişki diyebiliriz.
Não tenho a certeza como se pronuncia nem nada mas acho que é ménage à trois. O quê?
Çünkü Rachel bana ben ve Drew Barrymore ile üçlü takılmayı çok istediğini söyledi.
A Rachel disse-me que estavas doida por um ménage à trois comigo e a Drew Barrymore.
Birini seçmedi çünkü üçlü bir ilişki kurmak istiyordu.
Ele não escolheu nenhuma porque estava a tentar convencê-las a uma ménage.
Üçlü yapmışlar.
"Ménage à trois", acho que é assim que se diz.
Belki de bu gece üçlü bir ilişki yaşamak istersiniz?
- Olá. - Olá. Talvez as duas queiram fazer um ménage a trois esta noite?
-'Penis'deme, Renee. Bu tamamen erkeklikle ilgili.
É uma coisa de homem, ménage à trois.
İki ponpon kızla da küçük bir üçlü yapmıştım.
Fiz uma "ménage à trois" com duas miúdas da claque.
Söyle, üçlü tehlike durumunda ne yapılır?
Olhem lá! ... Que pensam vocês do "ménage à trois"?
Şurada Nicky'le oynaşsanıza dörtlü olur.
Olha... porquê é que não te enrolas aí com o Nick, e chamamos-lhe ménage?
Bir tür üçlü aşk ilişkisi mi?
Algum ménage à trois?
- Menage.
- Miss...
- Menage.
- Menage.
Menage.
Menage.
Buraya partinizi mahvetmeye gelmedik.
Nós não viemos cá para lixar a vossa pequena ménage a trois.
Bakın, haftasonları her zamanki gibi birbirinize çakarken... ayışığı hem kafanızdan hem kıçınızdan yansıyorken, bu durum kafanızı karıştırmıyor mu?
Ei, quando estão a fazer a habitual "ménage à trois" do fim de semana e o luar reflecte-se nas vossas cabeças e rabos, isso não é confuso?
Edepsiz konuşmalar, üçlü yapmak, oyuncaklar.
Conversas porcas, ménage à trois, brinquedos.
Çünkü bazen üçlü yapardık.
Às vezes, fazíamos um "ménage a trois".
- Üçlü gibi mi?
Ménage à trois?
- Beliye ne dersin?
Acho que seria ménage à cinq. Credo!
En büyük fantezinin her zaman için ménage à trois olduğunu biliyorum. Her zaman kulüpteki Blanche hoşuna giderdi.
Sei que a tua fantasia preferida sempre foi um ménage à trois e que gostas da Blanche, lá do clube...
Bekleyin kızlar!
Ménage!