Mullen traducir portugués
165 traducción paralela
Mchardie ve Mullen değil herhalde?
Por acaso não são McHardie e Mullen?
Ben daha çok Mullen ve Mchardie'yi düşünmüştüm.
Mas penso que são Mullen e McHardie.
Mullen ve Mchardie?
Mullen e McHardie?
Mullen ve Mchardie'yi durdurmak mümkün değil.
É quase impossível parar Mullen e McHardie.
- Ah, çok iyi, Mullen.
Obrigada, Mullen.
- Ah, Mullen!
- Mullen!
- Peki, efendim. - Bir de, Mullen, kapıyı kapatır mısın?
E Mullen... feche a porta.
Hayır.Bilmiyorum, ama belki Mr.Mullen biliyordur.
Não, não sei, mas talvez o Sr. Mullen saiba.
- Brian Mullen.
- Brian Mullen.
- ve, şeyy, Mr.Mullen.
- E, uh, Sr. Mullen.
Adınız Mrs.Lucia Colletti.Mr.and Mrs.Denver'lerde part-taym hizmetçi olarak çalışıyorsunuz... ayni zamanda da Mr.and Mrs.Brian Mullen'lerde... ayni apartmanda dairenin bir üst katında.
Você é a Sra. Lucia Colletti. É empregada em'part-time'do Sr. e Sra. Denver... e também do Sr. e Sra. Brien Mullen... num apartamento mais acima no mesmo prédio.
Mrs.Mullen Miss Carlotta Marin olarak da biliniyor.
A Sra. Mullen melhor conhecida como Mna. Carlotta Marin.
- Mr.Mullen.
- Sr. Mullen.
- komiser Welch, Mr. Brian Mullen.
- O Sargento Welch, o Sr. Brian Mullen.
Gerçeği söylemek gerekirse, Mr.Mullen... Şimdiye kadar cinayet sırasında sinemada olmayan katil görmedim.
Para lhe dizer a verdade, Sr. Mullen... raramente conheci um assassino que não estivesse num cinema na altura do crime.
- Mullen.
- Mullen.
- Mr.Mullen 2.hatta.
- O Sr. Mullen na dois.
Mr.Mullen'nin hikayesinin devamını duymak istiyorum.
Penso que primeiro gostava de ouvir o resto da história do Sr. Mullen.
Mr. Mullen bize o akşam üzeri Miss Ordway ile...
O Sr. Mullen estava a contar-nos a discussão que teve... com a Mna.
Bu hikayeye göre bebeğin Mr. Denver'den olduğunu söyleyecekmiş. Mr.Mullen buna itiraz ettiğini söylüyor.
De acordo com esta versão, ela queria culpar o Sr. Denver da paternidade do bebé deles... uma idéia a que o Sr. Mullen disse que se opunha.
- İlginç bir hikaye, Mr.Mullen.
- É uma história bem extraordinária, Sr. Mullen.
- Peki kim yaptı, Mr.Mullen?
- Então quem pensa que foi, Sr. Mullen?
Tutuklusunuz, Mr.Mullen.
Você está preso, Sr. Mullen.
Mr.Mullen size ait olduğunu söyledi.
O Sr. Mullen disse que era seu.
- Mullen Şirketini denediniz mi?
- Já tentou a Mullen? - Desculpe?
- Pardon? Mullen Company Halka İlişkilerde yazarlık da yapıyor.
Ele trabalha também na Mullen e Companhia Relações Públicas.
Mullen Company.
Mullen e Companhia.
Çoğunlukla özgeçmişiyle ilgili. Mullen Company'de yazar olarak çalıştığını ya da daha önceden çalışmış olduğunu biliyoruz. Kendisi ayrıca bir roman yazarı.
Curriculares, sabemos que ele trabalha para a Mullen... ou trabalhava como escritor... e que trabalhava no gabinete de Charles Colson, na Casa Branca.
Komşusu Bayan Mullen'ın yanından "iyi günler" bile demeden geçip gitti.
Passou pela vizinha, a Sra. Mullen, sem sequer dizer "Bom dia".
- ATM'nin önündeki mavi spor araba,... Todd Mullen ismine kayıtlı, monitörümde gördüğünüz adam.
O coupé azul que está á frente do A.T.M.... está registrado num Todd Mullen, que vais encontrar no meu monitor.
" Şimdi Mullen.
Ai está Mullen.
"Mullen pas veriyor Larry Murphy'e..."
Mullen passa para Larry Murphy.
Mükemmel bir hanım, ayrıca, bu Liseler Bilim Fuarı'nın Başkanı, Bayan Katherine Mullen.
Uma senhora fantástica, Presidente da Feira da Ciência a Sra. Katherine Mullen.
Üçüncü Jüri üyesi ise, ben Catherine Mullen 125'nci geleneksel Central Park yarışması başkanı ve Evander Lisesi'nin eski biyoloji ögretmeni.
O terceiro membro do júri sou eu própria, Katherine Mullen Presidente da Mesa e ex-professora de Biologia no Liceu Evander Childs.
Sean Mullen, lütfen jüri masasına gel.
Sean Mullen... ... por favor, vem ao pódio.
Mullen'ların dairesine gidiyoruz. Çalışma odasını boyuyoruz.
Vamos a casa dos Mullen acabar a biblioteca.
- Bay ve Bayan Mullen sizi bekliyor. - Teşekkürler.
Os Mullen estão à vossa espera.
Bay Mullen, nasılsınız?
Como está, Sr. Mullen?
Size tavsiyede bulunma yetkim yok ama parayı ödemeye - karar verirseniz...
Sr. Mullen, não posso aconselhá-lo nisto, mas se pagar o resgate...
Bence suç ortağı olan insanlar ortada dolaşıyor. Bay Mullen, Jackie Brown olayının farkındayız. - İncelemeye devam ediyoruz.
Conhecemos o caso de Jackie Brown e estamos a trabalhar nisso.
Sizi koruyamayabiliriz.
Não sei se poderemos protegê-lo, Sr. Mullen.
Mullen, geri çekil.
Mullen, afaste-se!
Tom Mullen'ın da olay yerinde olduğu söylentiler arasında.
Tom Mullen, o milionário magnata da aviação comercial, estava no local do crime.
Ayrıntılı bilgi için, Mullen'ın evinin önündeki Donna Hannover'a bağlanıyoruz.
Mais notícias com Donna Hanover, junto da casa Mullen, em N.l..
- Lanet olsun. Kurbanın kimliği ve Sean Mullen'ın kaçırılmasındaki rolü konusunda resmi bir açıklama yapılmadı.
Não conhecemos ainda a identidade da vítima, nem o seu papel no rapto de Sean Mullen.
Yarın sabah Günaydın New York programında tüm gelişmeleri aktaracağız. Mullen'ın evinin önünde bir gelişme olduğu takdirde...
Amanhã haverá novos desenvolvimentos e, claro, à medida que tudo for acontecendo por aqui.
Tanınmış iş adamı Tom Mullen'in oğlu Sean'un kaçırılmasıyla ilgili haberimize geçiyoruz.
... que rodearam o rapto de Sean Mullen.
Mullen, ne yapmaya...
Mullen, mas que raio...?
Bay Mullen, sizi şuraya alalım. Yakanıza mikrofon takacağız.
Sr. Mullen, vamos colocá-lo aqui e dar-lhe um microfone.
Bildiğiniz gibi bir gündür Mullen'in oğlunun kaçırılma... - olayını takip ediyoruz.
Como sabem, temos seguido o rapto de Sean Mullen desde há dia e meio.
- Programımıza devam edeceğiz... ancak şu anda, sadece kanalımızda izleyebileceğiniz bir haberle karşınızdayız.
Agora, vamos mostrar-lhes algo que só poderão ver aqui. Tom Mullen, o pai de Sean Mullen.