Mi traducir portugués
925,536 traducción paralela
- Raj disk durana kadar nefesini tutabilecek mi diye bakıyoruz.
Que fixe. Estamos a ver se o Raj segura a respiração enquanto o disco gira.
- Öyle mi? Çok sıkıntı oluyordu.
- Dá muito trabalho.
Sahi mi? Tanıdığımız biri mi?
Alguém que conhecemos?
O gerçek mi?
Isso existe mesmo?
Ekilmiş olması sana hiçbir fikir vermedi mi yani?
Então a parte em que ele levou uma tampa não te deu nenhuma pista?
Ona hem bakmamı hem de dinlememi mi istiyorsun?
Queres que eu olhe para ele e o oiça?
Benimle tekrar konuşmadığını varsaymak güvenli mi?
É seguro assumir que não estás a falar comigo outra vez?
O kadar yüksek mi?
É assim tão alta?
- Ben mi şımarığım? !
Eu sou mimado?
Gerçekten Stephen Hawking'e sırlarını ifşa etmekten mi çekiniyorsun?
Estás mesmo preocupado em revelar segredos ao Stephen Hawking?
Edepsiz şeyler mi yoksa?
São malandros?
- Bu daha iyi mi?
- Está melhor?
Daha iyi hissettirdi mi? Hayır.
Tem a ver com derrotar a tua mãe, não é?
Anneni yenemediğin için böyle yapıyorsun, değil mi?
Rumple. Pára. Estás a deixar que ela mexa contigo.
Alışması zor, değil mi?
Queres que eu... Não.
Diğer kitapları da getirdin mi?
Trouxeste os outros livros? Aqui estão.
Periler sevgi ve umutla yaşar, değil mi? O zaman bir peri, Storybrook'un merkezi dediyse...
Então quando uma fada se refere ao centro de Storybrooke...
Bu battaniyeye bakıp, anılarım canlansın diye mi bekleyeceğim böyle?
Olho para este cobertor até às minhas memórias aparecerem?
Böyle mi düşünüyorsun?
É isso que pensas?
Geri dönmüyor, değil mi? Maalesef hayır.
Ela não irá voltar, pois não?
Hepsi kusursuzdu denemez tabii ki, ama seninle birlikte epey bir geçmişimiz var, değil mi?
Algumas foram mais bem-sucedidas do que outras, admito, mas... Já passámos por muito juntos, não foi?
Sana güvendiler mi bakalım?
Então, acreditaram em ti?
Hikayemi masada oturuyoruz diye mi böldün?
Interrompeste a história por causa da mesa?
Garsonlar bizi kabine mi alıyor?
Vão colocar-nos no banco?
Delirmek mi istiyorsun?
Queres loucura?
- Gerçekten mi?
- A sério?
Gerçekten mi?
A sério?
Bu hizmetçimi sınır dışı etmekle tehdit etmeye benzemez değil mi?
Não é como a minha empregada, a qual posso ameaçar com deportação, não é?
Sana içimi dökerken tuvalete mi gidiyorsun?
Vais à casa de banho enquanto desabafo contigo?
Adam'ın köpeği mi var?
O Adam tem um cão?
İçeri mi girdin?
- Você invadiu?
- Tamam, bitti mi?
- Muito bem, já acabámos?
- Onu gerçekten seviyorsun, değil mi?
- Você ama-o mesmo, não é?
- Tamam, şimdi bitti mi?
- Muito bem, já acabámos?
Beni mi görmek istedin?
Olá, querias ver-me?
Doktorsun değil mi?
És médica, certo?
Kökten dinci birinin işi olabilir mi?
Pode ser o trabalho de um fanático religioso?
- İşkenceye mi uğramışlar?
- Colares de choque. - Tortura?
Cesetlerin önünde de boş su şişeleri mi buldunuz? Evet.
Disse que garrafas de agua vazias foram encontradas perto dos corpos?
Hawaii'de yapay çiçek mi yetiştiriyorlar?
Eles cultivam flores falsas no Havai?
Sen mi?
Tu?
Alvez bizi niye çağırdığını söyledi mi?
O Alvez disse o que queria falar connosco?
Motel odasındaki havalandırmaları kontrol etmişler mi?
Verificaram as condutas de ar no quarto do motel?
Daha önce mi?
Antes?
Adres geldi mi? Aldık.
Já receberam agora?
Jüri olabilir mi?
E o juiz?
Kara Peri, Gideon'un kalbini mi almış?
A Fada Preta tem o coração do Gideon?
Bu Gideon'un rüyası değil, değil mi?
É teu.
Beni özledin mi?
Tiveste saudades minhas?
Gerçekten mi? Vay canına.
A sério?
Ölüm zamanı belli mi?
- Temos a hora da morte?