Minnettarız traducir portugués
1,545 traducción paralela
Majestelerinin lütfuna minnettarız.
Bendita seja Sua Majestade.
Sen olmasaydın..... ne yapacağımızı bilemezdik Octopus ve ben sana minnettarız
Se não fosses tu, não saberíamos o que fazer com ele.
Hepimiz minnettarız.
Estamos todos.
Ve bunun için minnettarız.
- Agradecemos por isso. - Sim.
- Eğer... - Eğer. Zaman ayırdığınız için minnettarız.
Agradecemos muito ter despendido algum tempo.
Bunu anlıyoruz. Bizimle konuştuğunuz için gerçekten minnettarız.
Nós compreendemos e agradecemos a sua colaboração.
Yaptıkların için sana minnettarız.
Nós agradecemos o que fez.
Yardımın için minnettarız ama seni asla serbest bırakamayız, sahip olduğun bilgilerle olmaz.
Somos gratos pela sua ajuda. Mas não podemos liberá-lo, não com a informação que possuí.
Yüce babamız, masadaki bu nimetler için sana minnettarız.
Pai celeste, agradecemos-te por esta refeição.
Yarbay Sheppard'a olan endişenize minnettarız.
E apreciamos sua preocupação com o Coronel Sheppard.
Sana ne kadar minnettarız, bilemezsin.
Agradecemos isto.
Desteğiniz için minnettarız. Ama bu kapalı bir toplantı.
Agradecemos o seu apoio, mas isto é uma reunião fechada.
Yaptıklarınız için minnettarız.
Agradecemos-lhe tudo o que fez.
Sen ve Nicole gibi insanların onu yanına almasından minnettarız.
Estamos agradecidos por ele ter sido acolhido por pessoas como você e a Nicole.
Yardımınıza minnettarız.
Estamos todos de chapéu na mão aqui.
Tamam, sana gerçekten minnettarız.
A Kimber vai dar muito valor a isto.
Desteğine gerçekten minnettarız.
Agradecemos imenso o seu apoio.
Buradan su alabilirsek minnettar olurdum, sonra sizi işinizle başbaşa bırakacağız.
Agradecíamos que nos permitisse tomar água. Logo os deixamos para que continuem o vosso labor.
Sana ne kadar minnettar olduğumu anlatamam. Şimdi anlaşmamızı yolluyorum.
Vou enviar o nosso acordo de imediato.
Hepimiz birilerine minnettarız.
- Todos nós temos, un dia, de retribuir.
Neyse ki, füze Washington'a ulaşmadan önce imha edildi, ve bunu sağlayan cesur askere hepimiz minnettar olmalıyız.
Felizmente foi destruída antes de chegar a Washington. E estamos muito agradecidos ao soldado responsável por isto.
Burada olamayabilecek ancak olan kişiler için minnettar olmalıyız.
Devíamos também estar gratos... por aqueles de nós que estamos hoje aqui, e podíamos não estar.
Bu naçizane kutlamaya... katıldığınız için... hepinize minnettarım.
Estou muito agradecido por v. ter se unido a nós... no dia de hoje para esta humilde celebração.
- Anlıyorum... Ve sizi yavaşlatmak istemiyorum fakat benim için bölüm 5'in kilidini açarsanız minnettar olurum.
Entendo, não a quero atrasar, mas agradeceria se me libertasse o volume 5.
Hayatımı kurtardınız ve size minnettarım. Ama Başkanlığı üstlenmek konusunda tedirgin olduğunuzu hissediyorum ve size bir çıkış yolu önermek istiyorum.
Salvou-me a vida e estou-lhe grata, mas sinto em si alguma relutância em assumir a presidência
- Size minnettar mı olmamız gerekiyor?
Devemos estar-vos gratos?
Yardımınız için teşekkürler. Minnettarım.
Obrigado pela sua ajuda.
Teşekkürler. Minnettar kalırız.
Obrigada, agradecemos que não.
Oh, Doğum günülerin önemi hakkında ve sahip olduğumuz en önemli yeteneğe minnettar olmamız için bize harika bir şans verdiğini hakkında küçük bir konuşma yaptık
Tivemos um bate papo sobre a importância dos aniversários. E de como ele nos dão a chance perfeita de sermos gratas... do mais importante dom que temos juntas.
Bilmiyorum, kız kardeşini kurtardığımız için oldukça minnettar görünüyordu.
Não sei, pareceu muito grato por termos salvo a irmã.
Sana şu kadarını söyleyeyim - babamıza minnettar olmalıyız.
Vou dizer-te uma coisa, temos sorte de não estarmos mortos.
Biliyorum ve minnettarım ama ikimiz de biliyoruz ki ben sana ne kadar yardım etsem de sen yine de zırlayıp duracaksın.
Eu sei disso. E aprecio isso. Mas ambos sabemos que independentemente da ajuda que eu der, ainda aqui estarias com a merda das reclamações.
Minnettarız.
Agradecemos muito.
Kendime not- - bir abim veya kız kardeşim olmadığı için minnettar ol.
Está bem. Já entendi o recado... Fique grata por não ter irmãos ou irmãs raivosos.
Bu güven verici konuşmanız için minnettarım.
Aprecio o voto de sigilo. Obrigado, doutor.
Bana minnettar olmalısınız.
Deveriam agradecer-me.
Hatırlatmanız için minnettarım bayan Richard, ama bu madde sizin dediğiniz gibiyse, Uluslararası silahlı çatışmaları referans alıyor.
Agradeço-lhe a chamada de atenção, Miss Richard, mas esse artigo, que você tão bem citou, refere-se apenas a conflictos armados internacionais.
Anladığınız için minnettarım.
- Ainda bem que compreende.
İkimiz de minnettarız.
A ambos.
Hoşlandığınız her şey için minnettar olmaya başlarsınız.
Começa a ficar grato pelas coisas que o fazem sentir-se bem.
Psikolojimiz hastalıkları yaratır. Bu şekilde yeterince mutlu ve minnettar olmadığımızı kanıtlar ;
A nossa fisiologia cria doenças para nos dar feedback, para dizer-nos que há uma perspectiva desequilibrada, que não amamos e que não estamos gratos.
Ama sen tekrar evine döndüğünde... postalarımızı aldığımızda bir birimizden kaçmayalım... Buna gerçekten minnettar olurum...
Mas, quando voltares para casa e nos encontrarmos quando formos buscar o correio, gostaria que tu
Bakın ne diyeceğim. Yardımcı olursanız minnettar kalırım.
Era mesmo bom se me pudesse ajudar.
Minnettarız, Bay Mars.
- hearstcollege.org. Obrigada.
Bana yardım ettiğiniz için minnettarım. Ama bunu niye yaptığınızı pek anlamıyorum.
Agradeço que me ajudem, só não percebo o vosso interesse.
Zamanla, bunun için minnettar olacağınızı umuyorum.
Eventualmente, espero que dêem graças por isso.
Tamam abini sevdiğini ve yardımı için minnettar olduğunu söyledin, yine de sen herşeyde başarısız olurken onun hayatta kolayca kazanmasını izlemek zor olmalı.
Está bem. Você diz que ama o seu irmão. É grato pela ajuda dele, mas deve ser difícil ver ele passear pela vida, enquanto você continua a ser um completo e total fracasso.
İşiniz bu biliyorum ama yaptıklarınız için... Minnettarım.
Sei que é o seu trabalho, mas agradeço tudo o que está a fazer.
Aradığınız için minnettarım, Bayan... Gerhardt?
Agradeço a chamada, Senhora...
Kampanya için yaptığınız her şeye minnettarım.
Agradeço a sua ajuda na campanha.
Katıldığınız için çok minnettarım, ve sanırım hepimiz o fıskıyenin sokağımızda yeri olmadığında hem fikiriz.
Agradeço muito as vossas opiniões. E acho que todas concordamos que a fonte não fica na nossa rua.