English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ M ] / Midem bulandı

Midem bulandı traducir portugués

153 traducción paralela
Midem bulandı.
- Senti-me mal.
Midem bulandı. Zavallı budala!
Isso está me deixando doente!
Midem bulandı!
É uma tristeza!
Çok küçük yaşlardan beri babamla birlikte hep trenlerde seyahat ettiğimden geçen manzarayı, dağları, ovaları seğretmek hep midem bulandırır da.
Educado em trens, sabe. Meu pai fez toda a sua fortuna nos trens. E agora se eu tentar comer uma refeição sem o balanço suave e o cenário intermitente, fico com uma indigestão terrível.
Midem bulandı.
Sinto-me enjoado.
Şimdi de benim midem bulandı.
Agora estou-me sentindo doente.
Midem bulandığı için ayrıldığımı söylersiniz.
Pode dizer-lhe que me fui embora porque me senti indisposta do estômago.
Görünmez Adam mısın, sen? Midem bulandı, efendim, tuvalete gittim.
Eu senti-me mal e fui à casa de banho.
Bir keresinde Washington'a gitmem gerekti ve ben gittiğim halde benim midem bulandı eve döndüğümde karım kustu.
Uma vez tive que ia a Washington, mesmo quando ia partir, enjooei... e quando voltei, a minha mulher vomitou.
- Midem bulandı! - Bir daha seninle uçmayacağım!
Disse que nunca mais andava de avião contigo.
- Yine midem bulandı.
Apenas voltei a sentir-me enjoada.
Hatta midem bulandı.
Esta situação está a pôr-me doente.
Midem bulandı.
Sim, indigestäo.
- Midem bulandı.
- Faz-me nojo.
Geçen gece bir tane tüttürdüm de midem bulandı.
Fumei um deles ontem à noite. Fiquei enjoado.
- Midem bulandığı için yemedim.
- Só não o fiz por estar agoniado.
Tanrım, aynı soruların tekrar tekrar sorulmasından midem bulandı.
Meu Deus, estou tão cansado disso. Sempre as mesmas perguntas.
Bütün sabah midem bulandı.
Tenho estado mal do estômago a manhã toda.
- Aman Tanrım, midem bulandı.
- Ai meu Deus, dou em louco!
Sadece amcamı ziyaret ederim, durumlar nasıl bakarım dedim. Ve size bir şey söyleyeyim, gördüm ve midem bulandı.
eu só concordei em visitar o tio, ver como é que as coisas estavam e deixem-me que vos diga uma coisa, eu vi, e até fiquei doente.
Biraz midem bulandı ama.
- Não. Mas enjoos.
Midem bulandı ve oturmak zorunda kaldım.
Fiquei mal disposto e tive de me sentar.
Midem bulandığı ben ne yaparım biliyor musun Frankie?
Sabes como é que eu gosto, Frankie?
- Evet, midem bulandı.
- Acho que vou ficar enjoada.
Mel'e bakıyordum da. Biraz midem bulandı.
À força de olhar para ele começo a sentir-me enjoada.
Ama midem bulandı.
E fiquei enjoada.
Bozuk domuz eti yemiş gibi midem bulandı.
Sentia-me mal, como se tivesse comido um bolo de estrume de porco.
En büyük sorun, midem bulandığında tuvalete yetişememen.
O que é um problema maior quando estás mal disposto e abraçado à retrete.
"Yeni Teslimat Kralları mı?" Bu saçmalıklardan midem bulandı!
"Os Novos Reis das Entregas?" Estou farta de ouvir falar destes inúteis!
Çok büyüktü. Bir saatte yiyip bitirmiştim. Sonra midem bulandı ve kustum.
Comi-o numa hora, fiquei adoentada e vomitei.
Ama sonunda şans elime geçtiğinde o kadar korktum ve midem bulandı ki daha bir tur bile atamadan üstüme kustum.
Mas quando pude fazê-lo, fiquei com tanto medo e enjoada que me vomitei toda, antes mesmo de ter completado uma volta.
Artık midem bulandı.
Estou farto
Anna Villa'ya olanları duyunca midem bulandı.
Quando soube o que aconteceu a Anna Villa, fiquei doente.
Bu resmi görür görmez midem bulandı.
Este desenho dá-me náuseas instantaneamente.
Midem bulandı.
Estou envergonhado.
Merdivenden koşarak çıkınca biraz midem bulandı.
Fiquei mal disposto depois de subir as malditas escadas.
Şu anda bile midem bulandı.
Isso piora tudo.
Midem bulandı ama nedenini bilmiyordum.
Sentia náuseas e não sabia porquê?
Midem bulandı.
Senti-me enojada.
Midem bulandı.
Quero dizer, eu sinto-me mal.
Midem bulandı.
Sinto-me enojado.
Midem bulandı.
Estava enjoado.
Biraz korktum belki midem bulandı ama asla kendimi şanslı hissetmiyorum.
Sinto-me assustada talvez um pouco enjoada, mas não me sinto com sorte.
- Yine midem bulandı.
- Senti-me mal outra vez.
Midem bulandı.
Me senti mal.
Midem bulandı.
Senti vómitos.
Sadece midem biraz bulandı.
Meu estômago está um pouco enjoativo.
Midem bulandı.
Eu senti-me enojada
Şimdi benim midem bulandı.
Agora são "os meus enjoos".
Midem bulandı.
Eu tenho uma dor de barriga.
- Midem bulandı!
- Animal!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]